Allah Tevvabdır.(Görüntülü ve Sesli - Yazı Takipli)

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye

Tevvâb
Allah Tevvabdır .



Ayeti kerimede :

Hemen Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile . Çünkü O , tevbeleri daima kabul edendir . (Nasr :3) .

Tevbe edenlerin tevbesini kabul eden , rahmeti ile yarlığayan Allahtır .

Allah-u Teâlâ tevbe kapısını daima açık tutmaktadır . Günahkâr kullarının gönüllerinde , onları günahlardan döndürecek korkular halkeder , böylece tevbe etme sebeplerini kolaylaştırır , günahtan dönenlerin tevbelerini kabul eder .



"Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhametli olandır . " (Bakara : 37)



O öyle merhametli bir Zât-ı âlî'dir ki , kulunu bir kere terkedivermekle ebediyyen terkedivermez . Kulu tevbe ettikçe , yine döner bakar . Çünkü O Rahim'dir , merhameti engindir .



"Tevbemizi kabul buyur . Şüphesiz ki tevbeleri çok kabul eden , çok merhametli olan ancak sensin . " (Bakara : 128)



Beşer hallerimizle bilmeyerek de olsa zuhur edecek olan hata ve kusurlarımızı lütfunla bağışla . Senin af ve merhametine , lütuf ve ihsanına daima iltica ederiz .

Allahu Teâlâ kullarına rahmet olarak tevbelerini kabul etmek istediğini birçok ayeti kerimesinde bildirmiştir . Allah günahları bol bol bağışlayan , rahmet ve merhameti herşeyi kuşatan , tek ilah , tek yaratıcıdır .













Ayeti kerimelerde :

Hâlâ Allah’a tevbe edip , O’ndan mağfiret dilemezler mi! Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir . (Maide :74) .

. Allah’ın; kullarının tevbesini kabul ettiğini , sadakaları aldığını , Allah’ın tevbeleri kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı? (Tevbe :104) .

Ey müminler! Hepiniz Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz . (Nur;31) .

Tüm kullarını rahmetiyle tevbeye çağırmaktadır . Allah affı sever . Büyüklüğü ile affeder .

Ayeti kerimelerde :

Allah size açıklamak ve sizi sizden öncekilerin yollarına iletmek ve tevbenizi kabul etmek istiyor . Allah bilendir , yegâne hikmet sahibidir . Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor , şehvetlerine uyanlar ise sizin büsbütün yoldan çıkmanızı isterler . (Nisa :26 , 27) .

Şunu iyi bilin ki Allah tevbe edenleri de sever , temizlenenleri de sever . (Bakara :222) .

. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar lânetlenmekten kurtulmuşlardır . Ben onların tevbesini kabul edenim ve ben tevbeleri daima kabul edenim , merhamet edenim . (Bakara :160) .

Bununla beraber şüphe yok ki ben , tevbe eden , iman edip sâlih amel işleyen , sonra da hak yolunda (ölünceye kadar) sebat eden kimseyi elbette çok bağışlayıcıyım . (Tâ-Hâ :82) .

O Allah ki kullarından tevbeyi kabul eder , kötülükleri bağışlar ve yaptıklarınızı bilir . (Şura :25) .



Allahu Teâlâ nice peygamber kullarının tevbesini kabul buyurmuştur . Allahın tevbeleri çok kabul eden Tevvab olduğunun delilidir .

Allahu Teâlâ Adem aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .

Ayeti kerimede :

Âdem Rabbinden bir takım kelimeler (ilhamlar) aldı ve derhal tevbe etti . Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhametli olandır . (Bakara :37) .

Rabbi yine de onu seçip tevbesini kabul etti , ona doğru yolu gösterdi . ( Tâ-Hâ;122) .

Allahu Teâlâ Musa aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .

Musa , tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi onunla konuştuktan sonra : “Rabbim! Zâtını bana göster , sana bakayım . ” dedi . Allah : “Sen beni aslâ göremezsin . Fakat şu dağa bak! Eğer o yerinde durursa , sen de beni görürsün . ” buyurdu . Rabbi dağa tecelli edince , onu yerle bir etti . Musa da baygın düştü . Ayılınca : “Allah’ım! Seni tenzih ederim , sana tevbe ettim , ben inananların ilkiyim . ” dedi . Allah : “Ey Musa! Seni peygamber göndermem ve seninle konuşmamla , seni insanlar arasından seçtim . Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!” buyurdu . ( Araf :143 , 144) .

Yine Musa aleyhisselamın kavmininde tevbelerini kabul etmiştir .

Musa kavmine : “Ey kavmim! Buzağıya tapmakla nefsinize zulmetmiş oldunuz . Hemen yaratanınıza tevbe edip nefislerinizi öldürünüz . Bu , yaratıcınızın katında sizin için daha hayırlıdır . ” demişti . Allah da tevbenizi kabul etmişti . Çünkü O , tevbeleri çok kabul edendir , çok merhametlidir . (Bakara :54) .

Davut aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .

Davut : "Andolsun ki senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiştir . Doğrusu ortakçıların çoğu , birbirlerinin haklarına tecavüz ederler . Ancak iman edip de sâlih amellerde bulunanlar müstesnâdır . Onlar da ne kadar azdır!" dedi . Davut kendisini imtihan ettiğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret diledi . Eğilip secdeye kapandı , tevbe edip Allah'a yöneldi . Biz de onu bağışladık . Şüphesiz ki onun bizim katımızda yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır . (Sad :24 , 25) .

İsrailoğullarının Tevbesini kabul etmesi .

Andolsun ki biz İsrâiloğullarından sağlam söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik . Her ne zaman onlara hoşlarına gitmeyen hükümlerle bir peygamber gelmişse; bir kısmını yalanladılar , bir kısmını da öldürdüler . Onlar (yapageldiklerinden dolayı) bir fitne kopmayacağını sandılar , kör oldular sağır kesildiler . Sonra Allah tevbelerini kabul etti . Sonra yine de içlerinden bir çoğu kör oldular , sağır kesildiler . Allah onların yaptıklarını görmektedir . (Maide :70 , 71) .

Muhacirler ve Ensarların Tevbesini kabul etmesi .

Andolsun ki Allah , sıkıntılı bir zamanda bir kısmının kalpleri kaymak üzere iken Peygamber’i ve güçlük zamanında ona uyan Muhacirler’i ve Ensar’ı affetti , sonra da onların tevbelerini kabul etti . Çünkü O , onlara karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir . Tevbelerinin kabulü geri bırakılan üç kişiyi de bağışladı . O derece bunalmışlardı ki , yeryüzü olanca genişliğine rağmen onların başlarına dar gelmişti . Vicdanları da kendilerini sıkmıştı . Allah’tan (O’nun azabından) kurtuluşun ancak Allah’a sığınmakla olacağını anlamışlardı . Sonra tevbelerini kabul buyurdu ki , onlar da tevbekârlar arasına dahil oldular . Şüphesiz ki Allah tevbeleri çok kabul buyurandır , çok merhametli olandır . (Tevbe;117 , 118) .



Allah kullarına çok bağışlayan , şefkatli ve merhametli davranandır . Kullarını en iyi bilendir . Bizlerin günahlar işleyiceğini , hatalar , kusurlar , yanlışlar yapacağını zaten biliyordu . Allahın kullarını affetmesi , tevbeleri kabul eden olması Allahın şanının büyüklüğüdür . Ululuğu ve yüceliğidir . Rahman ve rahim isminin alemlere tecellisidir .

Allahın tevbelerini kabul ettikleri kulları .

Cahillikle yapılan günahlara tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .

Ayeti kerimelerde :

Allah katında makbul tevbe; kötülüğü ancak câhillik sebebiyle yapanların , sonra da çarçabuk vazgeçip tevbe edenlerin tevbesidir . İşte Allah onların tevbesini kabul eder . Allah her şeyi bilendir , hikmet sahibidir . (Nisa :17) .

Sonra şüphesiz ki Rabbin cehaletle kötülük işleyip , ardından tevbe eden ve ıslah olanlardan yanadır . Rabbin bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder . (Nahl :119) .



Bilmeyerek yapılan günahlara tevbesini kabul eder .

Ayeti kerimede :



Âyetlerimize inananlar sana geldiklerinde onlara de ki : “Üzerinize selâm olsun!” Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı . Sizden kim , bilmeyerek bir kötülük yapar , sonra ardından tevbe edip de kendini düzeltirse , şüphesiz ki Allah bağışlar ve merhamet eder . ( Enam :54) .



Kötülükleri işleyip hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .

Ayeti kerimede :

Kötülükleri işleyip ardından tevbe eden ve iman edenler bilsinler ki; Rabbin bu hareketlerinden sonra onları şüphesiz ki bağışlar ve merhamet eder . (Araf :153) .

Kafirlikten vazgeçip tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .

Ayeti kerimede :

Onlar bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler ne de bir andlaşma gözetirler . Çünkü onlar saldırganların tâ kendileridir . Bununla beraber kâfirlikten vazgeçip tevbe eder , namaz kılar ve zekât verirlerse , artık onlar dinde kardeşlerinizdir . Biz bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz . (Tebe :10 , 11) .

Kafir ve münafıkların tevbesini kabul eder .

Ayeti kerimelerde :

Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et , onlara karşı sert davran . Onların varacakları yer cehennemdir . O ne kötü bir varış yeridir! Onlar , kötü bir şey söylemediklerine dâir Allah’a yemin ederler . Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler . İslâm’dan sonra küfre saptılar . Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar . Halbuki intikam almaya yeltenmeleri için Allah’ın ve Resul’ünün onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu . Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur . Şayet yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da , ahirette de acıklı bir azaba uğratır . Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz . (Tevbe :73 , 74) .

Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından münafıklar vardır . Bunlar münafıklıkta mâhir olmuşlardır . Sen onları bilmezsin , biz onları iyi biliriz . Biz onlara iki kez azap edeceğiz . Sonra da onlar daha büyük bir azaba itileceklerdir . Onlardan diğer bir kısmı da günahlarını itiraf ettiler . Onlar iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar . Bunlar tevbe ederlerse , umulur ki Allah tevbelerini kabul eder . Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir . (Tevbe :101 , 102) .

Münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar . Artık onlar için hiçbir yardımcı bulamazsın . Ancak tevbe edenler , nefislerini ıslah edenler , Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerinde Allah için ihlâs sahibi olanlar muratlarına erenlerdir . İşte bunlar müminlerle beraberdirler . Allah yakında müminlere büyük bir mükâfat verecektir . (Nisa :145 , 146) .



Allahu Teâlâ hep kullarına kolaylık sağlamıştır . Emir ve yasaklarını ona göre hafifletmiştir .

Oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde hanımlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı . Onlar sizin örtünüz , siz de onların örtülerisiniz . Allah sizin nefislerinize hiyanet etmekte olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı . (Bakara :187) .

Hadisi şerifte bu ayeti kerimenin tefsiri .

"Ramazan orucu farz kılındığı vakit , Müslümanlar ay boyu kadınlara temas etmezlerdi . Bazı kimseler bu meselede nefislerine itimad edemiyorlardı . Bunun üzerine şu mealdeki ayet nazil oldu : " . . . Allah nefsinize güvenmiyeceğinizi biliyordu . Bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi affetti . " (Bakara , 187) . " ( Buhari , Kaynak kütübi sitte :465) .

Nefs ve şeytan insana hertürlü kötülüğü işletebilir . Bu sebeple ne oldum değil ne olucağım demelidir . Her an Rabbimize sığınmalıyız . Tevbe ve istiğfarımızı dilden düşürememeliyiz .

Fuhuş , zina edenlerin durumu şöyle bildirilmiştir .

Ayeti kerimelerde :

Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara (zinâ edenlere) karşı aranızdan dört şâhit getirin . Eğer onların aleyhinde şâhitlik yaparlarsa , ölüm onları alıp götürünceye , ya da Allah kendilerine bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun . İçinizden fuhuş yapanların her ikisine de eziyet edin . Eğer tevbe eder , hallerini düzeltirlerse , onlara eziyet etmekten vazgeçin . Çünkü Allah tevbeleri çok kabul edendir , çok merhametlidir . (Nisa :15 , 16) .

Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup sonra dört şâhit getiremeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şâhitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin . Onlar fâsıkların tâ kendileridir . (Nur :5) .



FAİZİ TERKETMEK ve tevbesi .

Ayeti kerimelerde :



Yok eğer fâizi terketmezseniz , bunun Allah’a ve Peygamber’ine açılmış bir savaş olduğunu bilin . Eğer fâiz almaktan tevbe ederseniz , ana paranız yine sizindir . Böylece ne kimseye haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz . (Bakara :279) .



Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor , şehvetlerine uyanlar ise sizin büsbütün yoldan çıkmanızı isterler . ( Nisa :27) .









Tevbeleri kabul edilmeyenler

Ölüm anında olanlar . Hayatı boyunca kafirlik yapıp inanmayan , ecel gelince inandım diyenlerin imanı kabul edilmemiştir .

Ayeti kerimede :

Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da , içlerinden birine ölüm gelip çatınca : “Ben şimdi tevbe ettim!” diyenlerin tevbesi makbul değildir , kâfir olarak ölenlerin tevbesi de makbul değildir . İşte onlar için pek acıklı bir azap hazırlamışızdır . (Nisa :18) .

İmanı küfrü tercih edip haddi aştıkça aşanlara , dinin oyun ve eğlence edinenlerin tevbeside kabul edilmemiştir .

Ayeti kerimede :

İman ettikten sonra kâfir olup ve küfürde daha da ileri gidenlerin tevbeleri aslâ kabul edilmeyecektir . İşte onlar sapıkların tâ kendileridir .

(Ali imran :89 , 90) .

Şirk koşan müşriklerde affedilmeyecektir . Çünkü Allah tek ilahtır . Alemlerin Rabbidir . Alemlerden müstağni gani ve herşeyin tek yaratıcısıdır . Eşi , benzeri , ortağı yoktur .

Ayeti kerimede :

. Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ bağışlamaz . Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar . Kim Allah’a şirk koşarsa , çok uzak bir sapıklığa düşmüş olur . ( Nisa :116) .

Kendileri yaratıldığı halde , hiçbir şeyi yaratamayan şeyleri mi şirk koşuyorlar? (Araf :191) .

Her ümmetten bir şâhit çıkarırız ve (şirk koşanlara) : “Kesin delilinizi getirin!” deriz . O zaman bilirler ki hakikat Allah’a âittir ve uydurdukları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuşlardır . ( Kasas;75) .





Allah dilediğinin tevbesini kabul eder , dilediğinide azap eder .

Ayeti kerimelerde :

Allah dilediğinin tevbesini kabul eder . Allah en iyi bilendir , hikmet sahibidir . (Tevbe :15) .

Allah kâfirlerden bir kısmını koparıp ayırsın veya onları perişan etsin de , bu sebeple onlar hüsrana uğrayarak geri dönüp gitmiş olsunlar . Bu işten dolayı senin yapacağın hiçbir şey yoktur . Allah ya onların tevbelerini kabul eder , ya da onlara azap eder . Çünkü onlar zâlimdirler . (Ali imran :127 , 128) .

Bilmez misin ki , göklerde ve yerde ne varsa hepsinin hükümranlığı Allah’a âittir . Dilediğine azap eder , dilediğini bağışlar . Allah her şeye kâdirdir . (Maide :40) .

Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem duası makbuldür . Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem yüzü , suyu hürmetine istenebilir .

Ayeti kerimede :

Biz hiçbir peygamberi , Allah’ın izni ile kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik . Eğer onlar kendilerine zulmettikleri vakit , sana gelip de Allah’tan tevbekâr olarak günahlarının bağışlanmasını isteselerdi ve Peygamber de kendileri için af isteyiverseydi , elbette Allah’ı affedici ve merhametli bulurlardı . (Nisa :64) .

Onların mallarından sadaka al ki , bununla kendilerini temizlemiş , bereketlendirmiş olasın . Onlara duâ et . Şüphesiz ki senin duân onlar için sekinettir (huzur kaynağıdır) . Allah işitendir , bilendir . (Tevbe;103) .



Yanlışlıkla öldürülen müminin hükmü ve tevbesi .

Ayeti kerimede :

Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz . Bir mümini yanlışlıkla öldüren kimsenin , bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin âilesine teslim edilecek bir diyet ödemesi gerekir . Ancak ölünün âilesi diyeti bağışlaması müstesnâ . Öldürülen mümin , düşmanınız olan bir topluluktan ise , mümin bir köle azad etmek gerekir . Şayet sizin ile kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise , âilesine verilecek bir diyet ve mümin bir köle azad etmesi gerekir . Bunları bulamayan kimsenin , Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay arka arkaya oruç tutması gerekir . Allah her şeyi bilendir , hükmünde hikmet sahibidir . ( Nisa :92) .



Kasden bir mümini öldürene ise kurtuluş yoktur .

Ayeti kerime :

Kim bir mümini kasten öldürürse , onun cezası , içinde devamlı kalacağı cehennemdir . Allah ona gazap etmiş , lânetlemiş ve büyük bir azap hazırlamıştır . (Nisa :93) .



Hırsızlık edenlerin tevbesi .

Ayeti kerimede :

Hırsızlık eden erkek ve kadının yaptıklarına karşılık Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak ellerini kesin . Allah Azîz’dir , hükmünde hikmet sahibidir . Yaptığı zulümden sonra tevbe edip hâlini düzelten kimse , bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder . Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir . (Maide :38 , 39) .



Peygamberler hep tevbeye davet etmiştir .

Ayeti kerimelerde :

Rabbinizden mağfiret dileyiniz ve O’na tevbe ediniz ki , belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin . Eğer yüz çevirirseniz , ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım . (Hud :3) .

“Ey kavmim! Rabbinizden mağfiret dileyin , sonra O’na tevbe edin ki üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin , kuvvetinize kuvvet katsın . Günahkâr olarak yüz çevirmeyin . ” (Hud :52) .

Semud kavmine de kardeşleri Salih’i gönderdik . Dedi ki : “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin , sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur . O sizi topraktan yarattı ve sizi orada yaşattı . O halde O’ndan mağfiret dileyin , sonra da O’na tevbe edin . Doğrusu Rabbim size çok yakındır ve duâları kabul edendir . ” (Hud :61) .

“Rabbinizden mağfiret dileyin . Sonra da O’na tevbe edin . Doğrusu Rabbim çok merhametlidir ve çok sever . ” (Hud :90) .

Hadisi şerite peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin tevbesi .

"Buhari ve Tirmizi'de gelen bir rivayette Hz . Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) diyor ki : "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı işittim , demişti ki : "Allah'a kasem olsun , ben günde Allah'a yetmiş kere istiğfar ediyorum tevbede bulunuyorum . " ( Buhari , Kaynak kütübi sitte :1863) .

"Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki : "Ademoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı , mutlaka bir üçüncüyü isterdi . Ademoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur . Allah tevbe edenleri affeder . " ( Buhari , Kaynak kütübi sitte :1640) .



Arşta çok saygın yüce melekler tevbe edenler için dua , bağışlanma dilerler .

Ayeti kerimede :

Arş'ı taşıyan ve onun çevresinde bulunanlar Rablerini hamd ile tesbih ederler . O'na iman ederler ve müminler için de mağfiret dilerler . (Şöyle derler) : "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır . Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla , onları cehennem azabından koru . " (Mümin :7) .



Tevbe etmeyenler uyarılmıştır .

Onlar her yıl bir veya iki defa çeşitli belâlara uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine de tevbe etmiyorlar , ibret almıyorlar . ( Tevbe :126) .

İnandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü addır! Kim de tevbe etmezse , işte onlar zâlimlerdir . (Hucurat :11) .

Hadisi şeriftede tevbe etmeyenler hakkında uyarı vardır .

"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor : "Hz . Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki : "Kul bir hata yaptığı zaman kalbinde siyah bir iz meydana gelir . Eğer kişi , o hatadan nefsini uzaklaştırır , af taleb eder ve tevbede bulunursa kalbi cilalanarak (leke silinir) . Bilakis , aynı günahı işlemeye devam ederse , kalpteki leke artırılır . Hatta bir zaman gelir , kalbi tamamen kaplar . İşte bu durum Cenab-ı Hakk'ın : "Bilakis , onların irtikab edegeldikleri , kalplerini paslandırmıştır" (Mutaffifın 14) mealindeki ayette zikrettiği pasdır . " (Tirmizi , Kaynak kütübi sitte :857) .



Tevbe edenlere , Allahın emir ve yasaklarına uyanlara müjdeler olsun . Allah tevbe edenleri sever ve tevbeleri bol bol kabul eden tevvabtır .

Ayeti kerimede :

Allah’a tevbe edenler , ibadet edenler , hamd edenler , oruç tutanlar , rüku ve secde edenler , iyiliği teşvik edip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah’ın hududunu koruyanlar var ya , işte bu müminleri müjdele! (Tevbe :112) .

Ancak tevbe eden , iman eden ve sâlih amel işleyen kimseler bunun dışındadır . Onlar hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete girerler . (Meryem :60) .

. Ancak tevbe edip iman eden ve sâlih amel işleyenler başka . Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir . Allah çok çok bağışlayıcı , engin merhamet sahibidir . Kim tevbe edip sâlih amel işlerse , şüphesiz ki o tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner . (Furkan :70 , 71) .

Allahu Teâlânın mümin kulunun tevbesine sevinci hadisi şerifte anlatılmıştır .

Hadisi şerifte :

"Haris İbnu Süveyd anlatıyor : "Abdullah İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) bize iki hadis rivayet etti . Bunlardan biri Hz . Peygamber (aleyhissalatu vesselam)' dendi , diğeri de kendisinden . Dedi ki : "Mü'min günahını şöyle görür : "O , sanki üzerine her an düşme tehlikesi olan bir dağın dibinde oturmaktadır . Dağ düşer mi diye korkar durur . Facir ise , günahı burnunun üzerinden geçen bir sinek gibi görür" İbnu Mes'ud bunu söyledikten sonra eliyle , Şöyle diyerek , burnundan sinek kovalar gibi yapmıştır . Sonra dedi ki : "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini duydum : "Allah , mü'min kulunun tevbesinden , tıpkı şu kimse gibi sevinir : "Bir adam hiç bitki bulunmayan , ıssız , tehlikeli bir çölde , beraberinde yiyeceğini ve içeceğini üzerine yüklemiş olduğu bineği ile birlikte seyahat etmektedir . Bir ara (yorgunluktan) başını yere koyup uyur . Uyandığı zaman görür ki , hayvanı başını alıp gitmiştir . Her tarafta arar ve fakat bulamaz . Sonunda aç , susuz , yorgun ve bitap düşüp : "Hayvanımın kaybolduğu yere dönüp orada ölünceye kadar uyuyayım" der . Gelip ölüm uykusuna yatmak üzere kolunun üzerine başını koyup uzanır . Derken bir ara uyanır . Bir de ne görsün! Başı ucunda hayvanı durmaktadır , üzerinde de yiyecek ve içecekleri . İşte Allah'ın , mü'min kulunun tevbesinden duyduğu sevinç , kaybolan bineğine azığıyla birlikte kavuşan bu adamın sevincinden fazladır . "Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade var : "(Sonra adam sevincinin şiddetinden şaşırarak şöyle dedi : "Ey Allah'ım , sen benim kulumsun , ben de senin Rabbinim . " (Buhari , Kaynak kütübi sitte :926) .



Allahu Teâlâ merhamet ve rahmetiyle kullarının tevbe etmelerini bekler . Hemen cezalandırmaz . Bunu ayeti kerimesinde şöyle bildirmiştir :

Allah’ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı ve Allah tevbeleri kabul eden , hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı! (Suçlunun hemen cezâsını verirdi) . (Nur :10) .

Eğer Allah zulümleri yüzünden insanları cezalandırsaydı , yeryüzünde tek canlı bırakmazdı . Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar geciktirir . Süreleri dolunca da , ne bir an geri kalabilirler ne de ileri geçerler . ( Nahl :61) .

Allahu Teâlâ mümin kullarının doğru olmasını , haddi aşmamızı , günahlarda ısrar etmemizi buyurmaktadır .

Ayeti kerimede :

Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Beraberindeki tevbe edenler de. Aşırı gitmeyin. Çünkü O, yaptıklarınızı görmektedir. (Hud: 112).

Kalpten samimi tevbe ayeti kerimede şöyle bildirilmiştir.

Ey iman edenler! Yürekten samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün Allah Peygamber'i ve iman edip birlikte olanları rüsvay etmeyecek, utandırmayacak. Nurları önlerinde ve sağlarında koşup parlayacak. Derler ki: "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen ona şeye kâdirsin." (Tahrim: 8).

Bir daha o günah işlemleriemeye kul azmet edilmelidir. Şeytana ve nefsine uyup günah işleyince hemen tevbe etmelidir. Şeytandan ve nefslerinden gelen tevbe etme vesvesesine kapılmamalıdır. Kul hatasız, günahsız olmaz. Tevbe ve istiğfar ile hem günahlarımızı Allaha karşı itiraf ediyor, hemde bağışlanma diliyoruz. Allah ise bunu seviyor.

Güneşin batıdan doğması kıyamet alametlerindendir. O zaman tevbeler kabul olunmayacaktır. Bu kıyamet alametinin büyüklerinden olup, ne zaman olucağını yine Allahu Teâlâ bilir. Kullar ecel gelmeden, dünyaya dalmadan tevbesinde derece olmalıdır.

Hadisi şerifte:

"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:" Resûlullah (aleyhissalatu Vesselam) buyurdular ki: "Kim güneş batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder." (Müslim, Zikr 43, (2703).

Sonsuz Tevvab olan Alemlerin Rabbine hamd ve senalar olsun. Allah bizleri zatına yönelenlerden, tevbe ve istiğfar edenlerden eylesin amin.
 
Üst