Girân ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Girân:
f. Pahalı. Tartısı ağır olan. Ağır. Dolu.
* Sert. Katı.
* Bıktırıcı. Usandırıcı.


Girâan-bahâ:
f. Kıymet ve pahası çok olan.


Girân-bâr:
f. Meyvesi çok olan ağaç.
* Ağır yüklü.
* Gebe insan veya hayvan.
* Zengin, gani.


Girân-cân:
f. Ağır kanlı, ağır hareketli, can sıkıcı (adam).


Girân-cânî:
f. Can sıkıcılık.


Girân-dest:
(C.: Girandestân) f. İşini ağır yapan kimse. Eli ağır kişi.


Girân-destmâye:
f. Zengin, gani. Sermayesi ve malı mülkü çok olan.
* Mârifetli, mahâretli, hünerli.


Girân-dûd:
f. Duman, sis.
* Kara bulut.


Girân-gûş:
(C.: Giranguşân) f. Sağır, kulağı ağır işiten.


Girân-gûşâne:
f. Sağırcasına.


Girân-hâb:
f. Uykusu ağır olan adam.


Girân-hâr:
f. Obur, çok yiyen.


Girân-hâtır:
f. Canı sıkılmış, gücenmiş.


Girân-huy:
f. Fena mizaçlı. Kötü huylu.


Girânî:
f. Ağırlık, sıklet.


Girân-kadr:
f. Kadr u itibar sahibi. Hürmet edilen kimse.


Girân-kîse:
f. Cimri, hasis, pinti.


Girân-mâye:
f. Kıymetli ve değerli olan şey.


Girân-rikâb:
f. Ciddi ve vakur kimse.
* Harpte düşmana saldıran, azimli kişi.


Girân-sâye:
f. Yüksek makam ve mevki sahibi.
* Ordu kumandanı.


Girân-seng:
f. Ağır başlı kişi. Ciddi ve vakar sahibi kimse.
* Sabırlı, kanaatkâr.


Girân-ser:
(C.: Giranserân) f. Mağrur, kibirli, gururlu, kendini beğenmiş.


Girân-serî:
f. Kibirlilik, mağrurluk, enaniyetli oluş, kendini beğenmişlik.


Girân-seyr:
(C.: Giranseyrân) f. Hareketleri ve yürüyüşü ağır olan.


Girân-sirişt:
(C: Giransiriştân) f. Tembel, ağır tabiatlı, ağır kanlı.


K:Yeni Lûgat
 
Üst