Hukuk Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hukuk:
(Hakk. C.) Haklar.
* İnsanın cemiyet hayatında riâyet etmesi lâzım gelen kaideler, esaslar, yâni; şer'i ve adli hükümler. Haklıyı haksızdan ayıran kaideler.
* Şeriat kitablarında yazılı olan haklar, kanunlar ve kaideler.
* Üniversitenin hukuk tahsili yaptıran kısmı.
* Hukuk Fakültesi.

(Şimdi, hiç mümkün müdür ki, böyle en küçük bir mahlûkun, en küçük bir hâcâtının imdadına koşan bir adâlet ve hikmet, insan gibi en büyük bir mahlûkun bekâ gibi en büyük bir hâcetini mühmel bıraksın, en büyük istimdâdını ve en büyük suâlini cevapsız bıraksın; Rubûbiyetin haşmetini, ibâdının hukukunu muhâfaza etmekle, muhâfaza etmesin? Halbuki, şu fânî dünyada kısa bir hayat geçiren insan, öyle bir adâletin hakikatine mazhar olamaz ve olamıyor.
Belki bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor. Zîrâ, hakiki adâlet ister ki, şu küçücük insan, şu küçüklüğü nisbetinde değil, belki cinâyetinin büyüklüğü, mahiyetinin ehemmiyeti ve vazifesinin azameti nisbetinde mükâfat ve mücâzât görsün.
Mâdem, şu fânî, geçici dünya, ebed için halk olunan insan hususunda öyle bir adâlet ve hikmete mazhariyetten çok uzaktır; elbette, Âdil olan o Zât-ı Celîl-i Zülcemâlin ve Hakîm olan o Zât-ı Cemîl-i Zülcelâlin dâimî bir Cehennemi ve ebedî bir Cenneti bulunacaktır.
S.)



Hukuk-u cezâiyye:
Ceza hukuku.


Hukuk-u gayri mektûbe:
Kanunlarda mevcud olmayan örf ü âdet ve teâmül kabilinden olan haklar.


Hukuk-u ibâd:
Fık: Akidler ve muamelelerle alâkalı hukuk. İnsanlarla olan muamelelerimizdeki haklar. Ferde ait olan hususi haklar. (Bak: Musibet-i amme)


Hukuk-u medenî:
Umumi mânada: Temel hak ve hürriyetler ve medeni haklar. Avrupaî mânada ise: Lâik hukuk sistemi, medeni hukuk.



Hukuk-u mektûbe:
Kanunlarda yazılı olan haklar.



Hukuk-u mevzûa:
Konulmuş kanunların meydana getirdiği hukuk.



Hukuk-u milel:
Beynelmilel hukuk. Milletlerarası hukuk.



Hukuk-u siyâsiyye:
Siyasi haklar. Memleket idâresini ve halkın hakkını tanıyan hükümlerin tamamı.



Hukuk-u tabiiyye:
İnsanın fıtratında bilkuvve mevcut olup, hak ile bâtılı, iyi ve fenayı bildiren ve insanların toplu bir şeklide yaşamalarını mümkün kılan hükümler.



Hukuk-u teâmüliyye:
Memleketin ahlâkını ve âdatını bildiren örf mânasında kullanılır.




Hukuk-u umumiyye:
Cemiyetin bütün fertlerine şâmil olan haklar. (Mülkiyet hakkı, iştirak hakkı vs. gibi.)



Hukuk-u zevciye:
Karı ile kocanın birbirlerine karşı hâiz olduğu haklar. Aile hukuku.



Hukukperver:
f. Geçmişi unutmayan, haklara hürmetkâr kimse. Vefalı ve sâdık dost.



Hukukşinas:
Hukukçu, hukuk ilmini bilen.
* Vefâlı kimse. Sâdık dost.



K:Yeni Lûgat
 
Üst