Gazoz Kola İçelim mi?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
İnsanlar, yiyecekleri ve içecekleri her şeyin, önce kimyasal analizini yaparak helalliğini araştıramaz. Bu mevzuda onların yapabilecekleri ancak, gıda maddelerini satın alırken doğru markaları seçmeleri olabilir. İnsanların giyecek ve başka ihtiyaçlarını satın alırken yaptıkları marka seçimine, yiyecek ve içeceklerde helal gıda üretimi yaptığına güvenilen firmalara ait markalı mamulleri seçmekte daha fazla önem vermeleri icap eder. Ancak ülkemizde ne yazık ki gıda sektöründe güvenilir firma ve marka seçmede net bilgi ve belgeye ulaşmakta sıkıntılar söz konusu olmaktadır.

Ülkemizdeki gazozlar, “Gazlı alkolsüz içecek (Gazoz)” adlı, Türk Standartları Enstitüsü'nün Ekim 1992'de yürürlüğe giren TS 4080 No.lu standardına göre üretilir. Bu standart 20 sayfa olup isteyen her vatandaş, bedeli mukabilinde Türk Standartları Enstitüsü Merkezi'nden veya bürolarından temin edebilir. Bu standardın 2. sayfasında ”Gazoz Sınıfları ve Spesifik Maddeleri”, 3. sayfasında da “Gazozun Genel Özellikleri” tablo halinde verilmiştir. ”Kimyasal Özellikler” başlıklı ikinci tablonun 3. satırında, gazoz sınıfından içeceklerde litrede 5 g. kadar etil alkol (bütün alkollü içeceklerdeki sarhoşluk verici madde) bulunabileceğinin belirtilmesi dikkati çekiyor. Daha açık ve anlaşılır olarak söylemek icap ederse, binde 5 g. etil alkol ihtiva edebilen herhangi bir gazoz çeşidinin (sade, meyveli, kola, tonik, aromalı) 330 ml.lik bir kutusunda, (şarapta %15 etil alkol bulunduğu göz önüne alınırsa) 10 ml. şaraptaki kadar etil alkol bulunabilir. Bu durumda, kendisine küçük bir kadehte sunulan 10 ml. şarabı, ihtiva ettiği 1,5 g. etil alkol sebebiyle içmeyi reddeden bir insanın, aynı miktarda etil alkolü 330 ml.sinde ihtiva edebilen kutu gazozları ve kolaları hiç tereddütsüz içmeleri tezat değil midir? İnsanların büyük çoğunluğu “Hedonism”in kölesidir. Kendilerine lezzet veren şeye yönelirler, ama o lezzetin ötesini düşünmek istemezler. Aksine, lezzet peşindeki bu hallerini savunmaya, kendilerini bu mevzuda haklı görmeğe ve göstermeye çalışırlar. Bu vesile ile, akla gelebilecek birkaç soru üzerinde durulmasında fayda vardır:

1. Gazozlarda binde 5 g. etil alkol bulunabiliyorsa, bunların standardına niçin “Gazlı Alkolsüz İçeçek (Gazoz)” standardı ismi verilmiştir? Bu standardın ismindeki “alkolsüz” kelimesi ile, içinde bulunabilen binde 5 g. alkol birbirini nakzetmiyor mu? Belki bir oturuşta sarhoş edebilecek kadar çok miktarda gazoz içilemeyeceği için, bu standardı hazırlayanlar gazozdaki binde beş oranında bulunan etil alkolü “kabil-i ihmal” gördüklerinden, bu standardın isminde “alkolsüz” kelimesini kullanmış olabilirler. Fakat bu standardı hazırlayanların nazarında ”kabil-i ihmal” görülen bu etil alkol nispetinin, ”başka standart”lara göre de ”kabil-i' ihmal” olmayabileceğini gözden uzak tutmamak icap eder. Bu mevzuda diğer bir sebep de, ”alkol” kelimesini itici bulan Müslüman halka bu meşrubatı benimsetmek için, ticari bir taktik olarak “alkolsüz” kelimesinin standart ismine dahil edilmesi olabilir. Eğer sebep bu ise bunun ahlakiliği tartışılır duruma gelmez mi?

2. Gazozlarda az da olsa, niçin etil alkol bulunabilir? Sade gazozlar da dahil, bütün gazozlarda tat veya koku verici esanslar kullanılır. Bu esanslar, yağ cinsinden maddeler olup, suda çözünmezler. Bunları suda çözünür hale getirmek için, hem su ile hem de yağlarla tam olarak karışabilen (çözünebilen) “ara çözücüler”e ihtiyaç olur. Bu hususta en bol, en ucuz ve en yaygın olarak kullanılan “ara çözücü” de etil alkoldür. Etil alkol bunun için gazozların terkibine girer. Kimya bilimi açısından bunun biraz daha açıklaması şöyledir: Kimyada, ”Benzer olanlar, birbiri içinde çözünür.” kaidesi vardır. En mühim ve en çok kullanılan çözücü de su olduğundan, suyun dışındaki bütün çözücüler, hidrofil (suyu seven, su ile tam olarak karışan) ve hidrofob (suyu sevmeyen, su ile tam karışmayan) olarak ikiye ayrılır. Moleküllerinde hidrofil grup bulunduran maddeler su ile “hidrofil assosiasyon” yaparak berrak bir çözelti verebilir. Yağ cinsi maddeler de, benzin, eter, toluen gibi hidrofob çözücülerde çözünür. Etil alkol ise, molekülünde hem hidrofil hem de hidrofob grub bulundurduğundan, molekülündeki hidrofil grubu ile “hidrofil assosiasyon”, hidrofob grubu ile de “hidrofob assosiasyon” yaparak yağ cinsi maddeleri suda çözmek için “ara çözücü” vazifesi görür. Karmaşık gibi görünen bu mevzuu, aslında herkes çok basit bir deneme yaparak kolayca anlayabilir. Bir iki damla yağ cinsi madde (zeytinyağı, çiçek yağı veya diğer sıvı yağ ve esanslar) bir şişe suya ilave edilse, ne kadar şiddetle ve uzun müddet çalkalansa, berrak bir çözelti vermez. Bu bir iki damla yağ, biraz etil alkolde kolayca çözülebilir. Etil alkol bulunamazsa, tuvalet ispirtosu veya kolonyanın da (%75-80 etil alkol ihtiva ettiğinden) az bir miktarı, yağ cinsinden bir iki damla maddeyi kolayca çözerek berrak bir çözelti verir. Bu berrak çözelti şimdi bir şişe suya ilave edilirse, suyun berraklığı bozulmaz; yani ilave ettiğimiz madde suda tamamen çözünür. İşte gazozlarda tat ve koku verici yağ cinsi maddelerin berrak bir çözelti verecek şekilde suda çözünür hale getirilmesi için “ara çözücü” kullanma işlemi budur.

3. Etil alkolden başka, sekerat (sarhoşluk) verici olmayan, sağlığa başka zararı da olmayan, “ara çözücüler” yok mudur? Vardır. Fakat bunlar, etil alkole nispeten daha pahalıdır ve imalatçının bunları seçip kullanmakta özel bir gayesi ve hassasiyeti yoksa, etil alkolden başkasını kullanmaz.

4. Tat ve koku verici yağ cinsi maddeleri suda çözünür hale getirmek için kullanılan etil alkol, gazoz içindeki yağlarla bir değişime uğrayıp helal hale dönüşmez mi? Etil alkol, hem hidrofil ve hem de hidrofob assosiasyon yaparak, yağ cinsi maddelerin suda çözülmesini sağlar. Kimya biliminde “solvatasyon” denilen bu olay, aslında fiziki bir olaydır. Fiziki olaylara giren maddelerin asli mahiyeti de genelde değişmez. Fiziki olaylarda asli mahiyette bir değişim olsa bile bu, fevkalade az oranda olabilir. Etil alkol tat ve koku verici yağları çözerken kendisi de kimyevi değişime uğrayarak “solvoliz” olsa idi, kendisi ile birlikte çözdüğü maddelerin asli mahiyetinde de bir değişim olacaktı. Böyle bir değişim olsa idi, o yağların tat ve koku verme hassaları da kalmayacaktı. Tad ve koku gibi fiziksel özellikleri çözeltiye katmak için yapılan imalat işleminde istenen tat ve koku özelliklerinin işlem sonucu kaybolmaması, kimyevi olarak, ne bu tat ve koku verici yağlarda, ne de onları suda çözünür hale getiren etil alkolde “solvoliz” ile asli mahiyetlerinde bir değişikliğin olmadığının delilidir. Dolayısı ile İslam fıkhında sözü geçen “istihale” de düşünülemez.

5. Hamur mayasında ve meyvelerde de bir miktar alkol yok mu? Bunlarla kıyaslarsak, gazozlarda binde 5 oranındaki alkolün üzerinde durulmaması gerekmez mi? Farklı halleri birbirleriyle kıyaslamaktan kaçınmak lazımdır. Etil alkolün kaynama sıcaklığı 78’C dir (suyunkinden 22’C daha düşük) ve hamur mayasının çiğ halinde mayalanma ile içinde teşekkül etmiş olan etil alkol, pişme sırasında kolayca ve tamamen ekmeği terk eder. Meyvelerin bileşiminde, kötü koşullarda ve uzun müddet bekletilmesi ile oluşabilecek, çok az miktarda tabii alkol bulunabilmesiyle, gazoz cinslerinden bir meşrubatı yaparken onun formülüne mayalanma ürünü etil alkolün dışarıdan ilave edilmesi farklıdır ve birbiriyle kıyaslanıp emsal gösterilemez. Bu mevzuda daha doğru bir kıyas yapmak icabederse, şer’an necis sayılan bir sıvının bir içeceğimize çok az miktarda da olsa ilave edilmesinin, o içeceğimizi helallik bakımından ne hale getirdiği düşünülmelidir. Yiyecek ve içeceklerden helalini araştırıp almak, hem kendimize hem de bakmakla yükümlü olduklarımıza karşı temel bir vazifemizdir. Eğer yiyecek ve içeceklerin helalini araştırıp seçmek bize zor geliyorsa, pratik bir kolaylık olarak, helalini araştıran, seçen, yapan ve satanların imal ettiği gıda markalarını seçmeliyiz. Artık tüketmemizde zaruret olmayan, sırf zevk için bugüne kadar tükete geldiğimiz ürünlerden, dini hassasiyetlerimiz uğruna vazgeçebilmeyi de göze almalıyız.

"Allah (c.c.) bizleri hakkı hak bilip ona tâbi olan, bâtılı bâtıl bilip ondan sakınanlardan eylesin." duasını yaparak, bu mevzuu konuşurken muhatabın durumunu da göz önüne almak, insanlardaki nefis ve lezzet arayışı da bu mevzuun içine çok karıştığından, onlara baskı, dayatma ve hor görme ile muhalefet ve inat damarlarını tahrik etmeden, sadece akıllarına kapı açıp ihtiyarlarını (cüz'i iradelerini) doğru kullanmalarına yardımcı olmak lazım gelmektedir.
 

yEmRe

Kıdemli Üye
Kademeli
Allah yardımcım olsun... umarım irademi doğru yönde kullanıp cola-gazoz gibi illetleri bırakabiliirm
 
Üst