Boynuz ve Ayak (Abdullah Alp)

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Geyiğin biri çeşmede su içerken, suda kendisini görmüş.
Kocaman, dal budak salmış boynuzları çok hoşuna gitmiş, onlarla gururlanmış.
İncecik birer dal gibi duran bacaklarını ise kendisine yakıştıramamış.
Geyik, bunları düşünürken az ötede bir aslan onu izlemekteymiş.
Geyik bir tıkırtı duyup da aslanı farkedince, fırlayıp kaçmağa başlamış. Tabi aslan da arkasından...
Geyik, düzlüklerde kolayca koşabiliyormuş. Ama ormana girince, iş değişmiş.
Sık sık o kocaman boynuzları ağaçlara takılıyor, bir türlü düzlükteki gibi rahat koşamıyormuş.
Bir süre sonra arkadan gelen aslan geyiği kolaylıkla yakalamış.
Ölmek üzere olan geyik şöyle bir haline bakıp iç çekerek:
"Yazıklar olsun! Hiç beğenmediğim ayaklarım bana yardım etti de, asıl kötülüğü hayranlık duyduğum boynuzlarımdan gördüm." diye söylenmiş.
Kişi sahip olduğu özellikleri sadece güzellik-çirkinlik yönünden değerlendirirse hata eder. İyilik-kötülük, doğruluk-yanlışlık, faydalılık-zararlılık gibi ölçülerle de değerlendirmelidir.
imgsize.php
 
Üst