"Ey talib-i hakikat! Madem hakta ittifak, ehakta ihtilâftır. Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen." cümlesini izah eder misiniz?
“Ey talib-i hakikat! Madem hakta ittifak, ehakta ihtilâftır."
"Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen.”(1)
İnsan bazen daha iyi ve daha güzelini ararken iyi ve güzelden mahrum olabilir. Hatta bu anlamda “iyi, daha iyinin düşmanıdır” denilir. Hadiste “En zayıfınıza göre yürüyün” buyrulur. Hızlı gitmek iyidir; ama bu yürüyüş bazılarını kafileden ayıracaksa, zarar verir.
İnsan kendine ait hususlarda tavizsiz olabilir, en iyi ve en güzeli arayabilir ve aramalıdır da. Ama başkalarına karşı toleranslı olmak daha idealdir. Hak yolda farklı metotlarla hizmet veren kişiler hakta ittifat etmişlerdir. Benim tarzım ehaktır, en güzelidir deseler ihtilafa düşerler.
Bu bakış açısını yakalayan zatlar uyumlu olurlar, problem olmadıkları gibi problem çözücü kimlikleriyle öne çıkarlar.
Hak : “Doğru, gerçek.” (Batılın zıddı.)
Ehak: “Daha doğru, en doğru. Hak olmada ileri derece.”
(1) bk. Sözler, Lemeât
“Ey talib-i hakikat! Madem hakta ittifak, ehakta ihtilâftır."
"Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen.”(1)
İnsan bazen daha iyi ve daha güzelini ararken iyi ve güzelden mahrum olabilir. Hatta bu anlamda “iyi, daha iyinin düşmanıdır” denilir. Hadiste “En zayıfınıza göre yürüyün” buyrulur. Hızlı gitmek iyidir; ama bu yürüyüş bazılarını kafileden ayıracaksa, zarar verir.
İnsan kendine ait hususlarda tavizsiz olabilir, en iyi ve en güzeli arayabilir ve aramalıdır da. Ama başkalarına karşı toleranslı olmak daha idealdir. Hak yolda farklı metotlarla hizmet veren kişiler hakta ittifat etmişlerdir. Benim tarzım ehaktır, en güzelidir deseler ihtilafa düşerler.
Bu bakış açısını yakalayan zatlar uyumlu olurlar, problem olmadıkları gibi problem çözücü kimlikleriyle öne çıkarlar.
Hak : “Doğru, gerçek.” (Batılın zıddı.)
Ehak: “Daha doğru, en doğru. Hak olmada ileri derece.”
(1) bk. Sözler, Lemeât