Kaban (Cüneyd Suavi)

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Şık ve yaşlı bir adam, bir vitrinine uzun uzun baktıktan sonra, gözlerini ilerdeki parka çevirdi ve oradaki çocukların en zayıfına:
— Küçüük! diye seslendi. Buraya gelir misin?
Küçük çocuk, hafta sonlarında yaptıkları misket oyununu ilk defa kazanmıştı. Buna rağmen hiç itiraz etmeden geldi.
Yaşlı adam, onun saçlarını okşayıp:
— Vitrinde harika bir elbise var, dedi. Giymeni istiyorum. Bakalım üzerine uyacak mı?
Çocuk, bu teklifi ilk önce şaka sandı. Ama adam, son derece ciddîydi. Onunla birlikte mağazaya girerken, ilk önce bir rüya görüp görmediğini; daha sonra da, o güne kadar yeni bir elbise giyip giymediğini düşündü. Genellikle abisine alınan elbiseler bir yıl kadar sonra ona dar geldiğinde, ortanca kardeşe uydurulurdu. Birkaç sene sonra da, dizleri aşınmış ya da delinmiş vaziyette kendisine kalırdı. Fakat şimdi, yeni bir elbisesi olacaktı. Üstelik de bayrama üç gün kala.
Küçük çocuk elbiseleri giydiğinde, büyüdüğünü ilk defa fark etti. Kadife pantolonu, tüm vücuduyla birlikte bacaklarının ne kadar uzadığını; çizgili ceketiyse, omuzlarının ne kadar genişlediğini ortaya koyuyordu. Fakat hepsinin üstüne giydiği kaban, gerçekten muhteşemdi. Bu kabanla üşümesi artık mümkün değildi.
Çocuk, biraz önce kazandığı misketlerini, kaşla göz arasında eski ceketinden alıp yeni kabanın cebine bıraktı. İrili ufaklı bir avuç misket, koskocaman ceplerin bir köşesinde kalmıştı. Bu durumda iki cebe, belki de yüz misket sığabilirdi.
Yaşlı adam, elbiseleri beğenmişti. Çocuğu bir manken gibi sağa sola çevirip emin olduktan sonra, tezgâhtara dönerek:
— Aldığım giysileri, hediye paketi şeklinde sarın, dedi. Torunuma sürpriz yapmak istediğimden, onları bu çocuğun üstünde denedim. İkisi de aynı ölçülerde de…
Küçük çocuk, sanki beyninden vurulmuştu. Dizleri titremeye başladığı için, ayakta durmakta zorlanıyordu. Fakat artık büyüdüğüne göre, bir şey belli etmemesi gerekiyordu. Aynaya son defa baktıktan sonra, giydiği elbiseleri yavaşça çıkartarak, bir kenara fırlattığı eskilerini giydi.
Yaşlı adam, yaptığı hizmet için çocuğa bir simit parası vermek istiyordu. Fakat onu yanında göremedi.
Küçük çocuk tekrar parka döndüğü zaman, bir ağacın gölgesine oturup kaldı. Ve bütün ısrarlara rağmen oyuna katılmadı.
Arkadaşları:
— Niçin oynamıyorsun? diye sordular. Biraz önce çok güzel misketler kazandın.
Çocuk, gülümseyerek:
— Misketlerim, gerçekten çok güzeldi, dedi. Hepsi gıcır gıcırdı. Bu yüzden de onları, bayramlık kabanımın cebine sakladım.
imgsize.php
 
Üst