İbrahim ve İsmail Peygamberin Duaları

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
İbrahim Ve İsmail Peygamberin Duaları

1-Emin Belde Duası:

Hz. İbrahim soyunun ebediyyen şirkten ve cehennemden korunmasını dilemiştir. Rabbimiz Bakara suresi 124. ayette " affedilmez şirk günahını işleyenler ahd verilmeyecektir" şeklinde bu talebi cevaplamıştır. Bu karşılık da göstermektedir ki duada soy ve kan bağının din bağının önüne geçirilmesi doğru değildir. Zaten Hz. İbrahim kendi babasına dahi hidayet sağlayamamıştır. (Bkz. 60/4.)

Azimet sahibi put kırıcı İbrahim peygamber seçilmiş kabe ve çevresini kendisine ve gelecek nesiller dünyada şirkten tezkiye edilmiş güvenli bir bölge (başkent, anavatan) yapması için Rabbine şöyle yalvarmıştır:

"Bir zaman hani İbrahim şöyle demişti:

- Ey Rabbim! Bu beldeyi emin kıl! Beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan ebediyyen uzak tut!
- Ey Rabbim! Çünkü bu (tapınma nesneleri) gerçekten insanlardan pek çoğunu yoldan çıkardı. Bunun içindir ki, bana uyan kimse gerçekten bendendir. Bana başkaldırana gelince, şüphesiz sen çok acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayansın!" (14/İbrahim, 35.)

2- İbadet'te Devamlılık Duası:
(Hz İbrahim kendisi ve soyundan türeyecek nesiller için tekrar tekrar namazlarında devamlı olmalarını ve tevhidi duyarlılık taşımalarını Rabbinden dilemiştir.)

"Ey Rabbimiz! Soyumdan bazılarını (Hz. İsmail ve çocukları) ekilebilir toprağı olmayan bir vadiye (Mekke vadisine), senin kutsal evinin yakınına yerleştirdim ki, ey Rabbimiz, Namazı devamlılık ve duyarlılık içinde yerine getirsinler. Öyleyse, insanların kalplerini onlara meylettir ve onlara verimli, bereketli rızıklar bahşetki şükretsinler. (14/İbrahim, 37.)

"- Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelen insanları namazda devamlı ve duyarlı kıl ve
- Ey Rabbimiz! bu duamı kabul buyur." (14/İbrahim, 40.)

3- Kabe Duası:
(Yeryüzünün ilk mescidi olan Kabe'yi yeniden onarırken İbrahim ve İsmail peygamberler Rabbimize şöyle yakarmışlardır:)

"ibrahim ve İsmail Mabed'in temellerini yükseltirken yalvardılar: - Ey Rabbimiz! Bunu kabul et; Sensin herşeyi bilen, herşeyi duyan!" (2/Bakara, 127.)

4- Teslimiyet Duası:
(Kendileri ve gelecek kuşaklar için Tevbe ve islam yolunu dileme duası:)

"Ey Rabbimiz! Biz sana teslim olanlardan kıl ve bizim soyumuzdan sana teslim olacak bir topluluk çıkar, bize ibadet yollarını göster ve tevbemizi kabul et: Şüphesiz yalnız sensin tevbeleri kabul eden, rahmet dağıtan!" (2/Bakara, 128.)

5- Tezkiye Duası:
(Gelecek kuşakları vahiyle tezkiye etmesi (arındırması) için Rabb'e yakarış:)

-" Ey Rabbimiz! Soyumuz içinden onlara senin mesajlarını iletecek, vahiy ve hikmeti öğretecek ve onları arındırıp tertemiz kılacak bir elçi çıkar: Çünkü yalnız sensin kudret ve hikmet sahibi!" (2/Bakara, 129.)

6- Takva'nın Meyvelerini İsteme Duası:
(Hz. İbrahim ıslah olmak istemeyen, kalbini hidayete açmayan halkı ile hesaplaşırken destek ve yardımı sadece Allah'tan dilemiştir. Ahirette cennet nimeti ile kutuflanmayı istemekten hiçbir peygamber hicab duymamıştır. Bu talep dualarda açıkca görülmektedir. Hz. İbrahim ve diğer peygamberler cenneti bir kaç hüriden ibaret görmeyip, Allah'ın sonsuz merhametinin salih kullarına yönelik bir tezahürü olarak görmektedirler. (Bkz. 26/69-82.) O Sıdkı lisan ile tebliğde hikmet, Ahirette kolay hesap ve cennet taleb ederek şöyle yakarmıştır:)

"- Ey Rabbim! Bana doğruyla eğrinin ne olduğuna hükmedebilme bilgi ve yeteneğini (hikmeti) bağışla ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat! Ve gerçeği benden sonrakilere ulaştırabilme gücü ver bana. Ve beni o nimetlerle dolu cennetin varislerinden biri yap! Ve babamı bağışla! Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlar arasında. Ve herkesin yeniden diriltileceği gün beni utandırma! O Gün ki, ne malın, ne mülkün, ne de çoluk çocuğun bir yararı olmayacaktır. Yalnızca Allah'ın huzuruna kötülükten korunmuş bir kalple çıkanlar kurtulacaktır." (26/Şuara, 83-89.)

7- Bilgide Tevazu Duası:
(Hz. İbrahim bu duası ile görünür görünmez her şeyi bilgisi ile kuşatan Yüce Allah'ın yanında bizim bildiklerimizin adının bile anılmayacağını, O'na hiç bir şeyin gizli kalmayacağını itiraf etmekte, kulluk bilinci ile tevazusunu sunmakta ve sözsüz yakarışlarının da olduğunu imlemektetedir:)

"- Ey Rabbimiz! Şüphesiz gizlediğihizi de açığa vurduğumuzu da bilen sensin: Çünkü yerde ve gökte olan hiç bir şey Allah'tan gizli kalmaz" (14/İbrahim,38.)

8- Hamd Duası:
(Bütün övgülerin en güzeli ile Rabbi yüceltme duası)

"- En içten övgüler, kocamış halimle bana İsmail ile İshak'ı armağan eden Allah'a özgüdür. Duaları (içten gelen yakarış çağrılarını) işiten elbette benim Rabbim'dir." (14/İbrahim,39.)

9- İstiğfar Duası:
(Bağış dileme duası)
"- Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!" (14/İbrahim,41.)

10- Salih Evlat Dileme Duası:
"- Ey Rabbim! Bana dürüst ve erdemli (salih) bir evlat bağışla! Bunun üzerine yumuşak huylu bir erkek çocuk (İsmaili) müjdeledik." (37/Saffat,100-101.)

11- Tevekkül ve Beraat Duası:
(Hz. İbrahim ve onunla dayanışma içinde olan müminlerin bu duası Mümtehine Suresi 4. ayette "Üsvetün Hasene" (güzel örnek) olarak nitelendirilmiştir. Çünkü onlar düşmanlık ve nefreti hak eden müşrik bir toplumdan derin bir kopuş (Beraat) yaşarken Rableri ile pazarlığa girişmemişlerdir. Her şeylerini feda edecekleri, her şeyleri ile feda edilecekleri andı ile iman'a gelmişlerdir.)

Onlar, Tevekkül ile sığınılması ve güvenilmesi gereken tek dostun, tutulması gereken tek kulpun, Allah'ın eli ve O'nun kulpu olduğu bilincini kuşanarak duaya gelmişlerdir. İman edinceye kadar Müşrikler'le olan sıcak ilişkilerini bütünüyle askıya almışlardır (Beraat). Bu ruh hali ile Allah'ın dışında ne varsa geride bırakarak sönmeyen bir dua meşalesi bırakan müminler cemaati, ilahi kelama göre şöyle yakarışta bulunmuşlardır:)

"... Rabbimiz! Sana dayandık sana yöneldik ve dönüş sanadır." (60/Mümtehine,4.)

12- Fitneden Muhafaza Duası:
Bu dua ile, Hz. İbrahim ve onunla birlikte olan mümin yandaşları kafirlerin elinde onur ve izzetlerinin çiğneneceği bir fitne olmaktan Allah'a sığınmaktadırlar. İyiliğe yöneltecek yerde kötülüğü teşvik eden ve kafirlerin elinde oyun, eğlence edilmeyi, rezil rüsvay olmayı doğuran bir fitne'den koruması için yüce Rabbimize şöyle yakarmışlardır:)

"- Ey Rabbimiz! Bizi kafirler için fitne (oyun, eğlence) yapma! ve günahlarımızı bağışla!
-Ey Rabbimiz! Çünkü sensin tek kudret ve hikmet sahibi!" (60/Mümtehine.5)
 
Üst