Hata:
Yanlışlık. Yanılma.
* Suç. Günah.
(
(1).......Bu hadîs-i şerîfi, bir kısım ehl-i tarîkat, akâid-i imâniyeye münâsip düşmeyen acîb bir tarzda tefsir etmişler. Hattâ onlardan bir kısım ehl-i aşk, insanın sîmâ-i mânevîsine bir sûret-i Rahmân nazarıyla bakmışlar. Ehl-i tarîkatin ekserinde sekir ve ehl-i aşkın çoğunda istiğrak ve iltibas olduğundan, hakikate muhâlif telâkkîlerinde belki mâzurdurlar. Fakat, aklı başında olanlar, fikren, onların esas-ı akâide münâfi olan mânâlarını kabul edemez. Etse, hatâ eder.L.)
1- Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân ismini tamamıyla gösterir bir sûrette yaratmıştır. (Buhârî, İstizân: 1. Bâb; Müslim, Birr: 115, Cennet: 28, Müsned, 2:244, 251, 315, 323, 434, 463, 519. Kaynaklarda "Kendisini tamamıyla gösterir bir sûrette" şeklinde geçmektedir.)
Hata-yı adlî:
f. Adalet dairesine âit hata, yanlışlık.
Hatâkâr:
f. Yanlışlık yapan, hatâ eden, yanılan.
Hatâyâ:
(Hatâ. C.) Hatâlar. Yanılmalar.
K:Yeni Lûgat
Yanlışlık. Yanılma.
* Suç. Günah.
(

1- Muhakkak ki Allah, insanı Rahmân ismini tamamıyla gösterir bir sûrette yaratmıştır. (Buhârî, İstizân: 1. Bâb; Müslim, Birr: 115, Cennet: 28, Müsned, 2:244, 251, 315, 323, 434, 463, 519. Kaynaklarda "Kendisini tamamıyla gösterir bir sûrette" şeklinde geçmektedir.)
Hata-yı adlî:
f. Adalet dairesine âit hata, yanlışlık.
Hatâkâr:
f. Yanlışlık yapan, hatâ eden, yanılan.
Hatâyâ:
(Hatâ. C.) Hatâlar. Yanılmalar.
K:Yeni Lûgat