Cinsiyete yönelik ameliyat

  • Konuyu başlatan Örüoba
  • Başlangıç tarihi
Ö

Örüoba

Ziyaretçi
Diyanet işlerinin sitesinde "Estetik Ameliyatın Dini Hükmü" bahsinde şöyle bir ifade bulunuyor: "Buna karşılık vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir."

Fakat diyanet işlerine göre cinsiyet değiştirme ameliyatı şeklinde bahsedilen işlem fıtratı değiştirmek anlamına geliyor.

Bazı fıkıh kaynaklarına göre bazı insanlar nasıl doğuştan çift cinsiyetli oluyorsa bazı insanların da doğuştan karşı cinsin davranış biçimlerini gösterdiği, bu gibi kimselerin telkin vs. ile de kendisinde bulunan fizikî cinsiyet ne ise o cinsiyetten olduklarını kabul etmedikleri gibi bilgiler yer alıyor. Şimdi her iki cinsiyet organı bulunan kimselerin ameliyat yoluyla baskın cinsiyete göre fizikî durumlarına müdahale edilmesinin caiz olduğu yönünde birtakım açıklamalar varken, burun vs. organlarında kişinin psikolojik sorunlarının tedavi yolu olarak yine fizikî durumlarına müdahale edilmesinin caiz olduğu söylenirken, kişinin psikolojik durumunu derinden etkileyen doğuştan kendisini fizikî olarak göründüğü cinsiyetten değil de karşı cinsten hissetme durumunda ameliyatın fıtrata müdahale olacağı için caiz olmadığı söyleniyor.

İran'daki Şii rejimin temsilcileri (her ne kadar Şii kaynaklarına pek başvurmasak da) geçmişte böyle bir ameliyat mümkün olmadığı için bu yapılamıyordu ancak günümüzde böyle bir imkân var diyerek bu şekilde hisseden insanları ameliyat ettirip bu ameliyattan sonra şer'an da kendilerini hissettikleri cinsiyette olduklarını söylüyor. Pakistan'da da buna benzer birtakım açıklamalar söz konusu.

Yalnız bununla ilgili açıklamalar sanki genellikle kendisini doğuştan böyle hissedenlere yönelik. Sonradan birtakım tesirlerle kendi cinsiyetinden olan insanlara ilgi duymaya başlayan insanlardan böyle bir ameliyat geçirdikten sonra bunalıma düşerek kendisine zarar vermeye intihar etmeye teşebbüs edenlerin olduğu ile ilgili pek çok haber neşredilmiştir. Zira bu insanlar sonradan büyük bir pişmanlık içine düşebiliyor. Doğuştan kendisini böyle hisseden kimseler mesela fizikî olarak erkek olmasına rağmen daha çocuklukken kadın kıyafetlerine, kız çocukların oynadıkları oyuncaklara ilgi gösterebiliyor ve erkek çocuklardan daha fazla olarak kız çocuklarla oyun oynayabiliyor. Babasından ziyade annesinin davranışlarını taklit edebiliyor, erkekler bir kızla evlenmeyi hayal ederken bu insanlar bir gün ben de gelin olabilecek miyim diye hayal edebiliyor. Bu durum insanın burnunun ortalama buruna göre büyük olmasından daha az mı psikolojiyi etkileyen durumdur, yoksa insanın bütün hayatına etki eden bir psikolojik durum mudur?

Evet, İslam'a göre erkeğin erkekle ilişkiye girmesi büyük günahtır ve erkeğin erkekle evlenmesi mümkün değildir. Ancak böyle bir psikolojik durum bulunan ve doğuştan böyle hissedenlerin durumları sanki biraz çift cinsiyetli insanların durumu ile de kıyaslanabilir gibi gözüküyor. Biri her iki cinsiyetin organı ile doğarken, diğeri bir cinsiyetin organı ile doğup kendisini diğer cinsiyetten gibi hissediyor. Bu durumda bu insanların fizikî durumuna ameliyatla müdahale fıtratı değiştirmek midir, yoksa o insanları tedavi etmek midir? Bunun tetkik edilmesi, psikoloji ve tıp uzmanları ile ilahiyatçıların bu konularda istişare etmesi, Pakistan'da bu konuyla ilgili yapılan açıklamaların incelenmesi ve bu konunun netleştirilmeye çalışılması da söz konusu olabilir. Şayet İslam'a göre böyle bir ameliyat yapılması ve bu insanların evlenebilmesi mümkün ise bu insanların işsiz ve ailesiz kalması, fuhuş bataklığına sürüklenmesi gibi bazı sosyal problemlere karşı bu yola başvurulabilirdi.
 
S

sınbelgi

Ziyaretçi
Nureddin Yıldız'ın konu ile ilgili bir soruya verdiği cevap:
Soru:
Ben tıp fakültesinde okuyorum. Sene içerisinde lgbt ile alakalı bir dersimiz oldu ve ders sonunda da dernekten insanlar gelip yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.
Eşcinselliğe müsamaha göstermememiz gerektiği Kur'an'da nettir. Ancak trans bireylere bakışımız İslam’a göre nasıl olmalıdır? Çünkü konuştuklarımız, geçirdikleri ameliyattan sonra heteroseksüel bir hayat yaşadıklarını söylediler. Bir de, İslami hassasiyetleri olan bir doktor bu duruma nasıl yaklaşmalıdır, özellikle psikiyatristler?

Cevap:
Sözünü ettiğiniz durum bir hastalıktır. Hastalık olarak Allah'tan gelmiş bir imtihan olarak görülmelidir. Tedavisi mümkün ise tedavi edilmesi konusunda da bir tereddüt yoktur. Cerrahi müdahalede ise özel fetva gerekebilir. Kökten bir değişiklik düzeyinde müdahale dinen sıkıntılıdır. Onlarla alakalı pek çok fıkıh hükmü vardır. Eğer bu sıkıntının sahipleri merak ederlerse kendi dertleri ile alakalı fıkhı öğrenirler. Dışarıdan onlarla ilgili bir müdahale gerekli değildir diye düşünürüz.
 
P

paykamaz

Ziyaretçi
Malezya'da 1982'ye kadar trans bireylerin toplumda kabul gördüğü, hatta o zamanki bir müftü yardımcısının İslam'ın bilimsel delillere ve ayrıntılara inanan ilerici bir din olduğu ve sadece bağnaz insanların bilime inanmayacak kadar dar görüşlü olacağı gerekçesiyle, trans kadın ve cisgender bir erkek arasındaki evliliği geçerli ilan ettiği anlatılmaktadır. Malezya'da 1982'den beri bu konudaki yasağın 1981'de Mısır'daki El-Ezherden alınan fetvaya dayandığı ve 1988 yılında Mısır'da Tantawi'nin bir erkeğin kendi arzusuna göre değil de doktorun cinsiyet değiştirme ameliyatının tek tedavi yolu olduğunu ifade etmesi hâlinde böyle bir ameliyatın yapılabileceğine dair verdiği fetvaya göre yasanın güncellenmediği belirtilmektedir.

Nureddin Yıldız da bu durumun bir hastalık olduğunu, tedavi edilmesi mümkün ise bunda bir tereddüt bulunmadığını ve cerrahî müdahale için özel fetva gerektiğini söylemektedir.

İran'daki Şii rejim ise eşcinselliği yasaklamakla ve cezalandırmakla birlikte İran yönetimi tarafından ameliyatla husyelerini aldırma ve hormon yerleştirme işlemi yasak olarak görülmez ve bunları yaptıranların bütün masrafları devlet tarafından karşılanır. Türkiye'deki Din İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamalarına göre vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir denilmekle birlikte cinsiyete yönelik böyle bir müdahale ise Nisâ sûresi 119. ayette geçen Allah'ın yarattığını değiştirmek kapsamında olup yasaktır. Humeynî'nin açıklamalarını esas alan Şiiler ise bu ayetin böyle bir ameliyatın yasak olduğuna delil olmadığını ve ayetin görünen anlamı ölçü alınırsa insanların varlık âleminde var olan bütün eşyadaki yaptıkları değişikliklerin şeytanın yaptığı reel işlerin örneklerinden olduğunu kabul etmek gerektiğini iddia etmektedir.

Pakistan'da Tanzeem-Ittehad-i-Ummat (Pakistan Müslüman Kardeşler Birliği Örgütü) altındaki 50'den fazla din adamının 2016 yılında "kadınlık alameti taşıyan" trans bireylerin ve "erkeklik alameti taşıyan" trans bireylerin kanunen ve dinen birbirleri ile, ayrıca normal erkek ve kadınların karşı cins trans bireyler ile evlenebileceklerine dair fetvayı kabul ettiği belirtilmektedir. Kararda, trans bireylere miras hakkı vaadinde bulunurken, trans çocuklarını reddeden ebeveynlerin 'Allah'ın lanetine' maruz kalacağı söylenmiştir.

İngiltere'deki Dar al Ifta' wal Aqaid (The Centre for Decree & Doctrines) böyle bir ameliyatın yapılmasının dinen yasak olup olmadığı konusundaki farklı görüşleri sıraladıktan sonra bu ameliyatın kişide intihara varan psikolojik sorunlara yol açmaması ve İslam'a aykırı / haram olan işler için kullanılmaması gibi bazı şartlara bağlı olarak caiz olduğunu ve ameliyat sonrası kişinin şer'en yeni kimliğine göre kabul edileceğini ifade etmektedir.

Bahreyn medyasında yer alan açıklamalara göre Şeyh Faysal El-Mevlevî'nin fetvasında hastalıkların tedavisinde temel ilkenin "Tedavi olun! Allah nerede (veya ne zaman) hastalık yaratmışsa tedavi de yaratmıştır, öyleyse tedavi arayın." şeklindeki hadis rivayeti olduğu ve hastalıkları belirlemedeki ölçünün uzman doktor görüşü olduğu ifade edilmiştir. Şeyh El-Mevlevi, “Doktorların çoğunluğunun görüşüne göre, bazı insanlarda patolojik bir durum olduğu kanıtlanırsa, buna cinsel durumda şiddetli bir şizofreni olan (transexus) diyorlar. Öyle ki bedenin tezahürleri belirli bir cinsiyet yönündeyken, ruhun duyguları zıt cinsel yöndeyken, o zaman bu patolojik durum yoğunlaşabilir. Böylece kişinin hayatı cehenneme döner, intiharı bile düşünebilir ve tüm psikolojik tedavi yöntemleri başarısız olabilir, doktorun cinsiyet değiştirme ameliyatı yapmaktan başka çaresi kalmaz.” Bu hususta avukat Fevzie Cenâhî bunu Allah'ın yaratmasında (fıtratta) bir değişiklik olarak gördüklerinden ve bunu karşı cinsi taklit etme meselesi olarak ele aldıklarından ve bu yasak olan değişikliğin sadece güzellik amacı taşımasından dolayı cinsiyet değiştirme ameliyatına karşı çıkan bazı fakihlerin olduğunu belirterek karşı cinse benzemekle ilgili yasağın giyimde, ziynette, sözde ve yürüyüşle ilgili olduğunu söyler. Cenâhî Duyguları ve eylemleri, tabiatından farklı cinsiyette bir bedene sanipken ve bundan acı çekerken, bu ikilikten ve şizofreniden kurtulmaya çalışırken, cinsel dönüşüm süreci gerçekleştiğinde kendisini gerçek tabiatına geri dönmüş hisseder, bu yüzden karşı cinse benzemek olmaz. Bu nedenle, Suudi Arabistan Krallığı'ndaki Daimi İlim ve İfta' Komitesi, görünüşün maddenin gerçeğiyle çeliştiğini doğrularlarsa, hastanın kendisini mütehassıs doktorların uzmanlarına sunması gerektiğine dair bir fetva yayınladı. demektedir.

Dünya Müslüman Âlimler Birliği adlı teşkilatın genel sekreteri olan Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadağî'nin konuyla ilgili gelen sorulara cevap olarak doktorların, kişinin hormonlarının ağırlıklı olarak bir cinsiyetten olduğu sonucuna varması hâlinde cinsiyet değiştirilebileceğini söylediği belirtilmektedir.
 
Üst