İnsanın evrendeki yeri ile ilgili ayetler nelerdir?

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
insanın evrendeki yeri ile ilgili ayetler nelerdir? insan ve evren arasında nasıl bir bağlantı vardır?

Cevap için aşağı doğru inin.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

out of whack

© ◄ Ayarsız..! ►
Forum Administrator
İnsan küçük bir evrendir, yani kainatın küçültülmüş halidir...

Allah, kainatı yaratmış, kainata isimleriyle tecelli etmiş, binbir isminin nakışlarıyla kainat sarayını işlemiş, ve bu sarayın bütün nakışlarını, bu sarayın merkezinde olan , sarayın ve sakinlerinin kendisine hizmetkar olduğu insanada nakşetmiştir.

Kainatı binbir ismiyle dokuyan , aynı nakışla, insanı kainatın küçük bir nümunesi gibi dokumuştur.

İnsan küçük bir âlemdir. Âlemin küçültülmüş bir misalidir.

Kainatta ne varsa, Allah insanın hakikatine onu öz olarak yerleştirmiştir.

Âdeta âlemde ne varsa, insanda nümunesi vardır.

Kainat küçültülse insan, insan büyültülse bir kainat olur...

Şu kainattaki muazzam faaliyetin bir misali de insanda cereyan eder.

Bizim de bedenimizde de sürekli bir faaliyet vardır.

Durmadan nefes alırız,

dimağımız fasılasız çalışır,

saçlarımız uzamaya devam eder,

hücrelerimiz durmadan değişir.(Kainat da, sakinlerini durmaksızın değiştirmiyor mu?)

Bir bebeğin büyüyen parmaklarıyla birlikte, ağacın dalları da beraber büyürler.

Dökülen saçlarımızla, sonbahar birlikte kendini hissettirirler.

Sonbaharda pek çok mahlûkat veda ederken kainata, sonbaharda vefat olayları sıklıkla yaşanır.

(Görüntümüzden misalle): İnsanın saçları, ormanlara işarettir... Tüylerimiz nebâtata,bitkilere işarettir. Damarlarımızda kanın deverânı, akan nehirlere işaret; ağzımızda ve kulaklarımızda ki sıvılar, tatlı acı sulara işaret.. Vücudumuzdaki eğri büğrü yerler dağlara düz yerler ovalara işaret eder ve hâkezâ...

Evet..

İnsan yaratıldığı gibi, kainatta yaratılmıştır.

İnsanın bir gençliği, ihtiyarlığı olduğu gibi, kainatın da vardır.

İnsan vefat edeceği gibi, kainatta bir gün vefat edecektir.

İnsan küçük bir âlemdir yani..

Kainat insana hizmetkâr:

İnsan, kainatın merkezinde yaratılmış ve kainat, insana hizmetkâr edilmiş...

Kur’ân’ın tarifinde: Yeryüzü insana bir döşek gibi serilmiş, bir beşik gibi insanın içinde huzur duyacağı bir hâlde yaratılmış...Güneşe insanın bir lambası, bir sobası olma vazifesi verilmiş, yıldızlar kandiller hükmünde, gecenin karanlığında, insana ikram edilmiş...

Havasıyla, güneşiyle, toprağıyla, her an ahengi muhafazada, dengede tutulan bu kainat, insan için bir hizmetkâr, bir binek, bir döşek, bir sofra, bir çarşı-yı âlem.... İnsan için saray gibi döşenmiş, süslendirilmiş, onun hizmetine verilmiş... Kainat sarayının sofralarında, insan iştahsız da bırakılmamış, tüm sofralardan istifade edebileceği, sınırsız bir ihtiyaç verilmiş.

İşte, Cenâb-ı Mevlâ, kainatta ne varsa, tüm nimetlerin uçlarını insanla bağlamıştır. Yani, insan kainatın her tarafıyla alâkadar bir vaziyette yaratılmıştır. Yanıbaşımızdaki bir olayı merak ettiğimiz gibi, Mars araştırmalarını da merak etmez miyiz?..

Evet..Biz, bu kainatın bütünüyle alâkadarız.... Dağıyla, taşıyla, toprağıyla, yıldızıyla, çiçeğiyle, mercanlarıyla...herşeyiyle, kainat bizim için yaratılmıştır.. Kalbimiz, âlemin tamamına muhabbet edebilecek bir kabiliyette halk olunmuş...

Kainatı bir bütün olarak algılar ve öyle severiz.. Ne bu boncuk mavisi gökyüzü olmaksızın, ne de yeryüzünün ziynetleri olan çiçekleri görmeksizin bir dünya hayal edebilir misiniz?

/sorularlaislamiyet
 
Üst