Harun (a.s.) ile ilgii ayetler

Nurun Ala Nur

Düzenleyici
Moderator
Harun (a.s.)

10/75- Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular.

10/80- Sihirbazlar gelince Mûsâ onlara, “Atacağınızı atın (hünerinizi ortaya koyun)” dedi.

19/51- Kitapta, Mûsâ’yı da an. Şüphesiz o seçkin bir insan idi. Bir resül, bir nebi idi.10 10

19/52- Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık.

19/53- Rahmetimiz sonucu kardeşi Hârûn’u bir nebi olarak kendisine bahşettik.

2/248- Peygamberleri onlara şöyle dedi: “Onun hükümdarlığının alameti size o sandığın gelmesidir.61 Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ile Mûsâ ailesinin, Hârûn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır. Onu melekler taşımaktadır. Eğer inanmış kimselerseniz bunda şüphesiz, sizin için kesin bir delil vardır.”

20/24- “Firavun’a git, çünkü o azmıştır.”

20/25- Mûsâ dedi ki: “Rabbim! Gönlüme ferahlık ver.”

20/26- “İşimi bana kolaylaştır.”

20/27,28- “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”

20/29- “Bana ailemden birini yardımcı yap,”

20/30- “Kardeşim Hârûn’u.”

20/31- “Onunla gücümü artır.”

20/32- “Onu işime ortak et.”

20/42- “Sen ve kardeşin mucizelerim ile (desteklenmiş olarak) gidin ve beni anmakta gevşeklik göstermeyin.”

20/43- “Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır.”

20/44- “Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.”

20/45- Mûsâ ve Hârûn şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.”

20/46- Allah şöyle dedi: “Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm.”

20/47- “Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selam, doğru yola uyanlara olsun.’ ”

20/48- “Şüphesiz bize, azabın yalanlayan ve yüz çevirenlere olacağı vahyolundu.”

20/69- “Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.”

20/70- (Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler.

20/90- Andolsun, Hârûn onlara daha önce şöyle demişti: “Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahmân’dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin.”

20/91- Onlar da, “Mûsâ bize dönünceye kadar buzağıya ibadet etmeye devam edeceğiz” dediler.

20/92,93- Mûsâ: (Tûr’dan dönünce) şöyle dedi: “Ey Hârûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?”

20/94- Hârûn: “Ey anam oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, İsrailoğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum” dedi.

21/48- Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân’ı3 (Tevrat’ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik. 3

23/45,46- Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn’u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.

23/47- Bu yüzden, “Kavimleri bize kul köle iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız” dediler.

23/48- Böylece ikisini de yalanladılar, bu yüzden de helak edilenlerden oldular.

25/35- Andolsun, Biz, Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı kıldık.

25/36- Onlara, “Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.

26/10-11- Hani Rabbin Mûsâ’ya, “Zalimler topluluğuna, Firavun’un kavmine git! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” diye seslenmişti.

26/12- Mûsâ şöyle dedi: “Ey Rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.”

26/13- “Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Hârûn’a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap).”2 2

26/43- Mûsâ onlara, “Hadi ortaya atacağınız şeyi atın” dedi.

26/44- Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler.

26/45- Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asâ onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.

26/46- Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.

26/47- “Âlemlerin Rabbine inandık” dediler.

26/48- “Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne.”

28/33- Mûsâ, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Şüphesiz ben onlardan birisini öldürdüm. Onların da beni öldürmelerinden korkuyorum.”

28/34- “Kardeşim Hârûn’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum.”

28/35- Allah, “Kardeşinle seni destekleyeceğiz ve size bir iktidar vereceğiz de âyetlerimiz sayesinde size (kötü bir amaçla) ulaşamayacaklar. Siz ve size uyanlar galip gelecek olanlardır” dedi.

37/114- Andolsun, biz Mûsâ’ya ve Hârûn’a da lütufta bulunduk.

37/115- Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

37/116- Onlara yardım ettik de onlar galip gelenler oldular.

37/117- Biz onlara (hükümlerimizi) açıklayan Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik.

37/118- Onları doğru yola ilettik.

37/119- Sonradan gelenler arasında onlara güzel birer ad bıraktık.

37/120- Mûsâ’ya ve Hârûn’a selam olsun.

37/121- Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.

37/122- Çünkü onlar mü’min kullarımızdan idiler.

6/84- Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nûh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da. İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız.

7/121- “Âlemlerin Rabbine iman ettik” dediler.

7/122- “Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine.”

7/142- Mûsâ’ya otuz gece süre belirledik, buna on (gece) daha kattık. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Mûsâ kardeşi Hârûn’a, “Kavmim arasında benim yerime geç ve yapıcı ol. Sakın bozguncuların yoluna uyma” dedi.18 18

7/150- Mûsâ, kavmine kızgın ve üzgün olarak döndüğünde, “Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız! Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?” dedi. (Öfkesinden) levhaları attı ve kardeşinin saçından tuttu, onu kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi) “Ey anamoğlu” dedi, “Kavim beni güçsüz buldu. Az kalsın beni öldürüyorlardı. Sen de bana böyle davranarak düşmanları sevindirme. Beni o zalimler topluluğu ile bir tutma.”
 
Üst