İmâma Uymanın Şartları

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
İmâma uyup cemâatle namaz kılan bir kimsenin bazı şartlara uyması lâzımdır. Bu şartlar şunlardır:

1- Namaza dururken, tekbiri söylemeden önce imâma uymaya niyet etmektir. "Uydum hazır olan imâma" diyerek kalbinden geçirmek lâzımdır.

2- İmâmın, kadınlara imâm olmaya niyet etmesi lâzımdır. Erkeklere niyet etmesi lâzım değildir. Fakat niyet ederse, namazda cemâat sevabına kavuşur.

3- Cemâatin topuğu, imâmın topuğunun gerisinde olmalıdır.

4- İmâm ile cemâat aynı farz namazı kılmış olmalıdır.

5- İmâm ile cemâat arasında, kadın safı bulunmamalıdır.

6- İmâm ile cemâat arasında kayık geçecek kadar nehir ve araba geçecek kadar yol bulunmamalıdır,

7- İmâm veya cemâatten birini görmeye veya sesini duymaya elverişli penceresi olmayan duvar arada bulunmamalıdır. ,,..

8- İmâm hayvanda, cemâat yerde veya bunun tersi olmamalıdır.

9- İmâm veya cemâat, yapışık olmayan iki gemide bulunmaması lâzımdır.

10- Kendi mezhebine göre namazı sahih olan imâma, başka mezhepte olanlar da uyabilir.

Cemâat bir kişi ise, imâmın sağ yanında hizasında durur. Solunda durması mekruhtur. Arkasında durması da mekruh olur. Ayağının topuğu, imâmın topuğundan ileri olmazsa, namazı sahih olur. îki veya daha çok kişi ise imâmın arkasında durur.

İmâmla birlikte, yalnız kılar gibi kılınır. Ancak, ayakta iken imâm içinden okusa da, yüksek sesle okusa da, cemâat bir şey okumaz. (Şafiî mezhebinde, imâm zamm-ı sûre okurken cemâat da sessizce "Fatiha" okur). Yalnız birinci rek'atta "Sübhaneke" okunur. İmâm, yüksek sesle Fatihayı bitirince, cemâat yavaşça "âmin" der. Bunu yüksek sesle söylememelidir. Rükûdan kalkarken imâm, "Semi'allahü limen hamideh" deyince, cemâat yalnız "Rabbena lekel hamd" der. Sonra eğilirken "Allahü ekber" diyerek, imâmla birlikte cemâat de secdeye yatar. Rükûda, secdelerde ve otururken yalnız kılar gibi cemâat da okur.

İmâma, rükû'da yetişemeyen, o rek'ati imâmla kılmış olmaz. İmâm rükû'da iken gelen, niyet eder ve ayakta tekbir getirip namaza girer. Hemen rükû'ya eğilip, imâma uyar. Rükû'ya eğilmeden, imâm rükû'dan kalkarsa rükû'ya yetişememiş olur.

Mesbûk, yani imâma birinci rek'atta yetişemiyen bir kimse, imâm iki tarafa da selâm verdikten sonra, . ayağa kalkarak yetişemediği rek'atları kaza eder.

Okumaları birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü rek' at kılıyormuş gibi okur. Oturmayı ise dördüncü, üçüncü ve ikinci rek'at sırası ile, yani sondan başlamış olarak yapar.

Meselâ, yatsının son rek'atine yetişen kimse, imâm selâm verdikten sonra kalkıp, birinci ve ikinci rek'atta Fatiha ve sûre okur. Birinci rek'atta oturur. İkincide oturmaz.
 
Üst