Bediüzzaman'ın Son 60 günü!

Nurun Ala Nur

Düzenleyici
Moderator
Bediüzzaman'ın Son 60 günü!


Bediüzzaman Said Nursi 23 Mart 1960'da Urfa'da vefat etti. Urfa'ya gidiş öncesi aleyhinde bir çok kampanya düzenlendi.

Bir bakıma 27 Mayıs darbesinin ayak seslerinin işitildiği bir ortamda medyanın ana gündemi olan Bediüzzaman Said Nursi'nin, vefatından önceki son iki ayı fırtınalı bir şekilde geçmişti.

Bediüzzaman’ın hayatının son günleriydi artık. Tam 87 yıl çile ve hizmet ile geçmişti. Bir asra yaklaşan ömrü iman ve Kur’an hizmetiyle geçmişti.

Üstad son günlerinde adeta herkesle vedalaşır bir haldedir. Her gördüğüne ve ziyaretine gelenlere ölümünden, vasiyetnamelerinden ve kabrinin durumundan bahsediyordu.

Zehirlerin de tesiriyle Hazret-i Üstad artık çok hastadır. Temiz hava almak için seyahate çok ihtiyacı vardır.

Üstad, iman meselelerinin dışında memleketimizi ve İslam âlemini ilgilendiren sosyal ve siyasi konularda da elinden gelebilecek olan şeyleri yapmaya çalışmıştır. İşte bu son günlerinde DP Hükumetinin başına gelecek olan felaketi hissetmiş ve bunu önlemek için Ankara’ya gitme ihtiyacı duymuştur. CHP’nin şiddetli baskıları sonucunda evhama kapılmış olan DP Hükumetini ikaz etmek ve bu felaketi önlemek istiyordu.

CHP lideri İnönü, Bediüzzaman’ın Ankara’ya gelişini fırsat bilerek; “DP Said-i Nursi’yi seçim kampanyası için görevlendirmiştir” iftirasını, bütün ömrü boyunca hiçbir kimsenin güdümüne girmeyi kabul etmeyen aziz Üstada atabilmiştir. Bu beyanattan sonra korkuya kapılan DP Hükumeti Üstadın Ankara’ya girmesine izin vermemiş, yetki ve kanuna dayanmayan bir kararla Emirdağ’da kalmasını tavsiye etmiştir.

Her zaman müsbet hareketin sembolü olan Üstad, Hükumetin bu men kararından sonra Emirdağ’a gelmişti. Burada hükümetten, ara sıra Isparta’ya da gidebilme izni taleb etmişti. Her halde, hükümet de gayr-ı resmi bir şekilde buna muvafakat etmiş olacak ki Hazreti Üstat 20 Ocak 1960 günü geceleyin Emirdağ’dan Isparta’ya gitmişti.

(Kaynak: Abdulkadir Badıllı, Mufassal Tarihçe-i Hayat, s: 2127)
 
Üst