Kur'an'da insanın insanla ilişkisi

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
Kur'an da insanın insanla ilişkisi diye bir performans ödevim var lütfen acil cevap
 

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Her insanın bir kişisel, bir de toplumsal yönü vardır. İnsan toplum halinde yaşamak zorunda olan bir varlıktır. Bu nedenle bireylerin topluma karşı bir takım görev ve sorumluluklarının olması gerekir. Birey ve toplum arasında çok sıkı ve yakın bir ilişki vardır. İnsan bir yönden kendisine ait kişilik ve karakteriyle kişisellik arz ederken, diğer yönden yalnız başına yaşaması ve ihtiyaçlarını karşılaması mümkün olmayan toplumsal bir varlıktır. Çünkü toplum bireyin kendi başına yapamayacağı şeyleri yapısında bulundurur.

Kur’an, toplum yaşamının önemine ve gereğine değinerek ahlaklı ve ideal bir toplumun nasıl oluşturulabileceğinin yöntemlerini açıklar. Birliğin sağlanması, kesinlikle ayrılığa meydan verilmemesi ve toplumsal ahlakın sağlanması O’nun başta gelen ilkelerindendir. Nitekim şöyle buyurulmaktadır;

Hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya toplar.” (Bakara 148)

Tarih boyunca bu ilkeye uyan toplumlar, yaşamlarını devam ettirebilmiş ve başarıya ulaşmışlardır. Bu amaçla Kur’an

"Mü’minler ancak kardeştir" (Hucurat 10)

buyurmuştur. Ayrılığa düşenler zayıflamış ve yıkılıp yok olmuşlardır. Toplumu oluşturan insanların birbirlerine karşı son derece dikkatli ve saygılı davranması, hiç kimsenin kimseye karşı haksızlık etmemesi gerekir. Birbirlerine kardeş gözüyle bakan, bütün söz ve davranışlarında içten ve yapıcı bireylerden oluşan bir toplum da elbette huzurlu ve mutlu bir toplum olur. Bundan anlaşılmaktadır ki, Kur’an, mü’minlerin yalnız kendi dininden olanlara karşı değil, bütün insanlara karşı ölçülü ve eşit davranmaları ilkesini getiriyor. Güzel ahlakın gereği de budur. Kur’an, insanın hem başkalarına haksızlık etmesine ve hem de başkaları tarafından kendisine haksızlık edilmesine izin vermez. Böylece Kur’anı Kerim, toplumu oluşturan bireylerin güzel ahlaklı ve kendi aralarında uyumlu olmalarını ister.

Verilen sözde durmayı, hayırlı işlerde yardımlaşmayı, yakınları ziyaret etmeyi, komşulara iyi davranmayı, insanların ayıplarını örtmeyi, insanlar arasında barışı sağlamayı, doğru ve dürüst davranmayı, hastaları ziyaret etmeyi, zekat ve sadaka gibi yollarla fakirleri gözetmeyi, çevreyi korumayı ister. İnsanları aldatmayı, hırsızlık yapmayı, yalan söylemeyi, adam öldürmeyi, zina etmeyi, ayıp araştırmayı, dargınlığı, cimriliği, dedikoduyu, haksızlık, adaletsizlik ve zulüm yapmayı, iftira atmayı, kin ve intikam beslemeyi, ikiyüzlülük yapmayı vb durumları yok etmeye çalışır.

Peygamberimiz müslüman toplumu bir duvara benzetmiştir. Duvarı oluşturan tuğlalar nasıl birbirlerini sıkı bir şekilde tutuyorlarsa toplumu oluşturan bireyler de birbirlerine destek olmalıdırlar. İnsanın diğer insanlarla iyi ilişkiler içerisinde olması gerektiğini belirten diğer hadisler ise şunlardır;

  • “Müslüman elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kimsedir”
  • “Kendiniz için istediğinizi başkaları içinde istemedikçe gerçek imana ulaşmış olamazsınız.”
  • “Birbirinize sırt çevirmeyiniz, birbirinize kin beslemeyiniz, birbirinizi kıskanmayınınız, Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz.”

Anlatım: Dr. Mustafa Akman
 
Üst