Hilâl:
Yeni ay şekli. Yeni ay.
* Fık: Yay şeklinde görülen her yeni aya ve her ayın üçüncü gecesine kadar aya hilâl denir. 26 ve 27 nci gecelerdeki aya da hilâl, onda sonrakileri kamer denir.
* Cami kubbeleri ve minâre külâhları tepesine konulan alemlerin hilâl şeklinde olan uç kısmı.
(Şâhidler, muhbirler ise, mesleklerinde, meşreblerinde, mezheblerinde muhtelif oldukları halde, kemâl-i ittifak ile şu meselenin esâsında müttehittirler. Kesretçe tevâtür derecesindedirler; keyfiyetçe icmâ kuvvetindedirler; mevkîce her biri nev-i beşerin bir yıldızı, bir tâifenin gözü, bir milletin azîzidirler; ehemmiyetçe şu meselede hem ehl-i ihtisas, hem ehl-i ispattırlar. Halbuki, bir fende veya bir san'atta iki ehl-i ihtisas, binler başkalardan müreccahtırlar ve ihbarda iki müsbit, binler nâfîlere tercih edilir. Meselâ, Ramazan hilâlinin sübûtunu ihbar eden iki adam, binler münkirlerin inkârlarını hiçe atarlar.
Elhâsıl, dünyada bundan daha doğru bir haber, daha sağlam bir dâvâ, daha zâhir bir hakikat olamaz. Demek, şüphesiz dünya bir mezraadır, mahşer ise bir beyderdir, harmandır; Cennet, Cehennem ise birer mahzendir.S.)
Hilâl-i ahdâr:
Yeşilay
Hilâl-i ahmer:
Kırmızı ay. Kızılay'ın önceki ismi.
Hilâl-i îd:
Bayram hilali. Bayram edileceğinin anlaşılmasına sebeb olan hilâl.
Hilâl-i savm:
Oruç hilâli. Ramazanın geldiği kendisi görünmekle bilinen hilâl.
Hilâle:
Ay ağılı, hâle.
Hilâl-ebrû:
f. Kaşı ay gibi olan. Hilâl kaşlı. Yeni ay gibi kaşı olan.
Hilâlet:
Samimi dostluk.
Hilâlî:
Yeni ay şeklinde olan.
* Bir yazı stili.
Hilâlî saat:
Kalıbı gümüş olmayıp bakır veya tombak olan eski saatlere verilen addır.
Hilal:
Sâfi ve halis.
* Sıdk ile dostluk etmek.
* Ara. Aralık.
* Zaman ve vakit.
* İki şey arasına sokulmuş olan.
* Buluttan yağmurun çıktığı yer.
* Gr: Bir kelimenin aslını ve ondan türeyenleri gösteren tertip.
* Kulak ve diş karıştırmak gibi şeylerde kullanılan ucu sivri nesne.
Hilal-i sütûr:
Satırların aralığı. Satırlar ortası.
K:Yeni Lûgat
Yeni ay şekli. Yeni ay.
* Fık: Yay şeklinde görülen her yeni aya ve her ayın üçüncü gecesine kadar aya hilâl denir. 26 ve 27 nci gecelerdeki aya da hilâl, onda sonrakileri kamer denir.
* Cami kubbeleri ve minâre külâhları tepesine konulan alemlerin hilâl şeklinde olan uç kısmı.
(Şâhidler, muhbirler ise, mesleklerinde, meşreblerinde, mezheblerinde muhtelif oldukları halde, kemâl-i ittifak ile şu meselenin esâsında müttehittirler. Kesretçe tevâtür derecesindedirler; keyfiyetçe icmâ kuvvetindedirler; mevkîce her biri nev-i beşerin bir yıldızı, bir tâifenin gözü, bir milletin azîzidirler; ehemmiyetçe şu meselede hem ehl-i ihtisas, hem ehl-i ispattırlar. Halbuki, bir fende veya bir san'atta iki ehl-i ihtisas, binler başkalardan müreccahtırlar ve ihbarda iki müsbit, binler nâfîlere tercih edilir. Meselâ, Ramazan hilâlinin sübûtunu ihbar eden iki adam, binler münkirlerin inkârlarını hiçe atarlar.
Elhâsıl, dünyada bundan daha doğru bir haber, daha sağlam bir dâvâ, daha zâhir bir hakikat olamaz. Demek, şüphesiz dünya bir mezraadır, mahşer ise bir beyderdir, harmandır; Cennet, Cehennem ise birer mahzendir.S.)
Hilâl-i ahdâr:
Yeşilay
Hilâl-i ahmer:
Kırmızı ay. Kızılay'ın önceki ismi.
Hilâl-i îd:
Bayram hilali. Bayram edileceğinin anlaşılmasına sebeb olan hilâl.
Hilâl-i savm:
Oruç hilâli. Ramazanın geldiği kendisi görünmekle bilinen hilâl.
Hilâle:
Ay ağılı, hâle.
Hilâl-ebrû:
f. Kaşı ay gibi olan. Hilâl kaşlı. Yeni ay gibi kaşı olan.
Hilâlet:
Samimi dostluk.
Hilâlî:
Yeni ay şeklinde olan.
* Bir yazı stili.
Hilâlî saat:
Kalıbı gümüş olmayıp bakır veya tombak olan eski saatlere verilen addır.
Hilal:
Sâfi ve halis.
* Sıdk ile dostluk etmek.
* Ara. Aralık.
* Zaman ve vakit.
* İki şey arasına sokulmuş olan.
* Buluttan yağmurun çıktığı yer.
* Gr: Bir kelimenin aslını ve ondan türeyenleri gösteren tertip.
* Kulak ve diş karıştırmak gibi şeylerde kullanılan ucu sivri nesne.
Hilal-i sütûr:
Satırların aralığı. Satırlar ortası.
K:Yeni Lûgat