Taşlıca Köyü Kızılcıhamam Ankara

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
taslica.jpg


Tarihi

Taşlıca Köyü tarihi 1100'lü yıllara dayanan bir geçmişe sahiptir. Köyde bulunan iki türbeden biri olan Kırmızı Ebe Türbesinde medfun bulunan kişinin, Bacıyan-ı Rum erenlerinden olduğu ve Selçuklu Sultanı Alaadin Keykubat tarafından kendisine bu köyün yurtluk olarak verildiği tarih kayıtlarında mevcuttur. Köyün adı önceden Taşlı Şeyhler iken daha sonra Taşlı Şıhlar'a dönüşmüş Cumhuriyet ile birlikte de Taşlıca şeklini almıştır.

Anadolu'nun Türk ülkesi haline gelmesinde büyük emeği geçen Horasan erenlerinden Oruç Gazi ve Kırmızı Ebe, Türk ordularından önce gelerek Diyar-ı Rum olarak bilinen bu topraklara yerleşmişler. Taşlıca Köyü'nde her yıl ziyaretçi akınına uğrayan Oruç Gazi ve Kırmızı Ebe türbelerinin yanı sıra Yalak Taşı ve Gelin Kayası bulunuyor. Köyün en önemli özelliklerinden biri ise, burada bulunan her kaya ve taşın bin yılları aşan bir hikâyesinin olması.

Ayran Taşı

Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubat, Başköy Kalesi fethi dönüşü burada ayran içmiştir. Selçuklu ordusunun buradan geçeceğini haber alan Kırmızı Ebe, bir bakraç ayranı oluğa döker. Bütün orduyu bu ayranla hem sular hem de askerlerin mataralarını doldurur, fakat ayran bitmez. Kırmızı Ebe askerlere, "doldur gazilerim, doldur yiğitlerim" der. Askerler de "Doldur ana, ana dolu" derler. Kırmızı Ebe, doldurun yavrularım dedikçe, askerler de "Ana dolu" diye tekrar ederler. İslamiyet'ten önce Rum diyarından olan bu bölgeler, söz konusu olaydan sonra 'Anadolu' olarak anılmaya başlar. Sultan Alaeddin Keykubat, Kırmızı Ebe ve oğlu Oruç Gazi'ye bu toprakları bağışlar. Vergi alınmaması yönünde de ferman buyurur.

Kırmızı Ebe Türbesi

Kırmızı Ebe, çevrenin akıllı ve bilge kişisidir. Herkese yardım eder. Kırmızı yanaklarından ve başına bağladığı kırmızı örtüden dolayı kendisine 'Kırmızı Ebe' denilmiştir.

Oruç Gazi Türbesi

Oruç Gazi'nin türbesi, köyün batı ucundaki diğer mezarlığın içinde bulunuyor. Çevresinde birbirinden ilginç mezar taşlarının yer aldığı türbede Oruç Gazi'den başka, ailesine ait olduğu sanılan üç mezar daha var.

Gelin Kayası

Köyün güneyindeki tepede bulunan bir kaya, gerçekten at üzerindeki bir gelin görünümündedir. Yanında gelinin sacayağı, odası, merdiveni ve vurunca davul gibi ses çıkaran, taş olan çalgıcının davulu olduğu söylenen taşlar vardır.

Kültür

Köyün insanları sevecen, misafirperverdir. Yaz mevsiminde, düğünlerde çok güzel harman adı verilen büyük çimlik alanları kullanılır, çeşitli yemek ziyafetleriyle de misafirlere ikram edilir.

Coğrafya

Ankara iline 75 km, Kızılcahamam ilçesine 15 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, Karasal iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

> 2004 - Celal Erşahin
> 1999 -
> 1994 -
> 1989 -
> 1984 -
> 1978- Eşref ERŞAHİN

Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır
 
Üst