Dinimizde Nevruzun Yeri

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Dinimizde Nevruzun Yeri, İslamda nevruz kutlamaları caiz mi?

Son günlerde televizyon programlarında sıkça duyduğumuz ve baharın müjdecisi olarak telaffuz edilen nevruz kutlamalarını dini açıdan yorumlamak gerekiyor. Bu kutlamalar hakkında daha detaylı bilgi için yazımızı okuyabilirsiniz.

Nevruzun lügat anlamı Yeni gün demektir. İslamiyyetten önce İran'da Mecusilik ve Zerdüşlük inançları yaygındı. İran'da ilk devlet kuran Piştami oğullarının 4.sü olan Cemşid'dir. Bunun bir diğer adı da Cem'dir. Cemşid, 800 yıl saltanat sürmüştür.500 yıl İran'da önemli bir hastalık görülmemiştir.

Bu halden istifade eden Cemşid, kendisinin tanrı olduğunu ilan etmiş, halkı kendisine taptırmıştır. Cemşid, Mart ayının 21.günü tahta çıktığı için, bu günü kendine yılbaşı kabul etmiş ve kendi inancına göre Dini Bayram ilan etmiştir. Nevruzun bayram olarak kutlanması ilk defa böyle başlamışytır.

Asırlarca Nevruz bayram olarak İran'da kutlanmıştır. İran, Müslümanların eline geçtikten sonra da cahiliyye devrinden kalma bu adetlerine devam ettiler. Ecdat yadigârı diye bu kutlama halen devam etmektedir. Gayr-i İslami bir gün olan Nevruzun kutlanmasının esas kaynağı budur. Nevruz'un şiilikle de bir ilgisi yoktur.
Nevruz kutlamaları, İran kültürünün te'siri altında kalan ba'zı ülkelere de geçmiştir. Azerbeycan'a nevruz kutlamaları İran kanalıyla girmiştir.

Nevruzun, İslamiyetle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. İranlıların cahiliye döneminden yani müslüman olmadan önceki devirlerden kalma âdetidir. İslamiyet, cahiliyye adetlerinin hepsini kaldırmıştır. Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır:

Ben size iki bayram getirdim. Biri Ramazan diğeri kurban’dır. Mecüsilerin bayramını kutlamanız, size Allahü teala tarafından yasak kılındı.)

İslamiyette, güneş yılının ayları içinde yani miladi yılda, mubarek gün yoktur. Kutlanan günlerin İslamiyetle ilgisinin

olup olmadığında bu önemli bir ölçüdür.
Müslümanların kutladığı bayramlar, mubarek günler ve geceler hep hicri aylara göredir. Bunun için de yerleri sabit değildir, her sene on gün önce gelir.
Bütün bunlardan açık bir şekilde anlaşılıyor ki, Mart ayının 21. günü olan Nevruz, Mayıs ayının 6. günü olan Hıdırellez ve Eylülün 20 günü olan Mihrican günü, dinimizin bildirdiği mubarek günlerden değildir.

Bunun için müslümanlar, asırlardan beri bu günlere hiç bir değer vermemiş, bunları mubarek gün sayıp kutlamamıştır.
Ne hazret-i Ali devrinde ne de diğer dört halife zamanında ve ne bundan sonraki zamanlarda Nevruz kutlaması olmamıştır. Ba'zıları, hazret-i Ali'nin doğumu, halife oluşu ve hazret-i Hüseyin'in şehid edilmesinin Nevruz gününde olduğunu iddia ediyorsa da tarihi kaynaklar bu iddiayı yalanlamaktadır.

Nevruz'u mubarek gün kabul etmek dini bayram olarak kutlamak bid'attir.

Bid'at, sonradan yapılan şey demektir. Peygamberimiz(s.a.v) ve dört halifesinin zamanlarında bulunmayıp da, onlardan sonra dinde meydana çıkarılan, ibadet olarak yapılmaya başlanan şeylerdir.
 
Üst