Bürhân ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Bürhân:
Delil, hüccet, isbat vasıtası.
* Man: Yakînî mukaddemelerden meydana gelen kıyas.
* Red ve inkâr için itiraz kabul edilmeyecek surette isbat-ı hakikat eden kavi hüccet.

(Bir bürhan ile elde edilen netice-i tevhidi buzı insanlar isti'zam ile dar zihinlerine sıkıştıramazlar. Veya bozuk hayalleri tahammül edemez. Bu hule karşı o kat'i, sahih bürhanı reddetmek üzere: "Bu neticeyi, bu kadar azametiyle şu bürhan (onu) intac edemez." diye bahaneler ile kabul etmez. O miskin bilmez mi ki, neticenin kayyûmu imandır. Bürhan, ancak onu görmek için bir menfezdir. Veya bir süpürge gibi o neticeye konan vehimleri süpürür. Maahâza bürhan bir değildir, bin değildir. Zerrat-ı âlem adedince bürhanlar vardır. M.N.)

Bürhan-ı akliyye:
Akla dayanan bürhan.


Bürhan-ı enfüsî:
İnsanın içinde ve hayatında görünen bürhan. Nefse ve şahsa ve içe ait bürhan.


Bürhan-ı innî:
Hâdiselerden kanunlarına, neticelerden sebeblerine ve eserden müessire olan delil. Dumanın ateşe delil olması gibi.


Bürhan-ı katı':
Kat'î, en sağlam ve şeksiz delil.
* Farsça bir lügat kitabının ismi.
(İşte şu Zât (A.S.M.), şu mevcûdat Hâlikının vahdaniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir bürhan-ı nâtık, bir delil-i sâdık olduğu gibi, haşrin ve saadet-i ebediyenin dahi bir bürhan-ı kâtıı, bir delil-i sâtııdır. S.)

Bürhan-ı limmî:
Kanunlardan hâdiselerine, sebeblerden neticelerine ve müessirden esere olan istidlâl. Yani eseri meydana getirenden esere olan delil. Kablî delil. Ateşin dumana delil olması gibi.

(Kelime-i şehâdetin iki kelâmı birbirine şahiddir. Birincisi ikincisine bürhan-ı limmîdir, ikincisi birincisine bürhan-ı innîdir. M.)


Bürhan-ı mantıkî:
Kesin kaziyelerden teşkil ettirilen kıyasa, bürhana denir.


Bürhan-ı nâtık:
Konuşan bürhan. Mecaz olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M) kastedilir ki; bütün hakikatları isbat ve izhar etmiştir.


Bürhan-ı nübüvvet:
Peygamberliğin hak olduğunu isbat eden bürhan ve delil. (Bürhan-ı risalet de aynı mânâdadır.)


Bürhan-ı risalet:
(Bak: Bürhan-ı nübüvvet)


Bürhan-ı sâtı':
Aşikâr, şeksiz ve şüphesiz, parlak delil.


Bürhan-ı temânü':
İstiklâliyet, ulûhiyetin zâtî bir hassası ve zaruri bir lâzımı olduğuna dair ve şirkin butlanını isbat eden delil ki; eşyanın yaradılışı müteaddit ellere ve esbaba verilse, âlemdeki nizam bozulup karışıklıklar çıkacağını gösterir, isbat eder.(fel.=Exclusion)


K:Yeni Lûgat
 
Üst