Tebessüm etmek

Münzevi

KF Ailesinden
Özel Üye
943e952c91f4f06ede04fee6b998146e_1278978731.jpg


Hiçbir neden aramadan gülümsemek lazım hayata. Gülmek için mutlu olmayı beklememeli insan. Bilmeli ki, belki mutluluk saklıdır gülüşünde. Bu iki kedinin yaşadıkları tecrübeden ders alırcasına devam etmeli dağıtmaya tebessümleri. Hani anlatılır ya: Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş: “Neden kuyruğunu kovalıyorsun?” Yavru kedi yanıt vermiş: “Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum. Yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım”. Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş: “Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor”. Mutluluğu yakalayacağım diye takılmamalı her şeyin peşine insan. Aradığının gülüşünde saklı olabileceğini çıkarmamalı aklından, sonra da tebessüm saçmalı etrafına.
Gülümsemek içten ve sıcacık olunca insana hiçbir şey onun kadar yakışmaz. Bir an bile sürse çoğu zaman ebediyen yaşar. Yansıtır dışa iç dünyamızın güzelliklerini. “Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez” söz misali gülümseme de verildikçe vereni, fakirleştirmeden alanı zenginleştiren faaliyetlerden biridir. Mutluluğun anahtarıdır o. Gözlerle beraber gerçekleşince bulaşıcı hale gelebilir çoğu zaman. Yapması en güzel ve zevkli şeydir gülümsemek ve karşı tarafı da hiç bir söz söylemeden mutlu edebilecek tek hareket. Mutluluğun en kısa açıklaması. Çoğu zaman zincirli yüzleri çözen tek anahtardır bizlere bahşedilen. İnsanı hayata bağlayan tılsımlı bir hareket. Gülümsemek insanları birbirine yaklaştıran bir eylemdir. Ne kadar biz gülümsediğimizde karşınızdaki karşılık vermese de, biri tatlı bir gülümsemeyle karşılık verecektir muhakkak. Birbirimizden uzaklaşmaya başladığımız bu zamanlarda belki tekrar tutunmaya başlamamıza etkili olabilecek kolay bir eylem. Karşındaki insanlara huzur vermenin en güzel yolu.
Tebessüm. Bazen her kapının anahtarı. Bazen hüzünlü gözlere yansıtılan bir mutluluk. Kendi mutluluğundan öte, karşındakini mutlu etmenin en güzel yolu. Bazen de konuşmaktan, yazmaktan daha etkili bir ifade biçimi. Ne güzeldir insanların yüzüne baktığınızda tebessümle karşılık vermesi, tebessümle selam vermesi ve ne mutlu bu güzellikleri yapabilene.
Gülümsemek sevgiyi paylaşmaktır herkesle. Gülümseyelim annemize, kardeşimize, babamıza, herkese, sevdiklerimize, tanımadıklarımıza. Her şeye rağmen, iyi- kötü, güzel- çirkin, nelerle karşılaşıyor olsak da, gülümsemek lazım hayata, gülümseyebilmek yarınlara. Sahip olduklarımızın hepsini, kalbimizin köşesinden en ufak bir tereddüt, bir şüphe dahi geçirmeden paylaşmak lazım tüm insanlarla. Gülümseyelim yüzümüzle ki, gönüllerin ışıkları yansın. Gülümseyelim ve Güllerin Efendisin’e benzeyelim. Evet, gülümsemek “sadakadır” diyen o Zat. Zaten kendisi de bir hayat boyu etrafına hep tebessümler dağıttıp durdu.
Gülmenin de insan sağlığı üzerindeki sayısız faydalarına işaret eden uzmanlar, gülerek daha uzun ve mutlu bir hayat sürebileceklerini belirtiyorlar. Çinli’lerin strese dayalı kalp krizi vakası oranının çok düşük olduğunu ve bunun sebebinin hayata olumlu bakmaları ve tebessüm etmeleri olduğunu belirtiyorlar. Gülümsemek en iyi ilaçtır. Yan etkisi de yoktur. Hayatta tebessüm etmeyen insan en fakir insandır. Gülümsemenin insana hiçbir masrafı yoktur. Fakat bu kadar basit bir sermaye ile nice gönüller fethedebilir, kazançlar elde edebilirsiniz..Gülümsemek, merhaba dediğiniz arkadaşınıza ruhunuzu da katmaktır. Gülümseme korkaklara güç, kederlilere neşe, hastalara moral verir. Yorgunları dinlendirir. Ne alınır ne satılır.
İçte moralimizi düzeltecek ve yüzümüzü gülümsetecek ibret verici bir hikaye. İki küçük çocuk bahçede kimsenin anlamayacağı, sadece aralarında konuşabilecekleri özel bir dili keşfetme oyunu oynuyorlardı keyifle. -Brif, braf…dedi birincisi -braf, brof….diye yanıtladı diğeri. Ve gülmekten kırıldılar. Birinci katın balkonunda, gazete okuyan halim selim yaşlı bir bey vardı ve tam karşıda yüzünü pencereye dayamış, biraz huysuz görünüşlü yaşlı bir kadın. -Ne budala şeyler, şu çocuklar, dedi kadın. Yaşlı adam aynı fikirde değildi. -Ben hiç de öyle düşünmüyorum. -Bana konuştuklarını anladığınızı söylemeyeceksiniz herhalde. -Bilakis hepsini anladım. Çocuğun biri “ne güzel bir gün” dedi. Diğeri “yarın daha da güzel olacak” diye cevap verdi.
Kadın burnunu kıvırdı ama karşılık vermedi çünkü tam o anda çocuklar tekrar oyunlarına başlamışlardı. -Maraski, barabaski, pippirimoski, dedi biri, -Brof, diye yanıtladı öteki. Ve katılırcasına güldüler yeniden. -Şimdi de anladınız mı yoksa ne konuştuklarını, dedi kadın öfkeyle. -Evet tabii ki anladım, diye yanıt verdi adam gülümseyerek. Birincisi “iyi ki hayattayız”, ikincisi de “hayat bir harika” dedi. -”Gerçekten de harika mı?” diye sordu kadın ısrarla. -Brif, bruf, braf…oldu adamın yanıtı.
Evet, hayat güzeldir idrak edebilene. Bu güzellikler arasında dolaşırken bizler de bir güzellik bırakalım. Sevdiklerimize bir gül verelim, gül veremezsek gülüverelim!

Selametle

Alıntıdır:http://umitdergisi.com
 
Üst