BORCUNU ÖDEYEMEYENE KOLAYLIK SAĞLAMAK
Dinimiz borç vermenin büyük fazilet olduğunu bildirmiş ve Müslümanların birbirlerine borç vermelerini teşvik etmiştir. Kur’an’ı Kerim’de “Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin.” (Bakara, 2/280) buyurularak, borcunu veremeyenlere kolaylık sağlanması, borç süresinin uzatılarak yardımcı olunması
istenmiştir.
Peygamber Efendimiz de “Kim darda kalan borçluya zaman tanıyıp, alacağının tamamını veya bir kısmını bağışlarsa Allah onu hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde arşının gölgesinde gölgelendirecektir.” (Tirmizi, “Büyû”, 67) buyurmuştur.
İnsanlar zaman zaman maddi sıkıntı çekerler. Yüce dinimiz borç vermeyi teşvik etmekle maddi sıkıntıların büyümeden giderilmesini hedeflemiştir. Bir akrabasından veya arkadaşından borç alabilen şahıs, faize buluşmadan, tefecilerin eline düşmeden, sıkıntıdan kurtulma
imkânı bulabilecektir.
Bunun için Peygamber Efendimiz herhangi bir karşılık beklenmeden sadece Allah`ın rızası gözetilerek borç verilmesi gerektiğini özellikle belirtmiştir. (İbn Mâce, “Sadakât”, 19) Kendisi de ihtiyacını gidermek için borçlanmış ve “Borçlunun görevi, aldığını ödemesi ve teşekkür etmesidir.” (İbn Mâce, “Sadakât”, 16) buyurarak, borçlunun yapılan iyiliğe karşılık, ödemesini zamanında yapmasını ve şükran duygularını ifade etmesini istemiştir.
Dinimiz borç vermenin büyük fazilet olduğunu bildirmiş ve Müslümanların birbirlerine borç vermelerini teşvik etmiştir. Kur’an’ı Kerim’de “Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin.” (Bakara, 2/280) buyurularak, borcunu veremeyenlere kolaylık sağlanması, borç süresinin uzatılarak yardımcı olunması
istenmiştir.
Peygamber Efendimiz de “Kim darda kalan borçluya zaman tanıyıp, alacağının tamamını veya bir kısmını bağışlarsa Allah onu hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde arşının gölgesinde gölgelendirecektir.” (Tirmizi, “Büyû”, 67) buyurmuştur.
İnsanlar zaman zaman maddi sıkıntı çekerler. Yüce dinimiz borç vermeyi teşvik etmekle maddi sıkıntıların büyümeden giderilmesini hedeflemiştir. Bir akrabasından veya arkadaşından borç alabilen şahıs, faize buluşmadan, tefecilerin eline düşmeden, sıkıntıdan kurtulma
imkânı bulabilecektir.
Bunun için Peygamber Efendimiz herhangi bir karşılık beklenmeden sadece Allah`ın rızası gözetilerek borç verilmesi gerektiğini özellikle belirtmiştir. (İbn Mâce, “Sadakât”, 19) Kendisi de ihtiyacını gidermek için borçlanmış ve “Borçlunun görevi, aldığını ödemesi ve teşekkür etmesidir.” (İbn Mâce, “Sadakât”, 16) buyurarak, borçlunun yapılan iyiliğe karşılık, ödemesini zamanında yapmasını ve şükran duygularını ifade etmesini istemiştir.
