Hey'et ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hey'et:
Şekil. Suret. Görünüş. * Birlik teşkil eden şahısların mecmuu.
* Gök ve yıldız ilmi. Astronomi.
* Duruş, vaziyet, keyfiyet. Tabiat ve cibilliyet. Bir şeyin cibilli vaziyeti.

(Üçüncü Sır: Şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşâhede, rahmettir. Ve bu karanlıklı mevcudâtı ışıklandıran, bilbedâhe, yine rahmettir. Ve bu hadsiz ihtiyacât içinde yuvarlanan mahlûkatı terbiye eden, bilbedâhe, yine rahmettir. Ve bir ağacın bütün hey'etiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muâvenetine koşturan, bilbedâhe, rahmettir. Ve bu hadsiz fezâyı ve boş ve hâlî âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşâhede, rahmettir. Ve bu fânî insanı ebede namzed eden ve ezelî ve ebedî bir zâta muhatap ve dost yapan, bilbedâhe, rahmettir.L.)




Hey'et-i asliye:
Aslındaki şekil ve suret.



Hey'et-i â'yân:
Senato.
* Mertebesi yüksek ve itibar edilenlerin heyeti


Hey'et-i hâkime:
Hâkimler hey'eti.


Hey'et-i içtimâiyye:
İçtimaî heyet. Topluluğa âit heyet. Toplantı heyeti.


Hey'et-i mecmua:
Bir şeyin teferruatına ve cüz'lerine bakılmaksızın bütününün gösterdiği hal ve manzara.


Hey'et-i temsîliye:
Temsil hey'eti.
* Tar: Erzurum Kongresinde Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ismini alan cemiyetin nizamnamesi iktizasınca seçilen şahıslardan teşekkül etmiş olan hey'et. (6 Ağustos 1919)


Hey'et-i umûmiye:
Umumi hey'et. Bir şeyin teferruatları nazara alınmadan olan umumi durumu.


Hey'et-i vekîle:
Vekiller hey'eti, icra vekileri hey'eti. Bakanlar Kurulu. Başbakanın riyaset ettiği heyet.



Hey'etşinâs:
f. Astronomi bilgini. Sema ve ecramın ahvâline vâkıf olan.


K:Yeni Lûgat
 
Üst