Çok Yemek Her Hastalığın Başıdır

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
ÇOK YEMEK HER HASTALIĞIN BAŞIDIR

Allâhü Teâlâ A'raf sûresinin 31. âyetinde "...Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Şüphe yok ki, o (Allah) isrâf edenleri sevmez." buyurmuş, nimetlerinden meşru şekilde istifade edilmesini, fakat israftan kaçınılmasını emretmiştir.


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:


• "İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfidir.


Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır."


• "Dünyada karnını iyice, tıkabasa dolduranlar ahirette en çok açlık çekeceklerdir."


• "Allâhü Teâlâ'ya en sevimli olanınız, yemesi en az olanınız ve bedeni en hafif olanınızdır."


• "Ümmetim için en çok korktuğum şeyler, şişmanlık, çok uyumak, tembellik, iman zayışığıdır."


• "Kişi az yemek yerse, kalbi nur ile doldurulur."


Hz. Ömer (r.a.) şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Çok yemekten sakınınız. Çünkü o, namazda tembelliğe sevkeder, vücutta hastalığa ve yorgunluğa sebep olur."


• İbrahim en-Nehaî (rh.) buyurdular:


"Sizden öncekiler üç sebepten helâk oldular: (Faydasız) çok konuşmak, çok yemek ve çok uyumak."

Araplar arasında söylenen bir söz:


"Midesine yemek eken, yorgunluk ve hastalık toplar."

...
 

asya_kurt

◄ كُن فَيَكُونُ ►
Özel Üye
"Çok yemek, hastalığın başıdır, az yemek de tedavinin başıdır."

(Hadîs-i Şerîf, îhyâu Ulûmiddîn)
 

cenneteyn

Yolcu..
Kademeli
...Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi, 1 israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduğuna hadsiz vakıat vardır. İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhi-i meşhur Ebu Ali ibni Sina, yalnız tıp noktasında, 2 كُلُوا وَاشْرَبوُا وَلاَ تُسْرِفُوا âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş:

جَمَعْتُ الطِّبَّ فِى بَيْتَيْنِ جَمْعًا - وَحُسْنُ الْقَوْلِ فِى قَصْرِ الْكَلاَمِ

فَقَلِّلْ اِنْ اَكَلْتَ وَبَعْدَ اَكْلٍ تَجَنَّبْ - وَالشِّفَاۤءُ فِى اْلاِنْهِضَامِ

وَلَيْسَ عَلَى النُّفُوسِ اَشََدُّ حَالاً - مِنْ اِدْخَالِ الطَّعَامِ عَلَى الطَّعَامِ
Yani, ilm-i tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.
(Haşiye)

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : bk. et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr: 10:128; et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat: 2:161, 274; el-Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ: 3:382, 4:84.
2 : “Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” A’râf Sûresi, 7:31.
HAŞİYE : Yani, vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvi yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.
 
Üst