Muhtazaf'ın Şiirleri!

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
İflah etmem, ben artık!
Yine, fırtınalar kar, buz getirdi, yürek kapıma,
Vuruldum ta derinden, kurşun girdi yarama,
Yoruldum hayat, bundan sonra, yaramı sarma,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.

Vucudum titriyor, organlarım, çalışmaz olmuş,
Umut kapılarım kapanmış, rengim adeta solmuş,
Bu kurşun yarası, ne kadar zor, ateşten kormuş
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.

Yar dedim, yaren dedim, üç paraya sattın beni,
Dünya tatlı geldi sana, ben korudum, daima seni,
Nasılda arkadan vurdun, ucuza sattın kendini,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.

Salih, yıkılmaz düşmanın kurşunu ile, hiçbir zaman,
Düşman içerden olursa, o zaman işler çok yaman,
Dinlemezler, duymazlar, görmezler, seni, asla aman,
Tabip gelse, sürse merhem, iflah etmem, ben artık.

M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Birlik et!
Durmazlar, bahar’da ve kar’da,
Nerede derken, atarlar yar’da,
Sormazlarmı, yanacağın nâr’da,
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.

Gündüz demediler, kararttılar hayatı,
Vicdanları kalmamış, yaptıkları bayattı,
Vurgun yedi garipler, yaşamdan attı,
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.

Bizi sormuşlar taşa , ne edeceklermiş, size,
Eğil, yere bakarak yürü, kardaki ,takip ettiğin ize,
Hep olanlar oluyor, birlik olmadığımızdan, bize,
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.

Akıl sağlam kafada olur, dedim duymadın,
Her yokuşun, bir inişi var dedim, sormadın,
Herşeyin bir zıddı var, dedim, hayra yormadın,
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.

Yaklaş yanıma, sana birşey diyeceğim,
Seni kardeş olarak, Allah için seveceğim,
Hayırda yarışınca, Allah için öveceğim.
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.

Salih, nice evler, viran kalınca,
Ahirette, günahların, sayılınca,
Duymadım, görmedim, yalınca,
Sultanım bizi birlik, dirlik güçlü et.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Vah HALEP!
Ümmet, birlik olmayınca, güzel Halep’ler, vuruldu,
Vatanını, savunmaya çalışan, mücahidler yoruldu,
Ekmekleri, kurşunları, bitince, vucudları duruldu,
Kahpece arkadan, bir, bir, acımadan, vuruldular, bittiler.

Gökten bombalar, ölüm olup, üzerlerine, durmadan yağdılar,
Çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, Rahmeti, Rahmana, kavuştular,
Kol, bacak, çene, vucud, kafa, parça, parça, etrafa savruldular,
Kahpece arkadan, bir, bir, acımadan, vuruldular, bittiler.

Namuslara göz dikildi, binlerce insan, acımadan ölürken,
Vicdansızlar, sokak, sokak, insanları, acı duymadan kıyarken,
Düşmanla bir olup, müslüman halkını, ateşe atarken,
Kahpece arkadan, bir, bir, acımadan, vuruldular, bittiler.

Kendi halkını, vatanını, satan ahmaklar yüzünden, vuruldu,
Bu ümmet, çok çekti, çok çekecek, bunların yalanından, yoruldu,
Yezidler, dün Şamda idi, bugünde şamda, zalimlikleri soruldu,
Kahpece arkadan, bir, bir, acımadan, vuruldular, bittiler.

Salih derki, HALEP yanıyor, yol açın, ümmet nerede kaldı,
Bütün sağır kulaklara, her çeşit yoldan, haber salındı,
Duymayan, görmeyen, söylemeyen, o diller yalındı,
Kahpece arkadan, bir, bir, acımadan, vuruldular, bittiler.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Allah’tan başka, yoktur hamim!
Ahuzarımı duyan yoktur, Yıkıldı yurdum, duyan gelsin,
Ufacık vucudum, kan içinde, feryadımı ,duyan gelsin,
Vicdanlar durulmuş, mazurum, gözyaşlarım, artık gelsin,
Allah’tan başka, yoktur hamim, Şikayetlerim, ahım yetsin.

Vuruldu annem, vuruldu babam, bütün vucudum kan içinde,
Sarıldı etrafım, vampir gözleri, çığlıklar, feryatlar, fiğan içinde,
Düşman dediğim, benden gibi, düşmanla bir olmuş, yangın içinde,
Allah’tan başka, yoktur hamim, Şikayetlerim, ahım yetsin.

Salih, ne edersen et, sen tedbir almazsan, düşman seni bulur,
Düşman bir olmuş, senden olana kurşun sıktırır, kendini korur,
Sadakatsız, dünyalık müslümandan çekersin, doğru yol durur,
Allah’tan başka, yoktur hamim, Şikayetlerim, ahım yetsin.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Ah çekerek, göçüp gitmek !
Gecenin bu vaktinde, huzurum yoktur,
Edebiyat okuyan dillere, karnım toktur,
Çilesini çekersen, bir dava, senin olur,
Ah çekerek, göçüp gitmek, bu insanlara yeter.

Kapkaranlık cesetler, üşüştü mazlumun üstüne,
Kuşlar tünemişti, yıktıkları şehirlerin, büstüne,
Yıkılan yuvaların, namusların, çocukların, suçu ne,
Ah çekerek, göçüp gitmek, bu insanlara yeter.

Salih, ne yazarsan, söylersen, sağır olmuş kulaklar,
Ne kadar, uğraşırsan uğraş, gözleri göremez onlar,
Duymayanlar, görmeyenler, söyleyemez o diller,
Ah çekerek, göçüp gitmek, bu insanlara yeter.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Vah Halep!
Gökten, yağmur yerine, ateş yağıyor,
Kimseler duymuyor, feryatlar ağlıyor,
Halep yıkılıyor, yakılıyor, kimse sormuyor,
Vicdan, masumiyet, acıma, kalmamış müslümanlar da.

Fitne insanlar, Halep’i sardı, yıkıp yakıyor,
Zamanın Yezidleri, etrafta kötülük saçıyor,
Küçücük çocuklar, suçsuz insanlar, ölüyor,
Vicdan, masumiyet, acıma, kalmamış müslümanlar da.

Bombalar yukardan, yağmur gibi, yağarken,
Napalm bombaları, Küçücük vucudları, parçalarken,
Kendini ,Müslüman zannedenler, sadece seyrederken,
Vicdan, masumiyet, acıma, kalmamış müslümanlarda.

Feryatlar, gökyüzüne çıkmışken, bu acı, sizi de vuracak,
Boşuna, zaman kazanmayın, bu zalimler, sizi de kıracak,
Banane demekle, kurtulunmaz, sırasıyla sizi de yıkacak,
Vicdan, masumiyet, acıma, kalmamış müslümanlarda.

Salih, Zulümü görmezden gelme, duymayanlara duyur,
Bazıları, sırası gelinceye kadar, olayı anlamaz, derin uyur,
Vicdanım elvermez, ne gelirse elimden, emrine amade buyur,
Vicdan, masumiyet,acıma, kalmamış müslümanlarda.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Ayna!
Aynaya baktıkça, gördüm kendimi,
Önceleri basmazdı, ayağım yere,
Ufak bir sivilce, üzerdi beni,
Güzelliğim, yere çalınır, diye.

Aynaya bakmıştım, yine birgün,
Benimle, alay ediyor, sanki,
Suratımdan düşen, bin parça,
Anladımki ayna, benim kanki,

Aynam yere düştü, kırıldı,
Salih, bin parçaya bölündü,
Anladımki, sır aynada değil,
Dünyanın insana, yaptığı cilvede.
04.11.2001
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Yaptığın, doğru değil.
Her yaptığını, doğru sanırsın,
Yaptığın iyiliği, suratına atarsın,
Dostlarını, iki dakikada, satarsın,
Yaptığın, doğru değil ,ne katarsın.

her istediğin, nefsine hitabe,
Artık yazdırırsın, kendine kitabe,
Sonrada, günahına ararsın, hatibe,
Yaptığın, doğru değil, ne satarsın.

Dumanlı havada, yorgan yakarsın,
Haklı, haksız, aynı kefeye, koyarsın,
Karanlıkta, görmüyorum diye, yatarsın,
Yaptığın, doğru değil, ne atarsın.

Salih, toprak ol, hakla hakikattir meğer,
Mütevazilik, insana yakışan, değer,
Altın ol, teneke olma, başın engine ser,
Yaptığın, doğru değil, ne yaparsın.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Babam!
Gözlerimde yaş, kalbimde hüzün,
Arkamdaki dayanak babam hasta,
Gözlerinde gidermiş durumu yasta,
Babam sen gidersen etrafım bomboş ve ruhsuz.

Bugün hastahaneye ziyaretine gittim,
Anlatmak istediğini anlayamadım ben bittim,
Annemin yanında kalmayışına yürekten küstüm,
Babam neler çektin bir dilim ekmek için...

Vucudum kaskatı oldu yolda gelirken,
Arkamda bıraktım babamdı derken,
İçimde bir hıçkırık belirdi, seni düşünürken,
Ayrılığın gelmeden içim yanıyor babam.

Salih, yine gamlı gönlün üzülüp durur,
RABB’im elbet herşeyin, hayırlısını verir,
Ne gelirse inşa-ALLAH hayırlısı gelir,
Babam, Duam daima sana, yerin cennet olsun...
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Hakikat Ürkütür!
Hatıralarımda, hep sen vardın,
Susamış bir kuzu gibi, melerdin,
Geceleri, rüyalarımı sen süslerdin,
Hakikatler, insanı ürkütüyor, biliyormusun.

Çok derin bir acı var, tam sol yanımda,
Yılların unutturamadığı, hakikat hakkında,
Acılarım, yaralarım, tekrar seni sorguladığında,
Hakikatler, insanı ürkütüyor, biliyormusun.

Estimi, fırtınalar, insanı adeta yıpratır,
Sellerden sonra, çalı, çer, çöp, kalır,
Yanarsın adeta, geriye anılar, iz bırakır,
Hakikatler, insanı ürkütüyor, biliyormusun.

Salih, her fırtına, birşeyler alır, götürür,
Kum gibi savurur, seni perişan eder, bitirir,
Sol yanımdaki acılar, ondurmaz öldürür,
Hakikatler, insanı ürkütüyor, biliyormusun.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Son yolculuk!
Her gemi, limanından, kalkarken,
Bir umut, geriye dönüş, varmıdır, bilmem.
İnsan, kalkarsa, o limandan, geriye dönmez,
Geriye dönende, olmamıştır, böyle biline.

Hatıratında, bırakmışsa, biraz sevgi,
Zihinlere kazılmış olur, onun hatıratı.
Ah o gemi, yapayalnız, yol alır,
Umutlar, tükenmiştir, ufuklar, kararır.

Salih, sen beklerken, o limanda,
Umutların kararır, o bahtsız handa.
Taze umutlar yok, bekliyeceksin anda,
Sırası gelince, sende kalkacaksın anında.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Artık gör!
Bazılarına, sevgi dedik, saygı dedik,
Sonrada, onlardan, darbeyi yedik,
Hesablarımız, hep kalıyor, gedik,
Artık gör, nerelerden, vurulur insan.

Sel gibi, yel gibi, geldi geçti,
Basit didişmeler, bizleri biçti,
Bütün, bu hatalar, yürekte pişti,
Artık gör, nerelerden, vurulur insan.

Yıllarımız, boş dedikodularla, buharlaştı,
Gönüllerimiz, sahra çöllerinde, yozlaştı,
Nefsimizle yürümek, neden sıklaştı,
Artık gör, nerelerden, vurulur insan.

Salih, gör insanlar, nelerle uğraşmışlar,
Uğraştıkça, haktan, hakikatten, şaşmışlar,
Şaşkınlıktan, zorluklardan, nasıl kaçmışlar,
Artık gör, nerelerden, vurulur insan.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
AĞLATMA.
Gökyüzünden, kar yerine, sanki, kan ve ölüm yağıyor,
Kan ve ölümün, içinde oturmuş, bir çocuk ağlıyor,
Yaşlı gözleri ile, Müslümanlara bakıyor,
Merhametiniz yokmu, zalimler, çocuklar yanıyor...
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Yakma Ahiretini, dünyanı!

Dedimki; gül yüzünü, maddeye satma,
Yaşadıklarına, hile, yalan, katma,
Doğruları yap, yanlışları yapma,
Yakma kardeşim, ahiretini, dünyanı.

Mademki, dünyaya aldandın ve gittin,
Yalnızlığa, ızdıraba, hayatın teslim ettin,
Güzel günlerini, yaşanmışlıkları sildin,
Yakma kardeşim, ahiretini, dünyanı.

Kimine güldün, kimine, caka yaptın,
Kimine yalan, kimine, kin sattın,
Kimine az, kimine, çok kattın,
Yakma kardeşim, ahiretini,dünyanı.

Sultan olmakta var, rezil olmakta,
Nura gark olmakta, karanlıkta kalmakta,
Yare ulaşmakta var, perişanı yaşamakta,
Yakma kardeşim, ahiretini, dünyanı.

Salih; viran olmuş, nice yurtlar, yuvalar,
Dünya, bir handır, gelen, buradan göçer,
Sefillerde yaşar, zenginlerde yaşar,
Yakma kardeşim, ahiretini, dünyanı.

M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Vahdet!

Dünya malında, ateş var,
Ahiret yolculuğun da, yar.

Keder gitti, vahdet mest,
Cümle alem, oldu dost.

Ekini kesen, acımaz orak
Sevgi eşiğinde, malı bırak,

Nazar eyledin, insan ruhuna,
Ceset görme, gör gizli narına.

Karanlıkta yürümüştün, oku şimdi Kur’an-ı,
Düşünme asla, gidersen, kaybedeceksin yarını.

Sonra tefekküre, dal hemen,
Gideceğin yer, uzaklardaki yemen.

Emrine uyacaksın, artık yaradanın,
Artık yanlışa, tahammül edemez kanın.

Yanlış yapmamışsan, pişman olmazsın, yarın,
Karların üzeri al ile boyanmış, yeter yarayı sarın.

Salih vahdet geldi, bütün putlar yıkıldı,
Satılmış olan ruhlar, artık vahdete katıldı.

M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Sevinemem!

Kardeşlerim kan ağlarken, ben asla gülemem,
Dünya kana bulanmış, içim yanarken, sevinemem,
Başörtülü bacıma, kelepçe vuranları, sevemem,
En sevinecek anımda bile, kesinlikle gülmem, gülemem.

İçim için, için kan ağlıyor, nasıl yanarım,
Kendini insanım zannedenlere, bakarım,
Bu cahil haline, hüzünlü bakışlarımla, ağlarım,
Yazık, bir nesili heder ederler, ben neylerim.

Salih teslim olma batıla, doğru tarafta ol,
Bunların fikirleri dinsizlik, ensizlik ve sol,
Yürüyeceğin yol, her zamanki gibi, doğru yol,
Zalimlere dayanın kardeşlerim, sevabı bol....
08.03.2002
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Dünya Çocukları!
Çocuk güldür, nerede olursa olsun,
Üç kuruş için, çocuklar neden solsun,
Değermi, vicdanı şeytana vermeye,
Çocuklar, bu dünyada neşe dolsun.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Ahvalimiz!

Ne hallere gelmiş, müslüman,
İşleri boş, yaşayışları yaman,
Bu gidişleri, kabul olmaz, aman,
Aklını başına al, tövbe et müslüman.


Ticarette hile, vergide hile, imalde hile,
Bu gidişiniz ile, basmışsınız kötü zile,
Enerjiniz bitmiş, ihtiyacınız var pile,
Aklını başına al, tövbe et müslüman.


Helal, haram, bu hayatta farketmez,
Faiz alır, faiz verir, ne dersen, terketmez,
Kazansında, gelsin cebe, hiç bekletmez,
Aklını başına al, tövbe et müslüman.


Hem hacı, hem hoca, yalan yere yemin ediyor,
Adı para olsun, gelirse, nasıl hoşuna gidiyor,
Arka kapıdan, millete yardım diye, tefecilik yapıyor,
Aklını başına al, tövbe et müslüman.


Salih, işlerimiz çok yaman yürüyor,
Müslüman, müslümana güvenmiyor,
Kapı komşusunu görüp, hiç tanışmıyor,
Aklını başına al, tövbe et müslüman.
M.S.A.
 

Muhtazaf

Kıdemli Üye
Kademeli
Rezalet!
Tarihini unutmuş gider, onun bunun, peşinden,
Yoktur kafada beyin, arkasına düştüğü, keşinden,
Uyar her yaptığı rezalete, sonra tutar, onun leşinden,
Artık insanlığından çıkmıştır, tutar kolundan, dans için eşinden.

Bırakmış insanlığı, yılbaşı rezaleti ile, dünyayı nasıl da sarmış,
Havai füzeler,parayı çarçur eder, garibi düşünmez, aslında yanmış,
Kimisi harama el uzatır, bilmezki yaptığı işle ayağı nasılda kaymış,
Artık insanlığından çıkmıştır, tutar kolundan, cehennem için eşinden.

Salih, Lafı uzatmaya gerek yok, kim düşünecek Halep’i, Şam’ı, Bağdat’ı,
Arakan’ı bilen yok, Afrika uzak, Hayatı yaşamak varken, gözlemledikleri batı,
Müslüman garip yüreği yanık, Allah’tan başka yari yok, Kardeşlerinin yüreği katı,
Artık insanlığından çıkmıştır, tutar kolundan, yardım etmemek için eşinden.
M.S.A.
 
Üst