Beyân:
İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme.
* Öğretme.
* Fesahat ve belâgat.
* Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat)
* Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır.
Beyân-ı efkâr:
Fikirleri beyan etme, fikirleri söyleme.
Beyân-ı hâl:
Halini anlatma, durumunu bildirme.
Beyân-ı ifhâmiye:
Bildirmek ve anlatabilmek için yapılan açıklama.
Beyân-ı tefsîr:
Huk: Mücmel ve mübhem bir sözden maksadın ne olduğunu açıklayan beyan.
Beyân-ı zarûret:
Huk: Zaruri beyandır. Susmak suretiyle ifade edilen mâna, beyan-ı zaruret kabilindendir.
Beyânat:
(Beyan. C.) Nutuklar, izahlar, açıklamalar, beyanlar.
Beyannâme:
f. Durumu yazı ile bildiren açıklama.
K:Yeni Lûgat
İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme.
* Öğretme.
* Fesahat ve belâgat.
* Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat)
* Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır.
Beyân-ı efkâr:
Fikirleri beyan etme, fikirleri söyleme.
Beyân-ı hâl:
Halini anlatma, durumunu bildirme.
Beyân-ı ifhâmiye:
Bildirmek ve anlatabilmek için yapılan açıklama.
Beyân-ı tefsîr:
Huk: Mücmel ve mübhem bir sözden maksadın ne olduğunu açıklayan beyan.
Beyân-ı zarûret:
Huk: Zaruri beyandır. Susmak suretiyle ifade edilen mâna, beyan-ı zaruret kabilindendir.
Beyânat:
(Beyan. C.) Nutuklar, izahlar, açıklamalar, beyanlar.
Beyannâme:
f. Durumu yazı ile bildiren açıklama.
K:Yeni Lûgat