Hacc ibadetinin sosyolojik boyutu

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hacc ibadetinin sosyolojik boyutu

Sosyal Açıdan Hac İbadeti

Haccın sosyal bir boyutu da vardır. Hac, başta inananların bir güç gösterisi mahiyetindedir. Hac'da dünyanın dört bir tarafından gelen Müslümanlar, birbirlerinin yanında ve arkasında olduklarını, birbirlerini desteklediklerini münasip bir dil ile başkalarına göstermiş olurlar. Hac bu dayanışma ruhunun canlı tutulmasının bir vesilesidir. Görüşüp tanışmaya vesile olması yanında hac, bir yönüyle de üretilen bilginin tanıtımının yapılacağı uluslar arası bir fuar içeriği de taşır.

Hac esnasında günlük giysilerden soyunup, bembeyaz lekesiz ihram örtülerine bürünen Müslümanlar, her türlü gösteriş ve alayişten uzaklaşmayı, ziynet ve servetle böbürlenmemeyi, insanlar arasındaki eşitliği, ölümü ve ötesini hatırlamayı fiilen yaşayıp öğrenirler. Kötü arzu ve alışkanlıklarından da sıyrılıp, tertemiz yeni bir yaşayışa başlama iradesini de sergilerler. İhramlı için konulan yasaklar, hiç kimseye hatta haşerelere bile zarar vermeme, bütün yaratıklara şefkat ve merhamet, zorluklara sabır, kısaca kişiye düzenli ve disiplinli yaşama melekesi kazandırır. Böylece hac farizasını eda eden Müslümanlar, Allah'ın hoşnutluğunu kazandıkları gibi, çevresindekilere faydalı olma, hiç değilse zarar vermeme alışkanlığı kazanmış olurlar.(1) Hazreti Peygamber işte bu anlayışla haccedenler için ''Kim Allah için hacceder (bu esnada Allah'ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı müstesna) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.'' (2) buyurur.

Hac, sosyal yönü ağır basan bir ibadettir. Çünkü Müslümanlar arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya vesile olmaktadır. İslam'da bütün ibadetlerin sosyal yönleri göz önünde bulundurulduğu zaman, uluslararası bir ibadet niteliğini taşıyan hac ibadetinin sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya ne kadar çok hizmet edeceği de açıktır. Bütün İslam ülkeleri arasında tahakkuk edecek bir yardımlaşma ve dayanışmanın önemi çok büyüktür. Ülkeler arasında yapılacak böyle önemli bir kongrede, hangi İslam devletinin nelere daha çok muhtaç olduğu kolayca tespit edilebilir. Böylece durumu müsait olan ülkeler, diğerlerinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Şayet bugün, hac ibadetini yapmak üzere Mekke'de toplanan mü'minler bu anlamda bir şura gerçekleştiremiyorlarsa, hac ibadeti hedefine ulaşamıyor demektir.

Hazreti Muhammed (s.a.s.)in ümmeti arasında gerçekleşmesi gereken evrensel sevgi ve kardeşlik, ancak hac ibadetinin sağlayacağı istişari bir zeminde mümkün olur. Hac bu iş için en büyük fırsattır. ''Mü'minler ancak kardeştirler''(3) ve ''Birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık''(4) gibi ayetler, Müslümanlar için hayati önem taşıyan yardımlaşma ve dayanışma düsturlarını ifade eder. Birinci ayet mü'minler için bir kal'adır. Zafiyet hisseden her Müslüman o kaleye sığınır. İkinci ayet, birinci ayet için tamamlayıcı hükmündedir. Irkları, renkleri ve dilleri ayrı bile olsalar Müslümanların kardeş olduklarını, zahiri olan bazı farklılıklar, onları kavgaya değil, dayanışmaya götürdüğünü ifade eder. "Birbirinizi tanımanız için...'' kaydının ayette yer alması, ayeti ırk taassubuna hamletmenin imkansız olduğunu göstermektedir.

Hac ibadetinin bu sosyal fonksiyonu, İslam birliğinin gerçekleşmesine vesile olabilir. Müslüman ülkeler çağımızda inançta, hedefte, söz ve harekette birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok muhtaçtır. Bölgesel ve biyolojik farklılıklar hiçbir zaman Müslümanların birlik ve beraberliğine engel olamamıştır.(5)


1- İmihal I, İman ve İbadetler, İsam TDV İslam Araştırmaları Merkezi, 511-514.

2- Davudoğlu, Ahmed, Sahih-i Müslim Terc. Ve Şerhi, 7/110, Kitabu'I-Hacc, 438 (1350); Hatiboğlu, Haydar, Sünen-i İbn-i Mâce Terc. Ve Şerhi, 8/52, Kitabü'I-Menâsik, Hadis no: 2889.

3- Hucurat, 10.

4- Hucutat, 13.

5- Yılmaz, Doç. Dr. Musa Kâzım, Haccın Hikmetleri, Diyanet İlmî Dergi, Temmuz-Ağustos-Eylül 1990, cilt. 26, sayı. 3, sayfa. 58-59.


dinahlak
 
Üst