Kenzul Ummal'den ilk 15 Hadis ve Tahricleri

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
1-

الْإِيمَانُ أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ ، وَمَلَائِكَتِهِ ، وَكُتُبِهِ ، وَرُسُلِهِ ، وَتُؤْمِنَ بِالْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَالْمِيزَانِ ، وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ بَعْدَ الْمَوْتِ ، وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ
(هب (ن - طب) عن عمر)

Hz.Ömerden,Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki; İman Allaha,Meleklerine,kitaplarına,resullerine inanman ve cennete,ateşe(cehenneme),mizana(hesaba),ba'si ba'del mevt (öldükten sonra dirilmeye) inanman ve kadere,hayır ve şerrin (Allahtan olduğuna) inanmandır.

(Buhari, Müslim, Nesai’de bu hadisin biraz daha uzunu rivayet edilmiştir)
Ayrıca Beyhâki Şuabul İmanda ve Taberani bu hadisi nakletmiştir.

2-

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " الْإِيمَانُ مَعْرِفَةٌ بِالْقَلْبِ ، وَقَوْلٌ بِاللِّسَانِ ، وَعَمَلٌ بِالْأَرْكَانِ
قَالَ أَبُو الصَّلْتِ : لَوْ قُرِئَ هَذَا الْإِسْنَادُ عَلَى مَجْنُونٍ لَبَرَأَ

(طب عن علي).

Sehl İbnü Ebi Sehl,Muhammed ibnü İsmail,Abdusselam İbnü-s Salih Ebus Salt Herevi,Ali İbnü Musa Rıza,babası Musa Bin Cafer,babası Cafer ibnü Muhammed,babası Muhammed Bin Ali,Ali ibnü Hüseyin,Hüseyin ibnü Ali İbni Ebu Talib'den Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki ; İman; kalple tanımak, dille ifade etmek ve erkanlarıyla (organlarıyla) amel etmektir.



Ebus Salt bu rivayetin sonunda, senedi Ehli Beyt’ten oluştuğu için bu sened bir mecnuna veya hastaya okunsa ona şifa vesilesi olur demiştir.


Bu hadisin ravisi Ebu,s-Salt el-Haravi hakkında hadis alimleri şöyle demektedirler :
Îbnü'l-Cevzî, bunu mevzu' hadîslerden sayarak, râvîlerden Ebu's-Sal'tı rivayetlerinin tutarsız olduğunu söylemiştir.Sünen'in bâzı sarihlerinin de dahil olduğu bir grup âlim, Îbnü'l-Cevzî' nin bu görüşüne katılmışlar.Alimler ,râvi Ebü's-Salt'ın zayıf olduğuna ittifak etmişlerdir.

Buna karşın İbn Maîn onun yalancı olmadığını ,Hâkim de Müstedrek'inde onun güvenilir olduğunu söylemiştir.Ancak Hafız El Irakî ona itiraz etmiştir.Hadisin ravisi olan Ebus Salt'ın hadislerinin münker olduğunu belirtmiştir.Vallahu A'lem.Süyûtî de, hadisin mevzu olmadığını söylemiştir.İmam Ahmed de; Ben onu sadık görürüm, demiştir.Nesâi ve İbn-i Mâceh, onun rivayetlerini almışlardır.Hatib'in dediğine göre Şiîlikte aşırı gidiyordu. Fakat rivayetinde onu sadık olarak vasıflandırırlardı.(Sindi 18, 19)
El-mî-zanül' İtidal' da şöyle söyleniyor:Ebü's-Salt sâlih bir adamdır

İbn Mace Süneninde,Beyhâki de Şuabul İmanın'da bu hadisi onun tarikiyle nakletmiştir

Sonuç olarak şunlar söylenebilir; Alimler, râvî Ebü's-Salt'm zayıflığı üzerinde ittifak ettikleri için bu hadîsin isnadı zayıftır. (Mecmauz Zevaid,Heysemî)

الإِيمَانُ إِقْرَارٌ بِاللِّسَانِ وَعَمَلٌ بِالأَرْكَانِ وَيَقِينٌ بِالْقَلْبِ

Bir rivayette şöyledir; Ebul Abbas Ahmed Bin İsa Bin es Seken El Beledi, Ali Bin Harb el Mavsili , Abdüsselam Bin Salih el Horasani, Er Rıda Ali Bin Musa, babası Musa Bin Cafer, babası Cafer Bin Muhammed, babası Muhammed Bin Ali, Ali Bin el Hüseyin, babası Ali Bin Ebi Talib (R) senedi ile; Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki

İman; dil ile ikrar, erkan ile amel, kalp ile yakîndir

İbni Mace (65)Ta’likinde Sindi dedi ki; Bu hadisin isnadında ki Ebus Salt (Abdüsselam Bin Salih) ittifakla zayıf bir ravidir

Ebus Salt bu rivayetin sonunda, senedi Ehli Beyt’ten oluştuğu için bu sened bir mecnuna veya hastaya okunsa ona şifa vesilesi olur demiştir. İmam Suyuti Lealiul Masnua’da(1/38) hadisin mutabilerini ziktretmiştir. Sindi’nin; “Ebus Salt’ın zaif olmasına ittifak ettiler” sözü pek yerinde değildir. Zira onun hakkında İmam Ahmed Bin Hanbel’in; “Saduk” dediğini Darekutni naklediyor. İbni Main de; “sika = güvenilir) bir ravi olduğunu söylemiştir. Ebus Salt’ın zayıf kabul edilmesi, yukarıda nakl ettiğimiz sözünden dolayı şiilikle itham edilmiş olmasından olabilir. Halbuki onun bu sözü şiilik değildir. Ehli beyti sevmek Ehli Sünnetin şiarıdır. Hadisin başka bir tarikinde; “İman, kavil ve şeriatle ameldir.” şeklinde gelmiştir. (İbnül Kayserani Tezkira(319) İbni Hibban Mecruhin(1/142) İbni Cevzi (1/132) Leali(1/37) Hatip el Bağdadi(10/343, 11/47) Mecruhin(2/106) Bu tarite Muhammed Bin Sehl el Beceli vardır. O mechullerdendir. Bkz. Cerh ve Ta’dil(7/277) Tarihu Bağdat (1/255) Şirazi Elkab’da Aişe (Ra)’dan rivayet etmiş, buna Elbani “Mevdu(uydurma)”diye hükmetmiştir. Daiful Cami(2305) İbni Cevzi Mevduat(1/128) Keşful Hafa(1/21) Tezkiratul Mevduat(11) Zübeydi İthaf (9/583) Esrarul Merfua(314-15) Busayri İthaf(9/152) Deylemi(371) Feydul Kadir(3/185) Cem’ül Fevaid(59) Tenzihüş Şeria(1/151)zayıftır

3-


الإِيمَانُ بِاللَّهِ إِقْرَارٌ بِاللِّسَانِ وَتَصْدِيقٌ بِالْقَلْبِ وَعَمَلٌ بِالأَرْكَانِ


(الشيرازي في الألقاب عن عائشة).

Hz.Aişeden nakledildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki ; İmân, kalb ile inanmak, dil île söylemek ve amel ile yaşamaktır.(Şirazi,Deylemi,El-Münavî, Feyzu'l-Kadir, No: 3095




4 -


الإِيمَانُ بِالْقَلْبِ وَاللِّسَانِ ، وَالهِجْرَةُ بِالنَّفْسِ وَالمَالِ

(عبد الخالق بن زاهر الشحابي (ن السخاوي وفي الشذرات الشحامي.) في الأربعين.

İman ; Kalb ile(tasdik) ve dil ile(ikrar)dır.Ve hicret, kişinin kendisi ve malıyladır.(Abdul Haluk ibni Zahireş Şehabi) [ Essehafii ve Eşşezeratiş Şehamii]

Nesai nakletmiştir.
الإِيمَانُ بِالنِّيَّةِ وَاللِّسَانِ ، وَالهِجْرَةُ بِالنَّفْسِ وَالمَالِ
Bir rivayette şöyledir ;Hz.Ömerden; İman niyetle ve lisan iledir.Hicret de kişinin kendisi ve malıyladır.

Ancak Elbâni bu rivayeti mevzu kabul etmiş ve bu konuda 'Ameller niyetlere göredir' hadisinin sahih olduğunu söylemiştir.(Elbâni,Silsitelu Zaîfe,no:697)


5 -

الْإِيمَانُ أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَبِلِقَائِهِ وَرُسُلِهِ وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ
(حم ق ه عن أبي هريرة).

Ebu Hureyreden , Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki ; İmân Allah 'a, meleklerine, Allah 'a kavuşmaya, peygamberlerine inanman; kezâlik (öldükten sonra) dirilmeye inanmandır.
(Buhari,İman,37)
Ayrıca İmam Ahmed ve Beyhâki de bu hadisi nakletmiştir.


6 -

آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ ، وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ ، آمُرُكُمْ بِالْإِيمَانِ بِاللَّهِ
وَحْدَهُ ، وَقَالَ : " أَتَدْرُونَ مَا الإِيمَانُ بِاللَّهِ وَحْدَهُ ؟ قَالُوا : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ
، قَالَ : " شَهَادَةُ أَنَّ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَإِقَامُ الصَّلاةِ ، وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ ، وَصَوْمُ رَمَضَانَ
, وَأَنْ تُؤَدُّوا خُمُسَ مَا غَنِمْتُمْ , وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الدُّبَّاءِ ,
وَالنَّقِيرِ , وَالْحَنْتَمِ , وَالْمُقَيَّرِ , وَالْمُزَفَّتِ
احْفَظُوهُنَّ وَأَخْبِرُوا بِهِنَّ مَنْ وَرَاءَكُمْ

İbn Abbas rivayet ediyor;Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki ; [Buharide de geçtiği üzere Efendimiz(sallahu aleyhi ve sellem) Abdulkays heyetine hitaben] ; Size dört şeyi emrediyorum ve dört şeyi yasaklıyorum.Sizi tek olan Allaha imanı emrediyorum.ALLAH’a iman etmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? ALLAH’tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammedin onun Resulu olduğuna şehadet etmek,Namazı kılmak,Zekatı vermek,Ramazanda oruç tutmak,(harpte) elde ettiğiniz ganimetten beşte birini vermenizdir.Ve size (şıra yapmada şu kapları) yasaklıyorum ; Su kabağından (yapılmış testiler) , nakîr (hurma kökünden ayrılan çanak) , Hantem (topraktan mâmul küp) müzeffet (ziftlenmiş kap)tır.(Bunları) arkanızda (bıraktığınız kimselere) haber veriniz.



İbn Abbâs'ın müzeffet yerine mukayyar(İçi katranla cilalanmış kap) dediği de rivayet edilmiştir.(bk.Buhari,İman)
Bu hadis biraz farklı lafızlarla Buhari,Müslim,Ebu Davud kitaplarında bulunmaktadır.Buharideki rivayet uzundur,Hadisi Ayrıca Beyhâki,Şuabul İman ve Sünenül Kübrası'nda,Taberâni Kebirinde benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir

  • Dubba, edba: su kabağından yapılmış testiler
  • Nakir: hurma kökünden ayrılan çanak
  • Hantem:topraktan mamul küp
  • Müzeffet: içi ziftle cilalanmış kap
  • Mukayyer:katranla cilalanmış kap





7 -

آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ ، اعْبُدُوا اللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا ، وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ ، وَآتُوا الزَّكَاةَ ، وَصُومُوا رَمَضَانَ ، وَأَعْطُوا الْخُمُسَ مِنَ الْغَنَائِمِ ، وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ ، عَنِ الدُّبَّاءِ ، وَالْحَنْتَمِ ، وَالْمُزَفَّتِ ، وَالنَّقِيرِ


% (حم م عن أبي سعيد).


Ebu Said(ra) rivayet ediyor ;(Resulullah gelen Abdulkays heyetine hitaben) : Size dört şeyi emrediyorum ve dört şeyi yasaklıyorum; Allaha ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın,namazı kılın,zekatı verin,ramazanda oruç tutun,(savaşta elde edilen) ganimetin beşte birini verin.Sizi şu dört şeyden yasaklıyorum ; Su kabağından (yapılmış testiler) , Hantem (topraktan mâmul küp) müzeffet (ziftlenmiş kap) ve nakîr (hurma kökünden ayrılan çanak)

  • Hantem : İçi topraktan yağlanmış testidir.Bununla Medineye (Şehre) şarap taşınırdı
  • Müzeffet: İçi ziftle cilalanmış bir tür kaptır.(İbn Esir,En- Nihaye)
Buhari,Muslim,Fethul Bari
Ayrıca Ahmed ibni Hanbel bu hadisi rivayet etmiştir.




8 -
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ - : " بِحَسْبِ امْرِئٍ مِنَ الْإِيمَانِ أَنْ يَقُولَ : رَضِيتُ بِاللَّهِ رِبًّا ، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا ، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا

% (طس عن ابن عباس)

İbn Abbas rivayet ediyor: Resulullah(sav) buyurdular ki

Kişiye İman olarak : Rab olarak Allah'tan,peygamber olarak Muhammed (s.a.v)'den , din olarak İslam'dan, razı oldum demesi yeterlidir

Taberâni Mu'cemul Evsat'da nakletmiş ve diyor ki ; Bu hadisi Hişam b. Urveden,Muhammed b.Umeyr'den başkası rivayet etmemiştir.Heysemi diyor ki ; Bu zatı İbn Hibban Es-Sikât'ta zikretmiştir.(Sikat güvenilir demektir.)

Suyutîde hadisi Câmiul Ehadis ve Camiussağır'ında nakletmiştir.Ayrıca Deylemî de nakletmiştir.(bk.Câmiul Ehâdis,Suyûti ; Camiussağîr min Hadisil Beşîr Ve'n Nezîr) Elbani de nakletmiş ve hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir.(Sahîhu ve Zaifu Camius Sağîr,Elbâni

حَسْبُ امْرِئٍ مِنَ الإِيمَانِ أَنْ يَقُولَ : رَضِيتُ بِاللَّهِ رَبًّا ، وَبِالإِسْلامِ دِينًا ، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولا


Ebu Hâtim de hadisi İbn Abbastan bu lafızla nakletmiştir ; Kişiye İman olarak Rab olarak Allahtan ,Din olarak İslamdan , Peygamber olarak Muhammed(sav)'den razı oldum' demesi yeterlidir.

Ebu Hâtim diyor ki ; Bu hadis bu isnadla münkerdir

9 -

ذَاقَ طَعْمَ الْإِيمَانِ مَنْ رَضِيَ بِاللَّهِ، رَبًّا وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا


% (حم م ت عن العباس بن عبد المطلب)


Hz.Abbasdan rivayet ediliyor ; Peygamber(sav) buyurdular ki; Îmanın tadını, Rab olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, peygamber olarak Muhammed'i seçip razı olanlar duyar

Hadisi Müslim Sahihinde nakletmiştir.Elbâni de hadise Sahih demiştir.(Müslim,Kitabul İman,hadis no: 34 ; Sahîhu ve Zaifu Camius Sağîr,Elbâni)

Ayrıca Ahmed ibni Hanbel ve Tirmizi bu hadisi nakletmiştir.


10 -


ثَلَاثٌ مَنْ فَعَلَهُنَّ فَقَدْ طَعِمَ طَعْمَ الْإِيمَانِ ، مَنْ عَبَدَ اللَّهَ وَحْدَهُ ، وَأَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَأَعْطَى زَكَاةَ مَالِهِ طَيِّبَةً بِهَا نَفْسُهُ ، رَافِدَةً عَلَيْهِ فِي كُلِّ عَامٍ ، رَافِدَةً عَلَيْهِ كُلَّ عَامٍ، وَلَا يُعْطِي الْهَرِمَةَ وَلَا الدَّرِنَةَ ( diğer rivayette وَلا الرَّدِيئَةَ ) وَلَا الْمَرِيضَةَ ، وَلَا الشَّرَطَ اللَّئِيمَةَ ، وَلَكِنْ مِنْ أَوْسَطِ أَمْوَالِكُمْ ، فَإِنَّ اللَّهَ لَمْ يَسْأَلْكُمْ خَيْرَهُ وَلَمْ (diğer rivayette وَلَا ) يَأْمُرْكُمْ بِشَرِّهِ ، ، وَزَكَّى عَبْدٌ نَفْسَهُ

% (د عن عبد الله بن معاوية العامري (ن - الغاضري).


Abdullah ibni Muaviye El Amirî rivayet ediyor ; Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Üç şey vardır. Kim onları yaparsa imanın tadını alır: Sadece Allah'a kulluk eden, Allah'tan başka ilah olmadığını bilen, her yıl gönül hoşluğuyla zekatını veren! Zekatını da yaşlı, uyuzlu, hasta, değersiz, küçük hayvanlardan vermez, aksine mallarının orta hallilerinden verir. Zira Cenab-ı Hakk ne en iyisinden vermenizi emretmiştir, ne de en adisinden olana razı olmuştur

(Ebu Davud,1582 ; Beyhâki,Şuabul İmân,3025 ,3030 ; İbn Sa'd,7/421 ; Hakim-i Tirmizî,2/302 ; Elbâni,Silsiletu Sahiha,38/3 ; Darekutnî , Buhâri,Tarihul Kebîr ; Tâberâni ; Bezzâr ; Beğâvi )

Elbani Sahih diye nitelendirmiştir
Ayrıca hadisi Nesâi de rivayet etmiştir

فَقَالَ رَجُلٌ : وَمَا تَزْكِيَةُ الْمَرْءِ نَفْسَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ : " يَعْلَمُ أَنَّ اللَّهَ مَعَهُ حَيْثُ كَانَ

Hadisin bazı kaynaklarında

Hadisin bazı kaynaklarında (Beyhâki,Taberâni) gibi kaynaklarda ilaveler vardır; Hadisin son kısmı şöyledir....Bir Sahabî, "Nefsi tezkiye etmek nasıldır?" diye sordu
Resûlullah (s.a.v
"Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir" buyurdu




11 -

لَيْسَ الإِيمَانُ بِالتَّمَني وَلاَ بِالتَّحَلِّي، وَلكِنْ هُوَ مَا وَقَرَ فِي الْقَلْبِ وَصَدَّقَهُ الْعَمَلُ

% (ابن النجار فرص عن أنس)

İbn Neccar Enes (r.a)'ten naklediyor; Peygamber(sav) buyurdular ki;İman temenni ile, dış görünüşle değildir. O kalbde yer eden ve davranışların doğruladığı şeydir

Hadisin diğer kaynakları için bk.İbn Neccar,Camiussağır,Deylemi,Fethul Kadir

Hadisin diğer kaynakları için bk.Camiussağır,Deylemi,Fethul Kadir
Suyuti bunu Camiussağırında zayıf olarak, Elbâni mevzu olarak,Muhammed Carullah Sa'dî zayıf olarak nakletmiş.(Camiussağır,Suyuti,7570 ; Camiuz Zaif,Elbâni,4880 ; Silsiletu Zaif,Elbâni,1098 )

Eblâni de hadisi zayıf olarak görmüş ve şöyle demiştir; Bu söz ayrıca Hasan-i Basrinin sözüdür.Peygamber(sav)'den rivayet edilen ise sahih değildir


12 -

إِنَّ لِكُلِّ شَيْءٍ حَقِيقَةً ، وَمَا بَلَغَ عَبْدٌ حَقِيقَةَ الإِيمَانِ حَتَّى يَعْلَمَ أَنَّ مَا أَصَابَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُخْطِئَهُ ، وَمَا أَخْطَأَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُصِيبَهُ "

% (حم طب عن أبي الدرداء) الإكمال.

Ebu Derda rivayet ediyor; Peygamber(sav) buyuruyor ki ; Şüphesiz her şeyin bir hakikati vardır. Kul kendisine ulaşan şeyin hata edemeyeceğini ve kendisine hata eden (ulaşmayan) şeyin ise ulaşamayacağını bilmedikçe imanın hakikatine erişemez

(Beyhâki,Şuabul İman,199 )
Ayrıca bu hadisi Ahmed ibni Hanbel , Taberâni nakletmiştir

لِكُلِّ شَيْءٍ حَقِيقَةٌ ، وَمَا بَلَغَ عَبْدٌ حَقِيقَةَ الْإِيمَانِ حَتَّى يَعْلَمَ أَنَّ مَا أَصَابَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُخْطِئَهُ وَمَا أَخْطَأَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُصِيبَهُ

Hadisin benzer bir lafzı ; Ebu Derda rivayet ediyor; Peygamber(sav) buyurdu ki ;Herşeyin bir hakikati vardır.Kul, başına gelenin kaçınılmaz olarak başına geleceğini, başına gelmeyenin de zaten başına gelmeyecek olduğunu bilmedikçe iman derecesine ulaşamaz.

(İmam Ahmed,Müsned,6/441 İmam Ahmedin ravileri güvenilirdir.Ayrıca bk. Taberâni,Mu'cemul Evsat ; Mecmauz Zevaid,11833)

13-
الإيمَانُ أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ ، وَالْكِتَابِ ، وَالنَّبِيِّينَ ، وَتُؤْمِنُ بِالْقَدَرِ "
(ن عن أبي هريرة وأبي ذر معا).

Ebu Zer ile Ebu Hureyre rivayet ediyor: İman ; Allaha,Meleklerine,Kitaplarına,Nebilerine ve kadere inanmandır.

Sünen-i Nesai Essağîr,no: 4931

14-

الْإِيمَانُ أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَالْمَوْتِ وَالْحَيَاةِ بَعْدَ الْمَوْتِ ، وَتُؤْمِنَ بِالْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَالْحِسَابِ وَالْمِيزَانِ ،
وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ كُلِّهِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ

فَإِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَقَدْ آمَنْتَ



( حم عن أبي عامر وأبي مالك ) ( ن عن أنس ) ( ابن عساكر عن عبد الرحمن ابن غنم )


Resulullah(sav) şöyle buyurdular ; İman;Allaha,Ahiret gününe,Meleklere,Kitaplara,Nebilere,Ölüme,öldükten sonra dirilmeye inanman ve cennete,ateşe(cehenneme),hesaba,mizana inanman ve kadere,hayır ve şerrin(ondan,Allahtan olduğuna) inanmandır.Böyle yaptığın zaman inanmış olursun.

(Ahmed İbn Hanbel,Müsned,2808,Ebu Amir ve Ebu Malikten ; Mecmauz Zevâid,112 ; Müsned-i Bezzar ; Nesâi,Sünen,Enesten ; İbn
Asakir,Abdurrahman bin Ğanim)

15-

أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ فَهُوَ مُؤْمِنٌ وَمَنْ جَاءَ بِثَلاثٍ وَكَتَمَ وَاحِدَةً فَهُوَ كَافِرٌ : شَهَادَةُ أَنْ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ وَأَنِّي رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنَّهُ مَبْعُوثٌ مِنْ بَعْدِ الْمَوْتِ ، وَإِيمَانٌ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ


( تمام وسمويه كر عن أبي سعيد )


Ebi Saîd rivayet ediyor:Resulullah(sav) şöyle buyurdular ; Dört (vasıf) kimde varsa o mü'mindir.Kim üçünü getirir ( üç tanesini kabul eder) birini gizlerse , o kafirdir. ( Dört vasıf) : Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de O'nun elçisi olduğuma şehadet etmek, öldükten sonra dirileceğine inanmak, kadere hayır ve şerrin O'ndan olduğuna iman etmek.(Ebu Saidden)

Veya şöyle bir tercüme olabilir; Şu dört şeye iman eden kimse mümindir. Bir kişi bunlardan üçüne iman ettiği halde birini inkar etse bile kafir olur: Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın elçisi olduğuma, ölümden sonra yeniden dirilişe, kadere; hayrı da şerri Allah'ın yarattığına inanmak.

(İbn Asâkir,Tarihu Dimeşk,13466 ; Hasan ibni Mansur Et-Taberî,1109 )
 
Üst