Kabir Azabını inkar edenlere Cevaplar

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Kabir Azabını geçmişte inkar edenler olduğu gibi malum günümüzde de inkar edenler vardır.

Ulemâ bu kişilere reddiye mahiyetinde çeşitli Kitaplar yazmışlardır.

İmam Beyhakî bunlardan birisidir. إثبات عذاب القبر وسؤال الملكين''İsbatu Azabil Kabr ve Sualil Melekeyn''(Kabr Azabı ve İki Meleğin sorgusunun İsbatı) adlı eserinde bu konu ile ilgili Ayet , Hadis ve Seleften bu konuda varid olan sözleri toplamıştır.


Eser çok uzun olduğu için burada Bir ayet bir Hadis vee bir de Seleften varid bir söz nakletmeyi uygun buldum.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Rahman ve Rahim olan Allahın ismiyle başlıyorum

-Kabir Azabıyla ilgili Bir ayet-

وَأَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا يَحْيَى بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى الْمُزَكِّي، وَأَبُو عُثْمَانَ سَعِيدُ بْنُ مُحَمَّدِ بِنِ عَبْدَانُ قَالَا: ثَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ الْحَافِظُ، نَا يَحْيَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى، ثَنَا أَبُو عُمَرَ، ثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ، عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «الْمُؤْمِنُ إِذَا شَهِدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَعَرَفَ مُحَمَّدًا صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي قَبْرِهِ فَذَلِكَ قَوْلُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ {يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا»}
رَوَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الْبُخَارِيُّ فِي الصَّحِيحِ، عَنْ أَبِي عُمَرَ حَفْصِ بْنِ عُمَرَ الْحَوْضِيِّ

Bize Ebu Zekeriyya Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya El-Muzekki , Bize Osman Said b. Muhammed b. A'dân anlattı: İkisi dediler ki : Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Ya'kub El-Hafız, Bize Yahya b. Muhammed b. Yahya , Bize Ebu Ömer ,

Bize Şu'be Alkame b. Mersedden anlattı , o da Sa'd b. Ubeyde'den o da Bera b. Âzib'den o da Nebi(sav)'den nakletti ki şöyle demiş :

Mü'min Kabrinde Allahtan başka ilah olmadığına ve Muhammed(sav)'i tanıdığı zaman şu ayet tecelli bulur :

Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır.(İbrahim Suresi,27)

Resulullah(sav) ayeti böyle açıklamışsa bizede ''Amenna ve Saddakna'' demek düşer.

O halde ayetin manası şöyle olur : Allah, iman edenleri hem dünyada, hem ahirette (kabirde) sabit söz olan şehadet kelimesi (eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh) ile tesbit eder; tevhîde bağlı kılar. (İlgili Ayet bknz.Ali Fikri Yavuz Meali)

رَوَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الْبُخَارِيُّ فِي الصَّحِيحِ، عَنْ أَبِي عُمَرَ حَفْصِ بْنِ عُمَرَ الْحَوْضِيِّ

Yukarıdaki Hadisi Abdullah Muhammed b. İsmail El-Buharî - Sahihinde Ebi Ömer Hafs b. Ömer El-Havzî 'den nakletmiştir.

-Kabir Azabıyla ilgili Bir Hadis-

أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ، نَا أَبُو الْفَضْلِ الْحَسَنُ بْنُ يَعْقُوبَ الْعَدْلُ، ثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي طَالِبٍ، ثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، عَنْ سَعِيدٍ يَعْنِي ابْنَ أَبِي عَرُوبَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنُّ نَبِيَّ اللَّه صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: " إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا وُضِعَ فِي قَبْرِهِ وَتَوَلَّى عَنْهُ أَصْحَابُهُ، إِنَّهُ لَيَسْمَعُ قَرْعَ نِعَالِهِمْ، فَيَاتِيهِ مَلَكَانِ، فَيَقُولَانِ: مَا كُنْتَ تَقُولُ فِي هَذَا الرَّجُلِ؟ يَعْنِي مُحَمَّدًا صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ فَيَقُولُ: أَشْهَدُ أَنَّهُ عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ، فَيُقَالُ لَهُ: انْظُرْ إِلَى مَقْعَدِكَ فِي النَّارِ، قَدْ أَبْدَلَكَ اللَّهُ مَقْعَدًا فِي الْجَنَّةِ، فَيَرَاهُمَا جَمِيعًا "

Bize Ebu Abdullah El-Hafız , Bize Ebu Fadl El-Hasan b. Ya'kub El-Adl ,Bize Yahya b. Ebi Talib , Bize Abdullah El-Vehhab , o Said yani İbn Ebi Urveden o da Katade'den o da

Enes b. Malikten Nebi(sav)'in şöyle dediğini naklediyor:

Şüphesiz kul kabrine konulduğu ve arkadaşları gittiği zaman , (kabrindeki kul) onların ayak seslerini işitir.

(Sonra) İki Melek gelir ve ''Şu adam hakkında (yani Muhammed sav hakkında) ne diyorsun? '' diye sorarlar.

Eğer Mü'minse '' Onun Allahın Kulu ve Resulu olduğuna şehadet ederim'' der.
Bunun üzerine ona: Cehennemdeki yerine bak! Allah, onun yerine sana cennetten bir yer verdi, denilir.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: O (cennet ve cehennemdeki) iki makamını birlikte görür.


رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِي الصَّحِيحِ عَنْ عَمْرِو بْنِ زُرَارَةَ، عَنْ عَبْدِ الْوَهَّابِ، وَرُوِي ذَلِكَ عَنْ عَبْدِ الْوَهَّابِ بْنِ عَطَاءٍ أَبْسَطَ مِنْ ذَلِكَ

Bu rivayeti Müslim , Sahihinde Amr b. Zurare'den o da Abdullah El Vehhabdan nakletmiştir.Abdullah b. Atadan nakledilen bu rivayetten daha geniştir.

-Kabir Azabıyla İlgili Seleften bir Söz-

قَالَ ابو حنيفَة من قَالَ لَا اعرف عَذَاب الْقَبْر فَهُوَ من الْجَهْمِية الهالكة لِأَنَّهُ انكر قَوْله تَعَالَى {سَنُعَذِّبُهُمْ مرَّتَيْنِ} يَعْنِي عَذَاب الْقَبْر

Ebu Hanife(rahimehullah) şöyle diyor: Kabir Azabını bilmiyoruz diyen bir kimse Cehmiyye (denen sapık bir fırka)dandır.

Çünkü O ''Size iki defa Azab edeceğiz''(Yani Kabir Azabı) (Tevbe Suresi,101) ayetini inkar etmektedir.

وَقَوله تَعَالَى {وَإِن للَّذين ظلمُوا عذَابا دون ذَلِك} يَعْنِي فِي الْقَبْر


Ve ''Muhakkak ki o zalimlere bundan başka azap da vardır''(Yani Kabirde) (Tur Suresi,47) ayetini de inkar etmiş olur.

فَإِن قَالَ أُؤْمِن بِالْآيَةِ وَلَا أُؤْمِن بتأويلها وتفسيرها قَالَ هُوَ كَافِر

Eğer kişi ''Ayete İnanıyorum ama te'viline ve tefsirine inanmıyorum yani bu ayetten maksat Kabir Azabı değildir'' derse yine de Kafir olur.

Çünkü Kur’ân’da, te’vili tenzilinin (lafzının) aynı olan âyetler vardır. Eğer bunu inkâr ederse kâfir olur. (İmâm-ı A’zam’ın Beş Eseri, çev. Mustafa Öz, 5. b., İstanbul: M. Ü. İlahiyat F. Vakfı Y., 2009, s. 44.)



 
Üst