Hidâyet Ne Demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hidâyet:
Doğruluk. İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.

(İşte, nihayetsiz âciz, zayıf, hem nihayetsiz fakir, muhtaç, hem nihayetsiz bir istikbâl zulümâtına dalmakta, hem nihayetsiz hâdisât içinde çalkanmakta olan ruh-u beşer, yatsı namazını kılmak için şu mânâdaki işâda, İbrâhimvârî
b510.gif
deyip, Ma'bud-u Lemyezel, Mahbub-u Lâyezâlin dergâhına namaz ile ilticâ edip ve şu fânî âlemde ve fânî ömürde ve karanlık dünyada ve karanlık istikbâlde, bir Bâkî-i Sermedî ile münâcât edip, bir parçacık bir sohbet-i bâkîye, birkaç dakikacık bir ömr-ü bâkî içinde dünyasına nur serpecek, istikbâlini ışıklandıracak, mevcudâtın ve ahbabının firâk ve zevâlinden neş'et eden yaralarına merhem sürecek olan Rahmân-ı Rahîmin iltifat-ı rahmetini ve nur-u
hidâyetini görüp istemek;


Hem, muvakkaten onu unutan ve gizlenen dünyayı o dahi unutup, dertlerini kalbin ağlamasıyla dergâh-ı rahmette döküp;

Hem ne olur ne olmaz ölüme benzeyen uykuya girmeden evvel son vazife-i ubûdiyetini yapıp, yevmiye defter-i amelini hüsn-ü hâtime ile bağlamak için salâta kıyam etmek, yani bütün fânî sevdiklerine bedel, bir Ma'bud ve Mahbub-u Bâkînin ve bütün dilencilik ettiği âcizlere bedel, bir Kadîr-i Kerîmin ve bütün titrediği muzırların şerrinden kurtulmak için bir Hafîz-i Rahîmin huzuruna çıkmak;.....
S.http://www.risaleara.com/oku.asp?id=39)

3- Ben batıp gidenleri sevmem. (En'âm Sûresi: 76.)



Hidâyet-edâ:
f. Hidayete sebeb olan. Hidayet verici.


K:Yeni Lûgat
 
Üst