Forumlar
Yeni Mesajlar
Neler Yeni
Yeni Mesajlar
Son Etkinlikler
Giriş Yap
Neler Yeni
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş Yap
Install the app
Yükle
Forumlar
İMANIN ERKANLARI
Kur'an-ı Kerim
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Kurandaki Sure İsimlerinin Türkçe Manası
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
[QUOTE="kethuda, post: 116567, member: 10399"] Sûre adını 1. âyette geçen,[B][I] “haber[/I]”[/B] anlamındaki nebe’ kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yetmiş sekizinci, iniş sırasına göre sekseninci sûredir. Meâric sûresinden sonra, Nâziât sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre, adını 1. âyetteki “[I]nâziât[/I]” kelimesinden almıştır. Tefsirlerde yaygın olarak bu isimle anılmaktadır (bk. Taberî, XXX, 18; Râzî, XXXI, 27). Mushaftaki sıralamada yetmiş dokuzuncu, iniş sırasına göre seksen birinci sûredir. Nebe’ sûresinden sonra, İnfitâr sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını, ilk kelimesi olan ve [B]“yüzünü ekşitti, suratını astı”[/B] anlamına gelen abese kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada sekseninci, iniş sırasına göre yirmi dördüncü sûredir. Necm sûresinden sonra, Kadir sûresinden önce Mekke’de inmiştir. “[I]Tekvîr[/I]” kelimesi, sûrenin 1. âyetinde geçen ve [B][I]“dürdü, dürüp sardı”[/I] [/B]anlamlarına gelen [I]kevvera[/I] fiilinin masdarıdır. Sûre adını bu fiilden almıştır. Mushaftaki sıralamada seksen birinci, iniş sırasına göre yedinci sûredir. Tebbet sûresinden sonra, A‘lâ sûresinden önce Mekke’de inmiştir. [I]“İnfitâr” [/I]kelimesi, sûrenin 1. âyetinde geçen ve[I] “yarıldı”[/I] anlamına gelen[I] infetara [/I]fiilinin masdarıdır. Sûre adını bu fiilden almıştır. Hem mushaftaki sıralamada hem de iniş sırasına göre seksen ikinci sûredir. Nâziât sûresinden sonra, İnşikak sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk âyetinde yer alan [B]“[I]ölçü ve tartıda eksiklik yapanlar”[/I][/B] anlamındaki [I]mutaffifîn[/I] kelimesinden almıştır. “[I]Veylün li’l-mutaffifîn”[/I] adıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada seksen üçüncü, iniş sırasına göre seksen altıncı sûredir. Ankebût sûresinden sonra, Bakara sûresinden önce Mekke’de inmiştir; Mekke döneminde inen son sûredir. Kaynaklarda yaygın olarak [I]“İnşikåk[/I]” adıyla anılır. Adını, göğün yarılması ve ayrılmasını ifade eden ilk âyetinden almaktadır. [I]“İze’ssemâü’nşakkat[/I]” ve “[I]İnşakkat” adları da vardır.[/I] Mushaftaki sıralamada seksen dördüncü, iniş sırasına göre seksen üçüncü sûredir. İnfitâr sûresinden sonra, Rûm sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyetinde geçen ve [B]“[I]burçlar[/I]”[/B] anlamına gelen burûc kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada seksen beşinci, iniş sırasına göre yirmi yedinci sûredir. Şems sûresinden sonra, Tîn sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk âyette geçen ve orada [B][I]“yıldız[/I]”[/B] anlamına gelen târık kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada seksen altıncı, iniş sırasına göre otuz altıncı sûredir. Beled sûresinden sonra, Kamer sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen, [B]“[I]en yüce, en üstün”[/I][/B] mânasındaki [I]a‘lâ [/I]kelimesinden almış olup kaynaklarda yaygın olarak bu adla tanınmaktadır. [I]“Sebbihi’sme rabbike’l-a‘lâ” ve “Sebbih” adlarıyla da anılmaktadır (İbn Âşûr, XXX, 280).[/I] Mushaftaki sıralamada seksen yedinci, iniş sırasına göre sekizinci sûredir. Tekvîr sûresinden sonra, Leyl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (Şevkânî, V, 492). Sûre adını ilk âyetinde geçen ve [B][I]“örten[/I]”[/B] anlamına gelen [I]gåşiye[/I] kelimesinden almıştır. “[I]Hel etâke..[/I].” adıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada seksen sekizinci, iniş sırasına göre altmış sekizinci sûredir. [I]Zâriyât[/I] sûresinden sonra, [I]Kehf [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve [B]“[I]tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı[/I]”[/B] anlamlarına gelen fecr kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada seksen dokuzuncu, iniş sırasına göre onuncu sûredir.[I] Leyl [/I]sûresinden sonra, [I]Duhâ [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk iki âyetinde geçen, [B][I]“şehir, memleket” [/I][/B]anlamlarına gelen ve Mekke için kullanılan beled kelimesinden almıştır. Ayrıca[I] “Lâ uksimü”[/I] adıyla da anılmaktadır (Buhârî, “Tefsîr”, 90). Mushaftaki sıralamada doksanıncı, iniş sırasına göre otuz beşinci sûredir. Kaf sûresinden sonra, Târık sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen [B]“[I]güneş” [/I][/B]anlamındaki şems kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada doksan birinci, iniş sırasına göre yirmi altıncı sûredir[I]. Kadir [/I]sûresinden sonra, [I]Bürûc [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk âyette geçen ve [B]“[I]gece[/I]”[/B] anlamına gelen[I] leyl [/I]kelimesinden almıştır. Ayrıca[I] “Ve’l-Leyli izâ yağşâ[/I]” diye de anılmaktadır (Buhârî, “Tefsîr”, 92; İbn Âşûr, XXX, 377). Mushaftaki sıralamada doksan ikinci, iniş sırasına göre dokuzuncu sûredir.[I] A‘lâ [/I]sûresinden sonra,[I] Fecr [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyetinde geçen ve [B]“[I]kuşluk vakti[/I]”[/B] anlamına gelen duhâ kelimesinden almıştır. Ayrıca “[I]Ve’d-duhâ[/I]” adıyla da anılmaktadır (Buhârî, “Tefsîr”, 93; İbn Âşûr, XXX, 393). Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. İnşirah [B][I]“açılıp genişlemek, huzura kavuşmak[/I]”[/B] anlamlarına gelmektedir. İlk âyetinde aynı kökten olan fiil kullanıldığı ve [I]Hz. Peygamber’in [/I]gönül ferahlığına ve huzura kavuşturulduğu bildirildiği için sûre “[I]İnşirah” adını almıştır[/I]. Ayrıca “[I]Şerh, Elem neşrah[/I]” adlarıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada doksan dördüncü, iniş sırasına göre on ikinci sûredir. [I]Duhâ [/I]sûresinden sonra, [I]Asr [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve [B][I]“incir”[/I] [/B]anlamına gelen [I]tîn [/I]kelimesinden almıştır. Ayrıca [I]“Ve’t-tîn[/I]” ismiyle de anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada doksan beşinci, iniş sırasına göre yirmi sekizinci sûredir. Bürûc sûresinden sonra, Kureyş sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 2. âyette geçen ve “[I]asılıp tutunan[/I]” anlamına gelen alak kelimesinden almıştır. Ayrıca “oku” anlamına gelen ilk kelimesinden dolayı [I]“İkra’ [/I]ve “[I]İkra’ bi’smi rabbike[/I]” adlarıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada doksan altıncı, iniş sırasına göre birinci sûredir. Kalem sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûrede [I]Kadir [/I]gecesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. [I]“İnnâ enzelnâ[/I]” adıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada doksan yedinci, iniş sırasına göre yirmi beşinci sûredir. [I]Abese[/I] sûresinden sonra, [I]Şems[/I] sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve[B] “[I]açık delil, kesin belge[/I]”[/B] anlamına gelen beyyine kelimesinden almıştır. “[I]Kayyime, Beriyye, İnfikâk[/I]” gibi isimlerle de anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada doksan sekizinci, iniş sırasına göre yüzüncü sûredir. Talâk sûresinden sonra, Haşr sûresinden önce Medine’de inmiştir. Sûrede kıyamet sırasındaki büyük yer sarsıntısından bahsedildiği için [B]“[I]deprem” [/I][/B]anlamına gelen [I]zilzâl[/I] ismini almıştır. “[I]Zelzele”[/I] adıyla da anılmaktadır (İbn Âşûr, XXX, 489). Mushaftaki sıralamada doksan dokuzuncu, iniş sırasına göre doksan üçüncü sûredir. Nisâ sûresinden sonra, Hadîd sûresinden önce Medine’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve [B]“[I]koşan atlar[/I]”[/B] anlamına gelen [I]âdiyât [/I]kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr sûresinden sonra, Kevser sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre, ilk âyeti oluşturan ve [B]“[I]sert nesne, korkunç olan, ses ve kapı çalan[/I]”[/B] anlamlarına gelen [I]kåria[/I] kelimesiyle isimlendirilmiştir. [I]Mushaftaki [/I]sıralamada yüz birinci, iniş sırasına göre otuzuncu sûredir. [I]Kureyş [/I]sûresinden sonra, [I]Kıyâmet[/I] sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve [B]“[I]çokluk yarışı, çoklukla övünme[/I]”[/B] anlamlarına gelen tekâsür kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz ikinci, iniş sırasına göre on altıncı sûredir. Kevser sûresinden sonra, Mâûn sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve [B][I]“zaman, çağ, ikindi vakti[/I]”[/B] gibi anlamlara gelen asr kelimesinden almıştır.. Mushaftaki sıralamada yüz üçüncü, iniş sırasına göre on üçüncü sûredir. İnşirah sûresinden sonra, Âdiyât sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen ve[B] “[I]arkadan çekiştirme[/I]”[/B] anlamına gelen hümeze kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz dördüncü, iniş sırasına göre otuz ikinci sûredir. Kıyâmet sûresinden sonra, Mürselât sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen fîl kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz beşinci, iniş sırasına göre on dokuzuncu sûredir. Kâfirûn sûresinden sonra, Felak sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını 1. âyette geçen “[I]Kureyş[/I]” kelimesinden almıştır. Ayrıca “[I]Li-îlâfi Kureyşin”[/I] adıyla da anılmaktadır (bk. Buhârî, “Tefsîr”, 106; İbn Kesîr, VIII, 512). Peygamberimiz (s.a.v)'in de mensubu bulunduğu kabilenin adı Kureyş'tir. 4 ayettir. Mushaftaki sıralamada yüz altıncı, iniş sırasına göre yirmi dokuzuncu sûredir. Tîn sûresinden sonra, Kåria sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Adını son ayetten alır. [B]"Birine kullanması için verilen yardım veya zekat"[/B] manalarına gelir.7 ayettir. İniş sırasına göre on yedinci, mushaftaki sıraya göre yüz yedinci sûredir. Tekâsür sûresinden sonra Kâfirûn sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk âyetinde geçen kevser kelimesinden almıştır. Ayrıca “[I]İnnâ a’taynâ...” [/I]ve “[I]Nahr[/I]” adlarıyla da anılır. "Çok nimet" manasına gelir. Kevser cennette bir havuzun da adıdır. Ama ayette geçen şekli, surenin bütünü ve nüzul zamanı göz önüne alındığında burada kasdedilen kevser'in Hz. Fatıma olması kuvvetle muhtemeldir. Kevser aynı zamanda Hz. Fatıma'nın lakabıdır. 3 ayettir ve Kur'an'ın en kısa suresidir. Mushaftaki sıraya göre yüz sekizinci, iniş sırasına göre on beşinci sûredir. Âdiyât sûresinden sonra Tekâsür sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. İbn Âşûr, XXX, 571). Sûre adını ilk âyetinde geçen ve [B]“[I]inkârcılar[/I]”[/B] anlamına gelen kâfirûn kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz dokuzuncu, iniş sırasına göre on sekizinci sûredir. Mâûn sûresinden sonra, Fîl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Sûre adını ilk âyetinde geçen ve [B]“[I]yardım, zafer[/I]”[/B] anlamına gelen nasr kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz onuncu, iniş sırasına göre yüz on dördüncü sûredir. Medine döneminde Tevbe sûresinden sonra nâzil olduğu ve tam sûre olarak Kur’an’ın en son inen sûresi olduğu kabul edilmektedir (Elmalılı, IX, 6234). Sûrenin Vedâ haccı esnasında Mina’da indiği rivayet edilir (bk. Şevkânî, V, 602). Sûre adını ilk âyetinde geçen ve bu bağlamda [B]“[/B][I][B]kurusun!”[/B] [/I]şeklinde beddua anlamı taşıyan tebbet kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada yüz on birinci, iniş sırasına göre altıncı sûredir. Mekke döneminde Fâtiha sûresinden sonra, Tekvîr sûresinden önce inmiştir. "Samimi olmak, içtenlik" manalarına gelir. 4 ayettir. Sûrenin kaynaklarda tesbit edilen yirmiyi aşkın adı vardır. Ancak yaygın olarak İslâm dininin temel ilkesi tevhid inancının veciz bir ifadesi olan “[I]İhlâs”[/I] adıyla tanınmıştır. En çok kullanılan isimlerinden biri de “Kul hüvellahü ehad”dır. Mushaftaki sıralamada yüz on ikinci, iniş sırasına göre yirmi ikinci sûredir. Nâs sûresinden sonra, Necm sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır. Sûre adını ilk âyetinde geçen ve [B][I]“sabah[/I]”[/B] anlamına gelen [I]felak[/I] kelimesinden almıştır. Nâs sûresiyle birlikte “[I]Mukaşkışeteyn[/I]” (şirkten uzaklaştıranlar) adıyla da anılmaktadır. Aynı sûrelere başlarındaki “[I]eûzü[/I]” kelimelerinden dolayı “[I]Muavvizeteyn[/I]” ismi de verilmiştir. Mushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci sûredir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler varsa da (bk. Şevkânî, V, 615) üslûp ve içeriği bakımından Mekkî sûrelere benzediği görülür. Sûre adını ilk âyetinde geçen ve [B]“[I]insanlar” [/I][/B]anlamına gelen [I]nâs [/I]kelimesinden almıştır. Ayrıca “[I]Kul eûzû bi rabbi’n-nâs[/I]” ve [I]Fela[/I]k sûresiyle birlikte “[I]Muavvizeteyn, Mukaşkışeteyn”[/I] adlarıyla da anılmaktadır. Mushaftaki sıralamada yüz ondördüncü ve son, iniş sırasına göre yirmi birinci sûredir. [I]Felak[/I] sûresinden sonra[I], İhlâs [/I]sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Kaynak: diyanet.gov.tr [/QUOTE]
Adı
Kullanıcı Doğrulaması
Cevap yaz
Forumlar
İMANIN ERKANLARI
Kur'an-ı Kerim
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Kurandaki Sure İsimlerinin Türkçe Manası
Üst