C Harfiyle Başlayan Erkek Isimleri Ve Anlamları

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Peygamberimiz(s.av), "Siz, kıyamet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın adları ile (huzurı ilâhîye) çağrılacaksınız Bu sebeple isimlerinizi güzelleştiriniz"

CABİR (Ar.) : 1. Cebreden, zorlayan. 2. Galip gelen. 3. Aziz ve kuvvetli olan. Allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan. 4. Kırıkçı, kırık sancı. Cabir b. Abdullah b. el-Ensari: Sahabedendir (603-697). Birinci Akabe Bey'atından sonra müslüman oldu. Rasulullah'ın bulunduğu savaşlarına katıldı. Sahabenin bilginlerindendi. Kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir.
CAFER (Ar.) : Küçük akarsı. Çay. Cafer b. Muhammed: Lakabı es-Sadık olup 12 imamın 6.'ncısıdır. Muhammed b. el-Bakır'ın yerine imamete geçmiştir. Cafer-i Tayyar: Hz. Alinin kardeşi olup, Mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur. Bugün Mute civarında kabri bulunmaktadır.
CAHİD (Ar.) : Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan. Bu kelime Kur'an-ı Kerim'de "cihad et". "Allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır. - Dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır.CAHİZ (Ar.) : 1. Gözü pek, yürekli, cesur kimse. 2. Patlak gözlü. Daha çok lakap olarak kullanılmıştır. - Cahiz b. Ebu Osman, Basra Mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden. Bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur.
CALP (Ar.) : Güçlü, kuvvetli, gayretli
Calib (Ar.) : Çekici, celb edici, cazip
CAN (Fars.) : 1. Can, ruh. Hayat. 2. Güç, kuvvet, hayatiyet, dirilik. 3. Gönül, yakın dost, çok sevilen arkadaş. 4. Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarında dervişlerin birbirlerine hitabı. 5. Kişi, fert. 6. Sevgili.CANAL (Tür.) : 1. Gönül al. Kendini sevdir, sevilen biri ol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
CANALP (Tür.) : Özünde yiğitlik, güçlülük olan kimse. Cana yakın yiğit
Canaydın : Özü temiz, aydınlık ruhlu kimseCandemir : Özü güçlü, demir gibi sağlam kişilikli
CANAY (Tür.) : Ay gibi temiz, saf, parlak kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANBEK (Tür.) : 1. Özü pek. 2. Güçlü kişilikli kimse. Canbek Giray (1568-1636): Kırım hanı. Devlet Giray'ın torunu. Şakay Mübarek Giray'ın oğlu. Selamet Giray'ın son zamanlarında kalgay (veliaht) oldu. Arkasından han oldu. IV. Murat tarafından Rodos'a sürüldü.
CANBERK (Tür.) : Güçlü, sağlam kimse.CANBEY (Tür.) : Canım gibi sevgili.
CANBULAT (Tür.) : Canbulat en-Naşirî. Mısır Memlûk sultanı. Yaşbekin kölesiydi. Yaşbek, Canbulat'ı Sultan Kayıtbay'a sattı. Kayıtbay kendisine önemli görevler verdi. Halep ve Şam valiliğine kadar yükseldi. 1500 yılında sultanlığı ele geçirdi.CANDAN (Tür.) : 1. Samimi, içten, kalbi. 2. Yakınlık belirten davranış.
CANDANER (Tür.) : İçten, samimi, dost kimse.

CANDAR (Tür.) : 1. Silah taşıyan, can ve dar isimlerinden müteşekkil birleşik isim. 2. Osmanlı'da, hassa askeri, kılıç askeri, idam hükümlerini infaz eden kimse. 3. Jandarma. Muhafız.CANDEĞER (Tür.) : Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen.
Candaş : Dost, arkadaş, yoldaş
Candemir : Özü demir gibi sağlam
CANDEMİR (Tür.) : Özü güçlü, demir gibi sağlam kişilikli.CANDOĞAN (Tür.) : Cana doğan.
CANEL (Tür.) : İçten uzatılan el, dostluk eli. - CANER (Tür.) : Delikanlı, genç, dinamik. - Can ve er kelimelerinden birleşik isim.
CANFEDA (Fars.) : Canını veren, özverili kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Canfeda Hatun: III. Murad'ın annesinin en gözde cariyesiydi. Harem kethüdalığına getirildi ve sarayda büyük nüfuz kazandı.CANFER (Fars.) : 1. Aydın bilgili. 2. Güçlü saygın.
CANGÜN (Tür.) : Doğduğu gün çok sevinilen kimse.
CANGÜR (Tür.) : Canlı, neşeli kimse.
CANİB (Ar.) : Ön taraf, cihet. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.CANKAN (Tür.) : Soyu temiz, asil kimse.
CANKUT (Tür.) : 1. Kişinin mutluluğu talihi, şansı, uğuru. 2. Mutlu talihli kimse.CANOL (Tür.) : Canım ol, can gibi içten ol.
CANSAL (Tür.) : (bkz. Can). -Can ve sal kelimelerinden birleşik isim.CANSOY (Tür.) : Asil, soylu, cana yakın.
CANTEKİN (Tür.) : Tek can, eşsiz can.CANTEZ (Tür.) : Tez canlı, aceleci.
CANTÜRK (Tür.) : İyi hasletlere sahip Türk.CARULLAH (Ar.) : Allah'a yakın. Allah dostu. Carullah Zemahşeri: Müfessir, alim.
CAVİD (Fars.) : Baki, daimi, ebedi.CAVİT (Fars.) : (bkz. Cavid).
CAZİM (Ar.) : 1. Kesin. 2. Kesin kararlı. Cazim Mehmed: Türk şair (1725).


CEBBAR (Ar.) - 1. Cebreden, zorlayıcı. 2. Kuvvet, kudret sahibi Allah, Allahın isimlerinden. 3.becerikli. 4. Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi.
CEBRAİL (Ar.) - 1. Peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri. 2. Cibril, İbranice Allahın kulu. 3. Az çok zorla olgunlaştırmak. Cebrail b. Ömer. Batı Karahanlı hükümdar (1099-1102)CELAL (Ar.) - 1. Büyüklük, ululuk azamet. 2. Hiddet, öfke. 3. Allah'ın "Kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları. Kur'an'da Rahman suresi 27, 78. ayetlerde geçmektedir. Zül Celali; Celal sahibi Allah.
CELALEDDİN (Ar.) - 1. Dini savunan. 2. Dinin ululadığı, övdüğü. Celaleddin Harizmşah: Son Harizm hükümdarı (Öl. 1231). Celaleddin Rumi: Ünlü Türk mutasavvıfı, Mevlana. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılmaktadır.
CELASUN (Tür.) - 1. Kahraman, cesur, atak, delikanlı, yiğit. 2. Genç sağlıklı, gürbüz.
CELAYİR (Tür.) - Moğol kavminin bir kolu olup birçok kabileyi bünyesinde toplamıştır. Celayirliler devleti, kendisine İlhanlılar devletini örnek almıştır.
CELİL (Ar.) - 1. Büyük, ulu. (bkz. Celal). Allah için sıfat olarak kullanılır. 2. Osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı. 3. Güzel sanatlarda bir yazı stili.CELİLAY (a.t.i.) - Ulu, yüce ay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
CELVET (Ar.) - 1. Yerini yurdunu terk etmek. 2. Tasavvufta, kulun, Allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir. Celvetiye; Aziz Mahmud Hüdayi'nin kurduğu tarikatının adı.
CEM (Ar.) - 1. Toplama, biraraya getirme, yığma. 2. Hükümdar, şah. 3. Süleyman Peygamberin lakabı. 4. Büyük İskender'in lakabı. Cem Sultan: Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek hatundan olma oğlu (1459-1495).
CEMAL (Ar.) - Yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik. Allah'ın rahmetle tecellisi. Allah'ın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı.
CEMALLEDDİN (Ar.)- 1. Dinin cemali, parlak yüzü. Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır. el-Cevad el-İsfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır.
CEMALULLAH (Ar.) - Allah'ın lütfü, bağışı.
CEMİL (Ar.) - 1. Güzel erkek. 2. İyilikle anma. 3. Eskiden okullarda verilen başan kağıdı.
CEMRE (Ar.) - 1. Ateş. 2. Kor halinde ateş. 3. Şubat ayında azar azar artan sıcaklık. 4. Hacıların Mina'da şeytan taşlaması. Küçük taş parçası. Arafat'ta hacıların şeytan taşlamaları.
CENGAVER (Fars.) - Savaşçı, silahşor. Savaşı seven, savaşkan, dövüşken.
CENGEL (Fars.) - Orman..
CENGİZ (Tür.) - Cengiz Han. Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu, asıl adı Timuçin'dir. Moğolcada Çing sıfatının çoğulu olarak, güçlü, kuvvetli anlamındadır. İslam ülkelerine düzenlediği seferlerle acımasız ve gaddarca müslümanları katletti. İslam medeniyetine büyük ölçüde tahribat verdi.
CENK (Fars.) - Harp, savaş, kavga. - İsim olarak kullanılması uygun değildir. Hz. Peygamberin değiştirdiği isimlerden birisi.
CENKER (f.t.i.) - İyi savaşan, savaşçı.
Cemalettin - Güzellik taşıyan
CESİM (Ar.) - İri, büyük, kocaman, ulu, mühim.
CESİMİ (Ar.) - İri, büyük.
CESUR (Ar.) - Cesaretli, yürekli, yiğit, gözüpek, atılgan.CEVAD (Ar.) - 1. Cömert, eli açık. 2. İhsan eden. - Dil kurumuna uygun olarak "d/t" ye dönüştürülür.
CEVAHİR (Ar.) - 1. Cevherler, elmaslar, kıymetli taşlar. 2. Mayalar, özler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
CEVAN (Fars.) - Genç, taze, delikanlı. - Cüvan şeklinde kullanılabilir, (bkz. Civan).
CEVDET (Ar.) - 1. İyilik, güzellik. 2. Olgunluk. 3. Büyüklük. 4. Tazelik. 5. Kusursuzluk. Cevdet Paşa: Osmanlı devlet adamı. Tarihçi ve hukukçu (1822-1895).
CEVHER (Ar.) - 1. Öz, maya. 2. Başlı başına, kendiliğinden olan. 3. Tıynet, cibilliyet, soydan gelen, haslet, tabii istidat. 4. Kıymetli taş. 5. Ebcet hesabında yalnız noktalı harfleri hesaplamaya dayanan tarih düşürme şekli. 6. Kılıç namlusuna yapılan menevişli süs. - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
CEVVAL (Ar.) - Koşan, dolaşan, hareket eden, canlı.

CEYHAN (Tür.) - Güney Anadolu'da Toroslar'dan doğan ve Akdeniz'e dökülen nehir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
CEYHUN (Tür.) - 1. Orta Asya'da Amu-Derya'ya Arap ve Farslıların vermiş olduğu ad. 2. Tevrat'a göre cennetin 4 nehrinden biri..
CEZLAN (Ar.) - Mutlu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
CEZMİ (Ar.) - 1. Cezm ile ilgili. 2. Kat-i karar ve niyete ait. 3. Kesmek.
CEZRİ (Ar.) - Kökle ilgili, kökten.
CİHAD (Ar.) - 1. Din uğrunda düşmanla savaşma. 2. İslam uğrunda çalışma. Cihad müslümanlara farz kılınmıştır. Mallarıyla, canlarıyla savaşan mü'minler övüldüğü gibi, bu mücadele uğruna canını veren kişi şchidlik makamıyla yüceltilip taltif edilmişlerdir. Kur'an'da defalarca tekrarlanan bir emirdir. - Dil kuralına uygun olarak "d/t" olarak kullanılmaktadır.
CİHAN (Fars.) - 1. Dünya, alem, kainat, yeryüzü, yerküresi. 2. Dünyada yaşayan insanların tümü. Cihan Ara Begüm: Hint-Türk hükümdarı Şahcihan ile adına Taç Mahal'in yapıldığı Mümtaz Mahal'in kızı. Dindarlığı ve ihlaslı oluşu sebebiyle "Zamanın Fatıması" olarak anıldı. - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
CİHANDİDE (Fars.) - Dünyayı gezip görmüş. - Erkek ve kadın adı olarak
kullanılır.
CİHANEFRUZ (Fars.) - Dünyayı parlatan, aydınlatan.
CİHANER (Fars.) - Dünyaya bedel kişi, yiğit.
CİHANGİR (Fars.) - Dünyaya egemen olan, dünyayı zabteden kimse. Fatih. Osmanlı şehzadelerinin ortak adıdır.

CİLASUN (Tür.) - Babayiğit, boylu, boslu, delikanlı, gürbüz.
CİNAN (Ar.) - Cennetler, yedi göğün üstünde ve Arş ile Kürsi'nin altındaki sekiz cennet. - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
CİVAN (Fars.) - Genç, delikanlı, yakışıklı. - (bkz. Cevan, cuvan).

COŞAN (Tür.) - Coşku duyan, heyecanlı (kimse).
COŞKUN (Tür.) - 1. Coşmuş, galeyana gelmiş. 2. Duyarlı, aşın hareketli.
COŞKUNER (Tür.) - Coşan kimse.
COŞKUNSU (Tür.) - Sel, gürültüyle akan su.
CÖMERT (Tür.) - 1. Elinde olanı harcayan, eli açık. 2. Başkalarına yardımdan kaçınmayan..
CUMA (Ar.) - 1. Haftanın beşinci günü. 2. Müslümanların ibadet ve Bayram günü. 3. Cuma günü kılınan öğle namazı. 4. Toplanma. Sure-i Cuma Kur'an'ın 62. suresi.
CUMALİ (Tür.) - Cuma günü doğan.
CUMHUR (Ar.) - 1. Halk, ahali. 2. Kalabalık, başıboş kalabalık. 3. Takım, heyet. - Tekke musikisinde koro tarafından okunan ilahi.CÜBEYR (Ar.) - Küçük kahraman, küçük yiğit. Sahabe isimlerindendir.
Cündi (Ar.) - Ata iyi binen
CÜNEYD (Ar.) - 1. Küçük asker, askercik. Cüneyd-i Bağdadi: Ünlü mutasavvıf
 
Üst