Ferah:
Şen, sıkıntıda olmayan. İç açıcı. Şenlendiren.
* İnşirah. Sevinç.
Ferah:
f. Bol, geniş, vâsi'. Fazla, ziyade. Açık.
Ferah-aver:
f. Sevinç getiren, sevindiren, ferah getiren.
Ferah-bahş:
f. Sevinç veren, sevindiren. Ferah bağışlayan.
Ferah-dehen:
f. Geveze, boşboğaz.
* Geniş ağızlı, ağzı büyük.
Ferah-dest:
f. Eli açık, cömert.
Ferahe:
Zeyreklik. Çok akıllılık. Davarın gayretli olması.
Ferah-ebru:
f. Sevimli, güler yüzlü.
Ferah-efşan:
(Ferah-feşân) f. Sevinç veren, ferah saçan.
Ferah-efzâ:
(Ferah-fezâ) f. Sevinç artıran, ferah artıran, safalı, iç açıcı.
Ferah-engiz:
f. Meşhur bir cins lâle.
Ferah-gâm:
f. Bahtiyar, mes'ut, mutlu, saadetli.
Ferah-na:
f. Geniş yer. Büyük saha.
* Bolluk, bereket. Genişlik.
Ferah-nak:
f. Neş'eli, sevinçli.
Ferah-rev:
f. Acele acele ve geniş adımlarla yürüyen.
K:Yeni Lûgat
Şen, sıkıntıda olmayan. İç açıcı. Şenlendiren.
* İnşirah. Sevinç.
Ferah:
f. Bol, geniş, vâsi'. Fazla, ziyade. Açık.
Ferah-aver:
f. Sevinç getiren, sevindiren, ferah getiren.
Ferah-bahş:
f. Sevinç veren, sevindiren. Ferah bağışlayan.
Ferah-dehen:
f. Geveze, boşboğaz.
* Geniş ağızlı, ağzı büyük.
Ferah-dest:
f. Eli açık, cömert.
Ferahe:
Zeyreklik. Çok akıllılık. Davarın gayretli olması.
Ferah-ebru:
f. Sevimli, güler yüzlü.
Ferah-efşan:
(Ferah-feşân) f. Sevinç veren, ferah saçan.
Ferah-efzâ:
(Ferah-fezâ) f. Sevinç artıran, ferah artıran, safalı, iç açıcı.
Ferah-engiz:
f. Meşhur bir cins lâle.
Ferah-gâm:
f. Bahtiyar, mes'ut, mutlu, saadetli.
Ferah-na:
f. Geniş yer. Büyük saha.
* Bolluk, bereket. Genişlik.
Ferah-nak:
f. Neş'eli, sevinçli.
Ferah-rev:
f. Acele acele ve geniş adımlarla yürüyen.
K:Yeni Lûgat