Kudüsten Hindistana Hikayesi

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Hayvanlarla konuşabilen ve rüzgâra, maddeye hakim olabilme yeteneği ile donanmış Hz. Süleyman as. , bir gün Kudüs’te, çadırında arkadaşları ile oturup sohbet ederken, içeriye bir adam girer.
O mecliste oturan bir kişiye dikkat ve hayretle bakarak çıkıp gider.
Şaşıran adam, Hazret-i Süleyman’a sorar:
- Bu adam kimdi?
Peygamber cevap verir:
- Azrail’di.
Bu cevabı alan adam müthiş bir paniğe kapılır ve Hazret-i Süleyman’a yalvarır:
- Ya Süleyman, Azrail bana çok tuhaf baktı. Ne olur beni buradan kaçır.
Uzaklara gönder.
Arkadaşının ricasını kırmaz gül yüzlü Peygamber. Rüzgâr emrindedir ya. Bindirir rüzgara ve gönderir Hindistan’a.
Adam ertesi gün Hindistan’da birden karşısında, bir gece evvelinden gördüğü ve artık tanıdığı Azrail’e rastlar. Başına geleceği anlar ve konuşur:

- Anladım, benim canımı almaya geldin. Yalnız bir sorum var, ona cevap ver öyle al canımı, der.
Dün beni Süleyman’ın as. çadırında görünce neden yüzüme hayretle baktın?
Azrail cevap verir:
- Ben dün senin canını, ertesi gün Hindistan’da almak emir almıştım.
Seni Kudüs’te Süleyman’ın çadırında oturur görünce, ‘Bu adam bir günde Hindistan’a nasıl gidecek?’ diye hayret ettim der.
 
Üst