Emsile

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
FİİLLERİN VE İSİMLERİN AÇIKLAMASI

Arkadaşlar bu dersimizde arapça kelime çekimlerine başlıyoruz.
Daha önce bu konuları hiç görmeyen kardeşlerimiz kelime çekimleri de nedir diye düşünebilir.
İnşaAllah elimden geldiğince hepsini açıklamaya çalışacağım.
Yine benim anlatmayı unuttuklarım olursa sorabilirsiniz.

Arapça kelime çekimi demek ; ele aldığımız bir kelimeyi mâzi, muzâri, masdar, fâil, mef'ul gibi durumlarında hangi vezinde geliyorsa o şekilde okumak demektir.Meselâ :

نصر (nasara) fiili , mâzi bir fiildir.Yada fiil-i mâzi diyelim.Geçmiş zaman kipi olarak kullanılır.Anlamı da "yardım etti" demektir.Peki ben geniş zaman kipinde kullanmak isteseydim yani "yardım eder" demek isteseydim o zaman نصر (nasara) fiili nasıl bir vezinde gelecekti...
bunun için kelimenin başına bir ي(ye) harfi getirip kelimedeki diğer harflerin harekelerini değiştirmemiz yetiyor. ينصر (yensuru) Bu fiil yapısına arapçada muzâri fiil denir.

İşte arapçada bir kök kelime vardır ve siz o kelimeye harf veya harfler ziyade ederek veya kelimenin harekelerini değişirerek geçmiş zaman, gelecek zaman, özne, emir kipi ve daha bir çok yapıda kullanabilirsiniz.Bu da tek bir kelimeyi öğrendiğiniz zaman aslında o kelimeden yola çıkarak bir sürü kelime öğrenmişsiniz demektir.

Arapçada kelime çekimleri muhtelife ve muttaride olarak iki kısımdır.şimdi bu muhtelife ne demek muttaride ne demek onları açıklayalım.

76926669.jpg


Muhtelife : Arabi kelimelerin mâzi, muzâri, masdar gibi yapılara göre çekimleri demektir.

Muttaride : Yukarıda bahsettiğimiz mâzi,muzâri,masdar gibi yapıların da kendi içlerinde müfred, tesniye, cemi, müzekker, müennes, ğâib, muhatab gibi durumlara göre çekimi demektir.

Bunları da öğrendiğimize göre elimize örnek bir kelime alarak muhtelife ye göre çekimini yapalım.Derse نصر (nasara) fiilinden başlamıştık onunla devam edelim o zaman...

• نصر (nasara) : Fiil-i mâzi."yardım etti" demektir.

• ينصر (yensuru) : fiil-i Muzâri."yardım eder, yardım ediyor, yardım edecek" anlamlarında kullanılır.

• نصرأ (nasran) : Masdar."yardım etmek " demektir.

• فهو ناصر (fehüve nâsırun) : ism-i Fâildir.Özne de diyebiliriz."yardım edici" demektir.

• وزاك منصور (ve zâke mensurun) : ism-i Mef'ul.Failin yaptığı iş kendisine etki edendir."yardım olundu veya yardım olunmuş kişi" demektir.

• لم ينصر (lem yensur) : fiil-i muzâri cehd-i mutlak."yardım etmedi "demektir

• لما ينصر (lemme yensur) : fiil-i muzâri cehd-i müsteğrak.geçmiş zamanın cemisinde "yardım etmedi" demektir.

• ما ينصر (mâ yensuru) : fiil-i muzâri nefi hal.Şimdiki zamanda "yardım etmez" demektir.

• لا ينصر (lâ yensuru) : fiil-i muzâri nefi istikbal.Gelecek zamanda "yardım etmez" demektir.

• لن ينصر (len yensura) : fiil-i muzâri te'kid-i nefi istikbal.gelecek zamanda "elbette yardım etmez" demektir.Bunun bir öncekinden(nefi istikbal) farkı te'kid yapılmasıdır.yani manayı kuvvetlendirmesidir.

• لينصر (liyensur) : Emr-i ğâib."yardım etsin" demektir.Bu birisi vasıtasıyla başka bir kimseye emir vereceğiniz zaman kullanılır.

• لاينصر (lâ yensur) : Nehi ğâib."yardım etmesin" demektir.Bir öncekinden(emr-i ğaib) farkı olumsuz olmasıdır.

• انصر (ünsur) : Emr-i hâzır."yardım et" demektir.Karşımızdaki kişiye emredeceğimiz zaman kullanılır.

• لاتنصر (lâ tensur) : Nehi hâzır."yardım etme" demektir.Öncekinden farkı olumsuz olmasıdır.

• منصر (mensarun) : Mimli masdar.Daha önce de bir masdar(nasran) geçmişti.bunun ondan farkı başında mim harfinin gelmesidir."yardım edecek zaman,yardım edecek mekan,yardım etmek" manalarında kullanılır.Mesela mekteb kelimesi mimli masdar olur.كتب (ketebe) fiilinden gelir.Ketebe "yazdı" demek.mekteb ise yazı yazılan yer anlamındadır

• منصر (minsarun) : İsm-i âlet."yardım edici bir alet" demektir.Mesela مفتح(miftah) kelimesi ism-i alet olur.feteha kelimesinden gelir.Feteha "açtı" demektir.Miftah ise "açıcı alet" yani "anahtar" demektir.

• نصرة (nasraten) : Masdar binâi merra."bir kere yardım etmek" demektir.

• نصرة (nisraten) : Masdar binâi nevi."bir türlü yardım etmek" demektir.

• نصير (nusayrun) : İsm-i tasğir."azıcık yardım edici" demektir.Ancak bunda acizlik anlamı vardır.Yani fazla yardım etmeye gücü yetmeyen,âciz kişi demektir.Mesela عبد(abede) kelimesi "ibâdet etti,kulluk yaptı" demektir.Bunun ismi tasğiri عبيد(ubeydün) olarak gelir.Ve hepimizin bildiği Ubeydullah isminin anlamı " 'ın aciz bir kulu" şeklindedir. 'a az ibadet eden kişi demek değildir.

• نصري (nasriyyün) : İsm-i mensub."Yardım etmeye mensub kişi" demektir.

• نصا ر (nassarun) : Mübâlağa ism-i Fâil."mübâlağa ile yardım edici" demektir.

• انصر (ensaru) : İsm-i tafdîl."ziyade yardım edici" demektir.Herhalde Peygamber efendimizin ashabından olan Medine halkına niçin ensar denildiğini de anlamışsınızdır.

• ما انصره (mâ ensarahü) : Fiil-i taaccüb-i evvel."aceb yardım etti" demektir.Bunu bir kişinin yaptığı iş taacübümüze gittiği zaman kullanırız.

• وانصر به (ve ensır bihi) : Fiil-i taaccüb-i sâni."ne aceb yardım etti" demektir.

emsiletablo.jpg
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Arkadaşlar ism-i fail ve ism-i mef'ul 'ün başlarında "فهو "(fehüve) ve "وزاك "(ve zâke) olarak gelen kısımlar zamirdir.
Yani kelimenin aslından değildir.
Sadece "ناصر "(nâsırun) veya "منصور "(mensurun) dediğimiz zaman da aynı anlamı verir.
Bu zamirler bahsi ilm-i sarfın mevzusu olmayıp ilm-i nahvin mevzusudur.

Bu yüzden burada bundan bahsedip te sizlerin kafanızı karıştırmayayım.
İnşaAllah İlm-i sarfı bitirebilirsek ilm-i nahve de geçiş yapabiliriz.

Buraya kadar elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.Yine atladığım yerler olursa veya anlamadığınız yerler olursa sorabilirsiniz.Misallerle açıklamaya başlayınca daha iyi anlamaya başlıyacağınızı umuyorum.

Böylece arabi kelimelerin muhtelifeye göre nasıl çekildiğini öğrenmiş olduk.
Bundan sonraki dersimizde muttarideye göre nasıl çekilir onları öğrenmeye başlıyacağız.
Muhtelifeyi ana başlıklar gibi düşünürsek muttarideyi de o her bir ana başlığın alt başlıkları şeklinde düşünebiliriz.
Yani bir fiil-i mâzi ile fiil-i muzârinin muttarideye göre çekilimleri farklıdır.

Muhtelifeye göre 24 tane kelime olduğuna göre ve her bir kelimenin kendine ait muttarideye göre çekimi olduğunu düşünürsek muttaride bahsinin çok daha uzun olacağını tahmin edebiliriz herhalde...

şimdiden gözünüzün korktuğunu biliyorum Ama korkmanıza gerek yok.
Çünkü belli bir muttaride kalıbını ezberlediğimiz zaman diğerlerini de ezberlemek çok kolay oluyor.
Yani fiil-i mazinin muttarideye göre çekimini öğrendiğimiz zaman fiil-i muzarinin muttarideye göre çekimini de büyük ölçüde halletmişsiniz demektir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Emsile-i muttaride
Emsile-i muttaride sadece fiil ve emirlerde olur.Siğalar failin durumuna göre değişir ve bu şekilde her fiil ve ismin emsile-i muttaridesi meydana gelir.Malüm ve mechul olmak üzere iki kısma ayrılır.
Fiilerin emsile-i muttaridesi 14 siğadır..Fiiller ğaib,muhatab,mütekellim olmak üzere üç kısma ayrılır.Ğaib siğasıda,müzekker,müennes olmak üzere iki kısma ayrılır.
müzekker ve müennes siğalarıda,müfre,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır.
İkisi toplandığında altı siğa yapar.Muhatap siğasıda müzekker ve müennes olmak üzere iki kısma ayrılır.
Müzekker ve müennes siğalarıda müfred,tensiye,cemi olmak üzere üç kısma ayrılır.
ikisi toplandığında altı siğa yapar.
Ğaib ve muhatab siğalar toplandığında oniki siğa yapar.
Kalan iki siğa ise nefsi mütekellim vahde ve nefsi mütekellim maal ğayr siğalarıdır.


adszvm7ko2.jpg


adszko1.jpg


adszpx5.jpg
 
Üst