Zenginin borcunu geciktirmesi zulümdür

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
"Ödemek niyetiyle insanlardan borç alan kimseye Allâhü Teâlâ borcunu ödemeyi kolaylaştırır. Ödememek niyetiyle borç alan kimsenin malını Allâhü Teâlâ itlaf eder. (Aldığı malın hayır ve bereketini göremez.)" (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

"Mü'minin ruhu, borcu ödeninceye kadar borcundan dolayı mahpustur." buyurdular.

Lüzumsuz yere borç almış olan bir mü'min vefat edince ruhu kendisine ait olan makama çıkamaz, ya borcu vârisleri tarafından ödenir veya kendisi âhirette bunun bedelini kendi sevabından alacaklısına verinceye kadar tutulur. Onun için zaruret olmadıkça kimseden bir şey borç almamalı, alınca da onu vadesinden evvel ödemeye çalışmalıdır.

Borçlarını imkân varken ödemeyip geciktirenler ahlâka aykırı olarak emniyeti sû-i istimâl etmiş olurlar.

Borç pek ağır bir yüktür. Kat'î bir lüzum görülmedikçe borçlanmamalıdır, sonra insanın huzuru kaçar, izzet-i nefsi rencide edilir.

Şayet borç vaktinde verilemezse bunun verilmesi vasiyet edilmelidir. Vârisler de ölüyü mes'ûliyetinden kurtarmak için bunu ödemeye gayret etmelidirler.

*Hadîs-i Şerîf, el-Metalibü'l-âliye, El-Heysemî.​
 
Üst