Kurban Olmak-İnsan Olmak

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
Kurban Olmak-İnsan Olmak
281511_508314495864707_1395946802_n.jpg



Derdin sendendir, fakat görmüyorsun
Dermanın sendedir, fakat bilmiyorsun
Koskoca alem içine yerleştirilmiş
Sen kendini hâlâ küçük bir şey sanıyorsun
Bu mısraları, Hz. Ali'nin şiirleri arasından seçip çevirdim. Kur'an'ın inşa ettiği bir akıl, insanı nasıl okur, herkes görsün diye. İşte bu mısralarda onu görüyoruz.

"İnsan" kelimesinin Arapça'daki karşılıklarından biri de "gözbebeği": İnsanu'l-'ayn. Çok sevdiğiniz birini "gözünüz gibi sakınırsınız" değil mi? Yine çok sevdiğinizi ifade etmek için "gözbebeğim" dersiniz. Ariflerin hemen hepsi insanı tanımlarken onun kâinâtın gözbebeği olduğunu ifade ederler. Şair bu ifadeyi şöyle kalıba dökmüş:

Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvan olan âdemsin sen
(Kendine iyi bak, sen âlemin özüsün / Bütün bir varlık evreninin gözbebeğisin)

Cesede göre ruh ne ise, evrene göre de insan odur. İnsan olmasaydı tabiat ruhsuz bir cesetten başka neydi ki. Yeryüzünün halifesi olmasının anlamı da budur. Allah irade ve akıl emanetini ona vermiş, eşyayı ona baş eğdirmiştir. Buna "teshir" denilir.
Bütün bunlar insana dağlardan ağır bir sorumluluk yükler: Yeryüzünde yaratılış amacına uygun bir hayatı inşa sorumluluğu. Bu sorumluluğu yerine getirebildiği oranda, müebbet yolcu menziline yaklaşmış olacaktır.

Yolcu…
İnsanı en iyi bu kelime tanımlar. Sadece "yolcu" mu? Belki yol, belki menzil…
Yolcu yolunda gerek. Yolcuya yol almak gerek. Yola revan olanlar, gurbeti ve sılayı bilenlerdir. İşte "kurban" burada gündeme gelir.
Kur'an'daki karşılıklarından biri hedy. "Armağan" anlamındaki hediye ve "doğru yolu bulmak" anlamındaki hidayet ile aynı kökten.
Kurban, "yakınlaşmak" anlamına gelir. Kendinin uzağında yaşamayı marifet zanneden insana "yaklaş" anlamına gelen bir işaret fişeğidir. Kur'an kelimesi de aynı kalıptandır. Bu kalıbı diğerlerinden ayıran bir özellik vardır: Taşıdığı anlamla ağzına kadar dolu olmak, o anlamı hem biçim, hem muhteva, hem de kapasite olarak en geniş şekilde temsil etmek.
Kurban; yani yakınlaşmanın en derini, en kapsamlısı, üstelik her çeşidiyle…

İbadetler Allah'a yollanmış mektuplardır. Ruhu kaybolmuş ibadetler, içinde mektup bulunmayan zarflara benzerler. Nicedir kurban da öyle oldu. Kur'an'ın "Onun ne etleri ne kanları Allah'a varır; Allah'a ulaşan ancak takvanızdır" dediği halde.
Kurban, insanın yabancılaşmasının önüne geçmek için teşri kılınmış bir ibadet. Başta Allah'a, kendisine, tabiata, canlıya, cansıza, her şeye karşı yabancılaşmanın…

Son vahiyle başlamadı, ilk insandan beri en çok bilinen ibadet biçimi kurban. Hatta hak ya da batıl, tektanrılı ya da putperest kurbanı tanımayan hiçbir inanç sistemi yok. Kur'an'ın "Allah'tan başkası adına kesme" yasağı da işte bunun için.
Bu Kur'anî titizlik insana Allah'ın verdiği canın önemini hatırlatıyor adeta. Yani, can sahibi hayvan bile olsa keyfi telef edemezsiniz, onun üzerinden kendinizi tatmin edemezsiniz. Bir can ancak Allah adına alınabilir.

Bir şeyi "Allah adına yapmak", insana Allah karşındaki konumunu hatırlatır. O'nsuz yapamayacağını, O'na karşı kendi kendine yeterlilik iddiasında bulunamayacağını, O'na muhtaç olduğunu, O'na borçlu olduğunu hatırlatır.
Sadece bu kadar mı? Değil elbet. Bir şeyi Allah adına yapmak aynı zamanda insanın diğer varlıklar içerisindeki ayrıcalıklı yerini, yani "kâinâtın gözbebeği" oluşunu, "yeryüzünün halifesi" oluşunu hatırlatır. Değil mi ki, bir şeyi "biri adına" yapmak, onun namına "yetki kullanmak"tır. Eylemin meşruiyeti ancak böyle sağlanır. Sorumluluk bilinci içerisinde bu yetkiyi kullanıp Allah adına kurban kesen biri, en yüce meşruiyetin peşinde demektir.
Aynı zamanda bu, hem nimetin sahibine bir şükür, hem de onu artırması için fiili bir duadır. Tıpkı adayan Hz. İbrahim'in ve adanan Hz. İsmail'in duası gibi.

Bakın etrafınıza: Herkes varlığını bir şeye adamıştır. Varlığını Allah'tan başkasına adayanlar kendilerini harcamışlar, Kur'an'ın ifadesiyle "kendilerini israf etmişlerdir". Yani, ucuza gitmişlerdir. Dahası, varlığa ilişkin ilahi sıralamaya müdahale etmişlerdir. Oysa ki insan fiyatı değil değeri olan bir varlıktır ve insanın değerini sadece O'nu yaratan hakkıyla takdir edebilir.

Değeriniz yüce, bayramınız mübarek, kurbanınız makbul olsun.


- Mustafa İSLAMOĞLU -


 
Üst