İcaz ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
İcaz:
(İycâz) Edb: Az söyle çok şey anlatmak. Sözü muhtasar söylemek. Çok mânaya gelen kısa cümlenin hâli. Mâruf ve müteârif olan cümleden kısa bir cümle ile maksadı ifâde san'atı.Böyle sözlere mucez, veciz veya vecize denilir.

(Hem, makam-ı ispatın îcâzlı ve i'câzlı misâllerinden, şu:


b1119.gif
-5-
Yani, "İnsan der: '
Çürümüş kemikleri kim diriltecek?' Sen, de: 'Kim onları bidâyeten inşâ edip hayat vermiş ise, o diriltecek.'" Onuncu Sözün Dokuzuncu Hakikatinin üçüncü temsilinde tasvir edildiği gibi, bir zât, göz önünde bir günde yeniden büyük bir orduyu teşkil ettiği halde, biri dese, "Şu zât, efrâdı istirahat için dağılmış olan bir taburu bir boru ile toplar, tabur nizâmı altına getirebilir."
Sen ey insan, desen "
İnanmam!" Ne kadar divânece bir inkâr olduğunu bilirsin.

5- Dedi: "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" • De ki: "Onu ilk önce kim yaratmışsa tekrar O diriltecek. O her şeyin yaratılışını hakkıyla bilendir. (Yâsin Sûresi: 78-79.)

İcaz-ı bittakdir:
Maksadı az sözle ifade etmekle beraber fazla olan etraflı mânaların zuhurudur.S.)



İcaz-ı hasr:
Lafzan hiçbir hazf olmadığı halde, ibârenin mânaca zengin olmasıdır.


İcaz-ı hazf:
Mânâya halel gelmemek şartı ile ve lâfzî veya aklî karine delâleti ile cümleyi tamamlayanlardan birinin hazfıdır.


İcaz-ı makbul:
Tazammun ve hazf ile olan icaz.


İcaz-ı muhill:
Sözün istenilen mânayı ifadeye kifayet etmemesi yüzünden mânanın bozulması halidir.


K:Yeni Lûgat
 
Üst