Hayât-ı alîl:
Hasta ömür, hastalıklı hayat.
Hayât-ı askeriyye:
Askerlik hayatı.
Hayât-ı husûsiye:
Hususi hayat, özel hayat. Şahsa ait hayat.
Hayât-ı insânî:
İnsana ait hayat.
Hayât-ı takdiriyye:
Huk: Ana rahminde bulunan çocuğun hayatı.
Hayât-engiz:
f. Yaşamaya zorlayan, yaşatan.
Hayât-fezâ(efzâ):
f. Hayat artırıcı, hayat bahşedici. (Bak: Fezâ)
Hayâtî:
Hayata ve yaşamağa ait. Hayatla alâkalı. Hayat için mecburi olan.
* Mc: Çok önemli bir şeyin bağlı bulunduğu başka bir şey. Temel.
Hayâtiyet:
Canlılık. Hayat işaretinin, alâmetinin görünür olması.
Hayâtiyyûn:
Biyoloji âlimleri.
Hayâviye:
Hayatla alâkalı âza. (Hayeviye diye de okunur)
K:Yeni Lûgat
Hasta ömür, hastalıklı hayat.
Hayât-ı askeriyye:
Askerlik hayatı.
Hayât-ı husûsiye:
Hususi hayat, özel hayat. Şahsa ait hayat.
Hayât-ı insânî:
İnsana ait hayat.
Hayât-ı takdiriyye:
Huk: Ana rahminde bulunan çocuğun hayatı.
Hayât-engiz:
f. Yaşamaya zorlayan, yaşatan.
Hayât-fezâ(efzâ):
f. Hayat artırıcı, hayat bahşedici. (Bak: Fezâ)
Hayâtî:
Hayata ve yaşamağa ait. Hayatla alâkalı. Hayat için mecburi olan.
* Mc: Çok önemli bir şeyin bağlı bulunduğu başka bir şey. Temel.
Hayâtiyet:
Canlılık. Hayat işaretinin, alâmetinin görünür olması.
Hayâtiyyûn:
Biyoloji âlimleri.
Hayâviye:
Hayatla alâkalı âza. (Hayeviye diye de okunur)
K:Yeni Lûgat