İmanın ve İslam'ın şartları

KuLL

KF Ailesinden
Özel Üye
images

Sual: Her müslümanın bilmesi gereken zaruri iman bilgilerini kısaca bildirir misiniz?
CEVAP
Zaruri gereken iman bilgisi, imanın ve İslam’ın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş olarak Amentü’nün esasları kısmında bilgi var.

İmanın şartları şunlardır:

1- Allah’a inanmak
images

Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.

Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyyesi altıdır:
Vücud,
Kıdem,
Beka,
Vahdaniyyet,
Muhalefet-ün lil-havadis,
Kıyam bi-nefsihi.


[Vücud var olmak, Kıdem varlığının öncesi olmamak, Beka varlığı sonsuz olmak, hiç yok olmamak, Vahdaniyyet ortağı, benzeri olmamak, Muhalefet-ün lil-havadis hiçbir şeyinde, hiçbir mahluka, hiçbir bakımdan benzememek, Kıyam bi-nefsihi varlığı kendinden olmak, hep var olması için, hiçbir şeye muhtaç olmamaktır.]

Sıfat-ı sübutiyyesi de sekizdir:
Hayat,
İlm,
Sem',
Basar,
Kudret,
İrade,
Kelam,
Tekvin.

[Hayat diri olmak, ilm bilmek, sem' işitmek, basar görmek, kudret gücü yetmek, iradekelam söylemek, tekvin yaratmaktır.] Bu sıfatları da kadimdir.

2- Meleklere inanmak
images

Melekler, hayat sahibi, diri, nurani yaratıklar olup, akıl sahibidir. Allahü tâlânın sevgili ve kıymetli kullarıdır, ortakları ve kızları değildir. Allahü teâlânın emirlerine itaat ederler, isyan etmezler. Günah işlemezler. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur. Erkek ve dişi değildir. Evlenmezler, doğurmazlar, çoğalmazlar, çocukları olmaz, yiyip içmezler. Meleklerin kanatları var, ama, nasıl olduğunu bilemeyiz.

Her insanın bütün işlerini yazan meleklere, Kiramen katibin denir. Sual meleklerine Münker ve Nekir denir. Meleklerin en üstünleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail.

3- Kitaplara inanmak
Allahü teâlânın gönderdiği kitaplar çoktur. Din kitaplarımızda bildirilen ise, 104 kitaptır. Bunlardan 100’ü küçük kitaptır. Bu küçük kitaplara suhuf denir.

100 suhuf şu Peygamberlere inmiştir:

10 suhufu, Âdem aleyhisselama,
50 suhufu, Şit aleyhisselama,
30 suhufu, İdris aleyhisselama,
10 suhufu, İbrahim aleyhisselama.

Dört büyük kitap ise şu Peygamberlere inmiştir:
Tevrat, Musa aleyhisselama,
Zebur, Davud aleyhisselama,
İncil, İsa aleyhisselama,
Kur'an-ı kerim, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselama.

Kur'an-ı kerim, bütün ilahi kitapların hükümlerini nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmış ve bu hükümleri kendisinde toplamıştır. Bugün, bütün insanların Kur'an-ı kerimin emrine uymaları lazımdır. Kur’an-ı kerimde de (Resulüme uyun) buyuruluyor. Şu halde, hadis-i şeriflere de uymak gerekir. Şimdi, hiçbir memlekette, hakiki Tevrat ve İncil yoktur. Bozulmuş İnciller vardır. Bu kitaplar sonradan tahrif edilmiş, yani insanlar tarafından değiştirilmiştir. Bozulmamış olsaydı bile, geçerliliği yoktu, hepsi Allahü teâlâ tarafından nesh edilmiş yani yürürlükten kaldırılmıştır.

Kur'an-ı kerimin gelmesi âyet âyet olmuş ve 23 senede tamamlanmıştır. Kur'an-ı kerim, kıyamete kadar geçerlidir. Geçersiz olmaktan ve insanların değiştirmelerinden korunmuştur. Kur'an-ı kerimde eksiklik veya fazlalık olduğuna inanan, Allahü teâlâya inanmamış olur.
Âyet-i kerimelerde mealen buyuruluyor ki:
(Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]

(Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona önünden, ardından [hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez [hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamd ettiği hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.) [Fussilet 41-42]

4- Peygamberlere inanmak
Peygamberlerin ilki Âdem aleyhisselam ve sonuncusu, bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Bu ikisinin arasında, çok Peygamber gelmiş ve geçmiştir. Sayıları belli değildir. 124 binden çok oldukları meşhurdur.

Peygamberlere iman etmek, aralarında hiçbir fark görmeyerek, hepsinin Allahü teâlâ tarafından seçilmiş sadık, doğru sözlü olduklarına inanmak demektir. Onlardan birine inanmayan kimse, hiçbirine inanmamış olur.

Âdem aleyhisselamdan, son Peygamber Muhammed aleyhisselama kadar bütün Peygamberler, hep aynı imanı bildirmiş, ümmetlerinden aynı şeylere iman etmelerini istemişlerdir. Yahudiler, Musa aleyhisselama inanıp, İsa aleyhisselama ve Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Hıristiyanlar, İsa aleyhisselama inanıp, Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Müslümanlar ise, bütün Peygamberlere inanırlar yani kabul ederler.

Peygamberlerin sıfatları şunlardır:
Emanet [emindir],
Sıdk [her işi doğrudur, yalan söylemez],
Tebliğ [Dini eksiksiz bildirir],
Adalet [her işte hakkı gözetir],
İsmet [günah işlemez],
Fetanet [çok akıllı, anlayışlı, zeki],
Emnül-azl [peygamberlikten azledilmez yani peygamberlik ellerinden alınmaz.]

Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Resul vasıtası ile, insanlara dinler göndermiştir. Bunlar aracılığı ile, insanların dünyada rahat ve huzur içinde yaşamaları ve ahirette de sonsuz saadete kavuşmaları yolunu bildirmiştir. Kendileri ile yeni bir din gönderilen Peygamberlere (Resul) denir. Resullerin büyüklerine (Ülülazm) Peygamberler denir. Bunlar, Âdem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed aleyhimüssalatü vesselamdır.
Yeni bir din getirmeyip, insanları, daha önceki dine davet eden Peygambere Nebi denir.

Peygamber efendimizden sonra, hiç Peygamber gelmeyecektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Allah’ın Resulü ve Peygamberlerin sonuncusudur.) [Ahzab 40]

5- Ahiret gününe inanmak
Herkes öldükten sonra dirilecek, hesaptan sonra Cennet veya Cehenneme gidecektir. Cennet ve Cehennem şimdi vardır. İkisi de sonsuzdur. Müslümanlar Cennette ebedi, kâfirler de Cehennemde ebedi kalacaklardır.

Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmedi. Fakat, Peygamber efendimiz kıyametin birçok alametlerini ve başlangıçlarını haber verdi:

Hazret-i Mehdi gelecek, İsa aleyhisselam gökten inecek, Deccal çıkacak. Yecüc Mecüc denilen kimseler her yeri karıştıracak. Güneş batıdan doğacak. Büyük depremler olacak. Din bilgileri unutulacak, kötülük çoğalacaktır.

6- Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak
İnsanlara gelen hayır ve şer, fayda ve zararın hepsi, Allahü teâlânın takdir etmesi iledir.
Kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, insanların ve diğer mahlukatın yapacağı işleri bilmesi ve dilemesidir. Bunun yaratılmasına kaza, ikisine birden kaza ve kader denir.

Her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini Allahü teâlâ yaratıyor ise de, insanlara İrade-i cüziyye vermiştir. İnsan, irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükafatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez.

İslam’ın Şartları

1- Kelime-i şehadet getirmek
[Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü] demek. Manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.) [Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.]

2- Namaz kılmak
Akıl baliğ olmuş yani ergenliğe girmiş akıllı her müslümana günde beş vakit namaz kılmak çok önemli bir farzdır. Namaz dinin direğidir. Namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Kılmayanın imanla ölmesi çok zordur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Namaz kılan kıyamette kurtulur, kılmayan perişan olur.) [Taberani]

3- Zekat vermek
Nisap miktarı yani borçlarını düştükten sonra alacaklarıyla beraber elinde 96 gram değerde, para veya ticaret malı olanın kırkta birini zekat vermesi farzdır. Meyve ve tarla mahsulünün de onda birini fakire vermek farzdır. Bu onda bir zekata da uşur denir.
(Zekat vermeyene Allahü teâlâ lanet eder.) [Nesai]

4- Oruç tutmak
Ramazan ayında, bir ay oruç tutmak farzdır. Tutmamak büyük günahtır.

5- Hac etmek
images

Mekke-i mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar, geride bıraktığı çoluk-çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para ile oraya gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâbe-i şerifi tavaf etmesi ve Arafat’ta durması farzdır.

İnandım demek yeter mi?
Sual: Hadis-i şeriflerde Kelime-i şehadeti getiren Müslüman olur deniyor. Bir kimse, inanmadan kelime-i şehadet söylese veya inansa, ancak Amentü’deki esaslara inanmasa yine Müslüman mıdır?
CEVAP
İman tarif edilirken, dil ile ikrar kalb ile tasdik deniyor. Kalb ile tasdik etmedikçe Müslüman olamaz.

Kelime-i şehadet, Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, Ondan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın Allah Resulü ve son Peygamberi olduğuna ve bildirdiklerinin hepsine inanmak, hepsini beğenmek demektir. Yoksa, tarihi bir olayı anlatır gibi, öyle bir Peygamber vardır demek değildir. Ben O yüce Peygambere ve bildirdiklerinin hepsine iman ettim, hepsini beğendim, hepsi doğrudur, yanlış olma ihtimali yoktur diye kesin inanmak demektir. Dolayısıyla, Amentü’deki bütün esaslara inanması gerekir. İnanmadıkça, hatta inanıp da beğenmezse yine Müslüman olamaz. İmanın şartlarının birini kabul etmeyen veya dindeki meşhur bir farzı, bir sünneti veya bir haramı kabul etmeyen, beğenmeyen de Müslüman olamaz. İslamiyet’i bir bütün olarak kabul etmesi ve beğenmesi gerekir.
istemek,
 

Hikem

Üye
Üye
Başka bir deyişle, İmanın şartları, imanın rükünleri; islamın şartlerı ve islamın rükünleri nelerdir?
 

Hikem

Üye
Üye
Kadim ulemamız şart ve rükün arasındaki farkı fark ederlerdi! Cumhuriyet hocaları ni,çin bunları bilmez ve öğretilmez?
 

Hikem

Üye
Üye
S. İslamın rükünleri nelerdir?

C. Bir insan sûretinde Cibrîl aleyhisselâm Peygamberimiz'e gelip huzurunda diz çökerek: "İslam nedir?" yani "İslamı oluşturan cüzler nelerdir?" diye sormuş; Peygamberimiz:

H.5-
7.jpg


"İslam, Allah'tan başka lütfuyla sevilen, azabından korkulan hiç bir ma'bûd yani tapılan olmadığına ve Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem'in de Allah'ın rasûlü olduğuna şehadet etmendir; ve namazı dosdoğru, ta'dîl-i erkan üzere kılmandır; zekatı müstehaklarına vermendir; ramazan orucunu tutmandır; yolunu = azık ve bineği bulsan, Beyt-i Muazzama'yı haccetmendir." buyurmasıyla İslamın rükünlerini yani İslamı oluşturan cüzleri açıklamıştır. Yani İslamı oluşturan beş cüz vardır:

1- Kelime-i şehâdet'tir yani
9.jpg
8.jpg
"Eşhedu en lâ ilahe illallah:"Allah Teâlâ'dan başka lütfuyla sevilen, azabından korkulan hiçbir ilah = ma'bûd yani tapılan olmadığına şehadet ederim." demekle beraber
11.jpg
10.jpg

Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Rasûluhu: "Muhammed'in de Allah'ın Kulu ve Rasûlü = Elçisi olduğuna şehadet ederim." demektir.

2- Farz oluşuna inanarak beş vakit namazı ihlas üzere ta'dîl-i erkanla devamlı kılmaktır.

3- Zekattır. Zekat da, farz oluşuna inanarak nisaba ulaşan mallardan belli bir cüz'ü Kur'an ve hadiste belirlenen şahısların mülküne geçirmektir.

4- Ramazan orucudur. Ramazan orucu da, farz oluşuna inanarak niyetle birlikte fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar, yemek içmek ve orucu bozan şeylerden sakınmaktır.

5- Hacdır. Hac da, yolun selâmetli olması, azık bulunması, ihramlı olunması şartıyla farz oluşuna inanarak Beyt-i Muazzama'nın ziyaret edilmesi ve Arafe vakfesinde bulunulmasıdır.



S. İslamın şartları nelerdir?

C. İslamın şartları: Akıllı olmak, erginlik çağına ulaşmak, İslam Dîninden haberdar olmak, İslamın İlâhî hak bir din olduğuna inanmak, yapabilme gücüne sahib olmak yani azaların sağlam olması olmak üzere beş şeydir.
 

Hikem

Üye
Üye
S.İmanın şartları nelerdir?

C. İmanın şartları beştir:

1- Ğayba iman etmek, yani görmeksizin imanın altı rüknünü kalben tasdik etmek, yani içtenlikle hak ve gerçektir diye görürcesine karar vermek ve hükmetmektir.

2- İnanılması gereken esaslara Peygamberimiz'in ve ashabının tarifine göre inanmaktır.

3- Allah Teâlâ'nın azabından korkmak ve O'nun rahmetine ümid bağlamaktır.

Yani dînimizin emrlerinin yerine getirilmesi karşılığında sevabının verilmesine inanmaktır.
Dînimizin yasakladığı şeyleri işleme karşılığında da cezanın verilmesine inanmaktır.

4- Allah Teâlâ'nın emrlerinin gereği yerine getirilse bile azabından korkmak; şirk, küfür ve nifak müstesna olmak üzere büyük günah işlenilse bile Allah Teâlâ'nın rahmetinden ümid kesmemektir.

5- Hiçbir şübheye girmeksizin ölünceye kadar iman üzerinde sebat etmektir; küfre sebeb olabilecek şeylerden kesinlikle sakınmak farzdır.
 

Hikem

Üye
Üye
S. İmanın rükünleri nelerdir?
C. Bir insan sûretinde Cibrîl aleyhisselâm Peygamberimiz'e gelip huzurunda diz çökerek:
"İman nedir?" yani "İmanı oluşturan cüzler nelerdir?" diye sormuş; Peygamberimiz:

H.3-
5.jpg
"iman, Allah'ın Varlığı'na, Birliği'ne, meleklerine, kitablarının hükümlerinin hak olduğuna, rasullere = getirdikleri hükümlere ve ahiret gününe iman etmendir. Bir de, kadere = Allah'ın hüküm ve kazasının hayrına ve şerrine inanmandır." buyurmasıyla imanın rükünlerini yani imanı oluşturan cüzleri açıklamıştır. Yani imanın altı rükünleri vardır:

1- Peygamberimiz'in tarif ettiği şekilde Allah Teâlâ'nın Varlığı'na, Birliği'ne ve kemal sıfatlarına inanmaktır.

2- Nurdan yaratılan meleklerin varlığına inanmaktır.

3- Kitabların hükümlerinin her zamanda hak ve geçerli olduğuna inanmaktır.

4- Enbiyâ'-i izâm ve rusul-ü kirâma, yani peygamberlerin zatlarına, kemal sıfatlarına inanmaktır.

5- Kaza ve kadere yani hayr ve şerrin Allah Teâlâ'nın icadı, hüküm ve takdiriyle olduğuna inanmaktır.

6- Ahiret gününe, yani ölümden sonraki bedenle haşre gitmenin, hesab, kitab, mîzan, sırat, cennet ve cehennemin varlığına inanmaktır.
 
Üst