Peygamberimiz(s.av), "Siz, kıyamet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın adları ile (huzurı ilâhîye) çağrılacaksınız Bu sebeple isimlerinizi güzelleştiriniz"
Çabar - PostacıÇağ Saz. * Devir. * Asır
Çağaçan - Yeni bir dönem başlatan kişiÇağan - Şenlik. * Doğan kuşu
Çağanak - Liman
Çağatay - Yavru at, tay
Çağın - Yıldırım, şimşek, berk
Çağkan - Zinde, çok hareketli
Çağlar - Çağlayan
Çağlı - Güçlü, kuvvetli. * Namusuna düşkün
Çağrıbey - Selçuklu devleti'nin kurucularından
Çağveren - Çağa adını veren
Çaka - Parıltı, ışık, kıvılcım
Çakabey - Oğuzların XI. yüzyılda İzmir bölgesine egemen olan beyi
Çakar - Kale dışında etrafı duvarla örtülü yer. * KıvılcımÇakarkanat - Bir çeşit ördek
Çakıl - Küçük taşlar
Çakım - Şimşek, ışın, şerare
Çakın - Şimşek, ışın, şerare
Çakırbey - Mavi gözlü ve saygın
Çakırca - Çakıra benzeyen
Çakmak - Alev çıkarma aracı. * Ateş çıkaran taş
Çakman - Amacına erişen. * Süt mavisi
Çakmur - Yarı uykulu bakış. * Sert taş
Çalgan - Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan dere
Çalık - Çabuk ve delice hareket eden
Çalıkbey - Çabuk, hızlı ve zengin
Çalkan - Su birikintisi
Çaltı - Küçük ve dikenli orman
Çandar - Osmanlı imparatorluğunda büyük bir ailenin adı. * Yarı kurumuş, nemli
Çanga - Asil, soylu kişiÇapan - Eski ve yamalı hırka. * Tehlikeli. * Alkışlama
Çapar - Cesur, yürekli. * Huysuz
Çapın - Saldırı, hücum
Çapkan - Akıncı. * Hızlı koşan
Çapkur - Suyun kabarması
Çarman - Şen ve güler yüzlü kimse
Çavlan - Şelale
Çayan - Mavi gözlü kişi. * Kızak
Çaylan - Kumsal yer
Çelebi - Efendi, nazik ve kibar. * Şehir terbiyesi almış okuryazar kimse. * Osmanlı devletinin ilk devirlerinde şehzadelere verilen unvan
Çelen - Yakışıklı delikanlı. * Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri
Çelik - Su verilip sertleştirilen demir. * Çok güçlü kuvvetli
Çelikel - Çelik gibi güçlü el
Çeliker - Çelik gibi güçlü kimse
Çelikhan - Güçlü ve kuvvetli hükümdar
Çelikkan - Güçlü soydan gelen kimse
Çeliköz - Özü çelik gibi sağlam olan
Çeliksu - Çelik ve su
Çelikyay - Güçlü, kuvvetli
Çerağ (Far.) - Yağ kandili, lamba, mum. * Atın şaha kalkması
Çerme - Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer. * Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı
Çeşman (Far.) - Gözler
Çeşpan (Far.) - Layık, uygun, münasip, yakışır
Çeri - Asker, savaşçı
Çetin - Sert, işlenmesi, elde edilmesi, çözümü zor, sarp, müşkül. * İnatçı, azimli, şedit, şiddetli
Çevik - Çabuk davranan, hızlı ve hareketli
Çevrim - Sınır. * GirdapÇıdam Sabır, tahammül. * Sabırlı olan
Çınar (Far.) - Çınar ağacı
Çırağ (Far.) Meşale, ışık, kandil
Çiltay - Üzerinde benekler bulunan tay
Çinel - Doğru, dürüst, namuslu kimse
Çintar - Sabah vakti
Çintay - Soylu atÇinuçin Üstün, galip, zafer kazanmış
Çoğa - Çocuk, yavru
Çoğahan - Çocuk yaştaki hakan
Çoğan - Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bitki, çöven
Çoğun - Çok defa, ekseriya
Çokman - Topuz, gürz
Çokmert - Dürüst ve mert olan
Çölbey - Çöl beyi
Çölgeçen - Güçlükleri aşabilen
Çöze - Bağlı olmayan
Çuğa - Arınmış, arı
Çabar - PostacıÇağ Saz. * Devir. * Asır
Çağaçan - Yeni bir dönem başlatan kişiÇağan - Şenlik. * Doğan kuşu
Çağanak - Liman
Çağatay - Yavru at, tay
Çağın - Yıldırım, şimşek, berk
Çağkan - Zinde, çok hareketli
Çağlar - Çağlayan
Çağlı - Güçlü, kuvvetli. * Namusuna düşkün
Çağrıbey - Selçuklu devleti'nin kurucularından
Çağveren - Çağa adını veren
Çaka - Parıltı, ışık, kıvılcım
Çakabey - Oğuzların XI. yüzyılda İzmir bölgesine egemen olan beyi
Çakar - Kale dışında etrafı duvarla örtülü yer. * KıvılcımÇakarkanat - Bir çeşit ördek
Çakıl - Küçük taşlar
Çakım - Şimşek, ışın, şerare
Çakın - Şimşek, ışın, şerare
Çakırbey - Mavi gözlü ve saygın
Çakırca - Çakıra benzeyen
Çakmak - Alev çıkarma aracı. * Ateş çıkaran taş
Çakman - Amacına erişen. * Süt mavisi
Çakmur - Yarı uykulu bakış. * Sert taş
Çalgan - Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan dere
Çalık - Çabuk ve delice hareket eden
Çalıkbey - Çabuk, hızlı ve zengin
Çalkan - Su birikintisi
Çaltı - Küçük ve dikenli orman
Çandar - Osmanlı imparatorluğunda büyük bir ailenin adı. * Yarı kurumuş, nemli
Çanga - Asil, soylu kişiÇapan - Eski ve yamalı hırka. * Tehlikeli. * Alkışlama
Çapar - Cesur, yürekli. * Huysuz
Çapın - Saldırı, hücum
Çapkan - Akıncı. * Hızlı koşan
Çapkur - Suyun kabarması
Çarman - Şen ve güler yüzlü kimse
Çavlan - Şelale
Çayan - Mavi gözlü kişi. * Kızak
Çaylan - Kumsal yer
Çelebi - Efendi, nazik ve kibar. * Şehir terbiyesi almış okuryazar kimse. * Osmanlı devletinin ilk devirlerinde şehzadelere verilen unvan
Çelen - Yakışıklı delikanlı. * Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri
Çelik - Su verilip sertleştirilen demir. * Çok güçlü kuvvetli
Çelikel - Çelik gibi güçlü el
Çeliker - Çelik gibi güçlü kimse
Çelikhan - Güçlü ve kuvvetli hükümdar
Çelikkan - Güçlü soydan gelen kimse
Çeliköz - Özü çelik gibi sağlam olan
Çeliksu - Çelik ve su
Çelikyay - Güçlü, kuvvetli
Çerağ (Far.) - Yağ kandili, lamba, mum. * Atın şaha kalkması
Çerme - Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer. * Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı
Çeşman (Far.) - Gözler
Çeşpan (Far.) - Layık, uygun, münasip, yakışır
Çeri - Asker, savaşçı
Çetin - Sert, işlenmesi, elde edilmesi, çözümü zor, sarp, müşkül. * İnatçı, azimli, şedit, şiddetli
Çevik - Çabuk davranan, hızlı ve hareketli
Çevrim - Sınır. * GirdapÇıdam Sabır, tahammül. * Sabırlı olan
Çınar (Far.) - Çınar ağacı
Çırağ (Far.) Meşale, ışık, kandil
Çiltay - Üzerinde benekler bulunan tay
Çinel - Doğru, dürüst, namuslu kimse
Çintar - Sabah vakti
Çintay - Soylu atÇinuçin Üstün, galip, zafer kazanmış
Çoğa - Çocuk, yavru
Çoğahan - Çocuk yaştaki hakan
Çoğan - Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bitki, çöven
Çoğun - Çok defa, ekseriya
Çokman - Topuz, gürz
Çokmert - Dürüst ve mert olan
Çölbey - Çöl beyi
Çölgeçen - Güçlükleri aşabilen
Çöze - Bağlı olmayan
Çuğa - Arınmış, arı