Cennet Köşklerinin Yapısı Nedendir?

sultan_mehmet

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Yönetici
Forum Administrator
Cennet Köşklerinin Yapısı Nedendir?

imam Ahmed b. Hanbel… Ebû Hüreyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiş­tir: Bizler, Allah Rasûlü (s.a.v.)’e dedik ki:

Ya Rasulallah! Seni gördüğümüz de kalbimiz yufkalıyor ve ahiret eh­li kimseler oluyoruz. Ama senin yanından ayrıldığımızda dünya hoşumuza gidiyor, kadınlar ve çocuklar bizi kendilerine bağlıyorlar.

Benim yanımdayken büründüğünüz halinizi her zaman devam ettire­cek olsanız, melekler ellerini uzatıp sizinle tokalaşır ve sizi evlerinizde ziya­ret ederler. Hiç günah işlemeseniz, Allah -kendilerini bağışlamak için- gü­nah işleyen bir kavim getirir.

Ey Allah’ın Rasûlü! Bize cennetten bahset. Onun yapısı nedendir, na­sıldır?

Bir kerpiç gümüşten, bir kerpiç altındandır. Harcı misktir. Kumu, in­ci ve yakuttur. Toprağı safrandır. Cennete giren, nimete garkolur. Asla peri­şan olmaz. Ebediliğe ve ölümsüzlüğe erer. Elbiseleri çürümez. Gençliği yok olmaz.

Ebubekir b. Ebi’d-Dünyâ… Enes’ten rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Cenab-ı Allah Adn cennetini kendi eliyle yarattı. Bir kerpiç beyaz in­ciden, bir kerpiç kızıl yakuttan, bir kerpiçten yeşil zebercedden. Harcı misk­tir. Kumu incidir. Otu safrandır. Sonra Cenab-ı Allah, cennete: “Konuş” der. Cennet şöyle der: “Müminler saadete ermişlerdir.” Yüce Allah da: “Onur ve üstünlüğüme yemin ederim ki; senin içinde cimri kimse bana komşu olamaz.” Böyle dedikten sonra RasûluIIah (s.a.v.) şu âyet-i kerimeyi okudu: “Nefsinin tamahkârlığından korunan kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.

Ebubekir b. Merdeveyh… ibn Ömer’den rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) -kendisine cennet sorulduğunda şöyle buyurmuştur:

Cennete giren (ebedi) yaşar, ölmez. Nimete gark olur, mahrumiyet gör­mez. Elbiseleri çürümez, gençliği de yok olmaz.” Ashab: “Onun yapısı nasıl­dır ya Rasulallah?” diye sorunca buyurdu ki: “Bir kerpiç altundan, bir ker­piçte gümüştendir. Harcı, halis misktir. Kumu, inci ve yakut, toprağı da saf­randır.

Bezzâr… Ebû Saîd’den rivayet etti ki; Peygamber (s.a.v.) şöyle buyur­muştur:

Cenab-ı Allah, cenneti bir kerpiç altundan, bir kerpiç gümüşten, harcı da miskten olarak bina etti. Sonra ona:Konuş” dedi. O da:Müminler sa­adete ermişlerdir” dedi. Melekler, ona: “Ne mutlu sana! Hü­kümdarların konağısın sen” dediler.”

Beyhakî’nin ve diğerlerinin rivayetine göre bu sözü ona Cenab-ı Allah Söylemiştir.

Davud b. Ebi Hind… Enes’ten merfu olarak şöyle bir rivayette bulun­muştur:

Doğrusu Cenab-ı Allah, firdevs cennetini kendi eliyle yarattı. Onu müşrik ve içkiye devam eden her sarhoşa yasaklamıştır.

Ebubekir b. Ebi Şeybe… İbn Ömer’den rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) -cennetin yapısı nasıldır? diye sorulduğunda- şöyle buyurmuştur:

Bir kerpiç gümüşten, bir kerpiç altundan. Harcı misktir. Kumu, inci ve yakuttur. Toprağı da safrandır.”

Taberanî… Muhacir b. Meymun’dan rivayet etti ki; Hz. Fatıma, Pey­gamber (s.a.v.) efendimize şöyle bir soru sormuş:

Annemiz Hatice nerededir?

İçi delikli inciden yapılmıştır köşktedir. Orada boş sözler ve yorgun­luk yoktur. Meryem ile Firavun’un karısı Âsiye’nin arasındadır.

Kamıştan yapılmış bir evde midir?

Hayır. İnci, mercan ve yakutla örülü bir köşktedir.

Ben derim ki: Bu garip bir hadistir. Ancak Sahih-i Buharî’de bunu teyid edici bir rivayet vardır. Şöyle ki: “Doğrusu Allah bana, Hatice’ye, kendisi için cennette inciden yapılma bir köşk hazırlandığını müjdelememi emretti. Orada gürültü ve yorgunluk yoktur.

Bazı alimler dediler ki: Hz. Hatice’nin cennetteki köşkü, tele geçirilmiş inci dizileriyle inşâ edilmiştir. Çünkü o, ‘Bi’setin başlangıcı’ hadisinin de de­lâlet ettiği gibi, Aziz ve Celil olan Allah tarafından elçi olarak gönderildiğin­de Hz. Peygamberi tasdik yarışında ipi göğüslemişti. ilk imân eden, o olmuş­tu. İlk vahiy geldiğinde Hz. Peygamber: “Vallahi aklımı yitireceğimden korktum” deyince Hz. Hatice ona şöyle demişti: “Hayır, yemin ederim ki Al­lah seni asla rüsvay etmeyecektir. Çünkü sen akrabalık bağlarını muhafaza ediyor, sözünü doğru söylüyor, sabrediyor, yoksulu kazandırıyor ve zamanın musibetlerine maruz kalanlara yardım ediyorsun.”

Bu hadiste Meryem ile Âsiye’den bahsedilmesi, Rasûlullah (s.a.v.)’m âhiret yurdunda bunlarla evleneceğine bir işarettir. Bazıları bu manâyı şu âyetlerden çıkarmaya çalışmışlardır:

Ey peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine yasak edi­yorsun?” (Tahrim, 66/1)

Rabbi ona dul ve bakire eşler verebilir.” (Tahrîm, 66/5) Sonra da bu sure­nin nihâyetinde Âsiye ile Meryem’den söz edilmiştir.

Berâ’ b. Azib’den veya ondan başka seleften bu yolda rivayetler varid olmuştur. Doğrusunu Allah bilir.

Kaynak – Ölüm ve Ötesi
 

FERASETLİ

KF Ailesinden
Özel Üye
:tşk::gula::tşk::tşk::tşk::tşk:Bu hadiste Meryem ile Âsiye’den bahsedilmesi, Rasûlullah (s.a.v.)’m âhiret yurdunda bunlarla evleneceğine bir işarettir. Bazıları bu manâyı şu âyetlerden çıkarmaya çalışmışlardır:

“Ey peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine yasak edi*yorsun?” (Tahrim, 66/1)

“Rabbi ona dul ve bakire eşler verebilir.” (Tahrîm, 66/5) Sonra da bu sure*nin nihâyetinde Âsiye ile Meryem’den söz edilmiştir.

Berâ’ b. Azib’den veya ondan başka seleften bu yolda rivayetler varid olmuştur. Doğrusunu Allah bilir.

:gula:
 
Üst