İngilizce Şiir-Sidewalks

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
Sidewalks

I'm in the street, in a street all lonely
Walking, walking and never looking back
At the point my path is mingled with the black
I seem to see a phantom wait for me

Ashen clouds overcast the darkling sky
Lightening bolts seek the chimneys of homes
In this midnight only two who sleepless roam
I here am one and there the sidewalks lie

Drop by drop a terror collects in me
At the head of every street the demons wait
The houses fix their gaze, dark black and great,
On me, like blindmen with their eyes ripped free

The sidewalks, mother to the suffering
Sidewalks, the person who has lived in me
Sidewalks, sound heard when all sounds cease to be
Sidewalks, a language within me lingering

I'll not give up life in a soft embrace
I am the child nursed at this sidewalk's breast
Please let no morning on this dark street rest
On this dark street let me ever run my race

Let me go on and the road, let us not stay
Let the lamps flow past me like a flood
Let hungry dogs hear the click-clack of my tread
Let there be an arch, vaulted in gloom, on my way

Let the daytimes be yours, give me darknesses
Let me not walk in light nor to eyes appear
As in a damp quilt let me wrap myself here
Cover me, cover me in their cool darknesses

If my body, aaaa-length on these stones could lie
If these cold stones would draw the fever from my brow
Like these streets plunging into uncanny drowse
If only the sidewalks' melancholy mate would die


Necip Fazıl Kısakürek

 

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
KALDIRIMLAR

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..


Necip Fazıl Kısakürek
 
Üst