Hades:
Yeni olmak. Eskiden olmayıp sonradan görülmek.
* Taze. Yiğit. Genç.
* Fık: Abdest almayı icabettiren hal. Bazı ibadetlerin yapılmasına mâni olan ve necaset-i hükmiye sayılan hal.
* Pislik.
Hades-i asgar:
Fık: Taharet-i suğra ile, yani yalnız abdest ile giden taharetsizlik hali. Bevletmek, kan gelmek sebebi ile hasıl olan hades gibi.
Hades-i ekber:
Fık: Taharet-i kübra ile, yani gusül abdesti ile giderilen taharetsizlik halidir.
Hadesât:
(Hades. C.) Hadesler. Pislikler. (Bak: Hades)
Hades(2):
(Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)
K:Yeni Lûgat
Yeni olmak. Eskiden olmayıp sonradan görülmek.
* Taze. Yiğit. Genç.
* Fık: Abdest almayı icabettiren hal. Bazı ibadetlerin yapılmasına mâni olan ve necaset-i hükmiye sayılan hal.
* Pislik.
Hades-i asgar:
Fık: Taharet-i suğra ile, yani yalnız abdest ile giden taharetsizlik hali. Bevletmek, kan gelmek sebebi ile hasıl olan hades gibi.
Hades-i ekber:
Fık: Taharet-i kübra ile, yani gusül abdesti ile giderilen taharetsizlik halidir.
Hadesât:
(Hades. C.) Hadesler. Pislikler. (Bak: Hades)
Hades(2):
(Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)
K:Yeni Lûgat