At nalı şans getirir mi

  • Konuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
At nalı şans getirir mi saçma ama halk arasında böyle bir düşünce var ne kadar doğrudur bu nereden türemiştir?
 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Malesef toplumumuza yerleşmiş, Hristiyan kaynaklı bâtıl ve saçma bir inanış.Günlük hayatta kullanılan o kadar çok yabancı kaynaklı batıl inanışlar var ki,saymakla bitmez. Merdiven altından geçmeler, kara kedi, 13 rakamının uğursuz kabul edilişi bunlardan sadece bir kaçı....
Atların bulunduğu her ülkede at nalı uğurlu olarak kabul edilir. Bu nedenle, her çağda, her ülkede batıl inançların içinde en yaygın ve en güçlüsü olmuştur.
Demir yeryüzünde keşfedildiği zaman insanlar onun Tanrı tarafından, büyücüler ve şeytana karşı gönderilmiş bir güç olduğuna inandılar. Ayrıca eski çağlarda ‘U’ şeklinin de özel bir anlamı vardı. Ay’ın hilal konumuna benzer şekliyle bolluğu, iyi talihi ve koruyucu gücü temsil ediyordu.

Bir nalın yedi tane demir çivi ile çakılması da, yedi sayısının uğurlu sayılmasından dolayı inanışı destekliyordu. Diğer taraftan cadıların uçmak için süpürge sapını tercih etmelerinin nedeninin atlardan korkmaları olduğuna inanılıyordu. Bu nedenle at nalı tarihte büyücülere karşı da kullanılmış, büyücü olduğundan şüphe edilen yaşlı kadınlar öldürülünce bir daha geri gelmemeleri için tabutlarının üzerlerine birer at nalı çakılmıştır.


Hıristiyanlıkla birlikte kilise birçok inançta olduğu gibi, at nalı ile ilgili kendi hikayesini ortaya çıkardı. Bu hikaye onuncu yüzyılda geçiyor.

Canterbury Kilisesi’nin başpiskoposu St. Dunstan din adamı olmadan önce nalbantlık yaparmış. Bir gün şeytan kılık değiştirerek işyerine gelir ve at ayağı şeklindeki ayaklarına nal takmasını ister. St. Dunstan şeytanı hemen tanır ve ona “ayaklarına nal takabilmesi için onu duvara zincirlerle bağlaması gerektiğini” söyler.

Şeytanı çok sıkı bir şekilde duvara bağlayan nalbant nalın çivilerini o kadar acı ve ızdırap verecek şekilde çakar ki sonunda şeytan aman dilemek zorunda kalır. Nalbant şeytana bir daha Allah’a inanan hiçbir insanın evine girmeyeceğine dair söz verirse serbest bırakacağını söyler.

Şeytan “Peki, o insanları nasıl ayırt edeceğim” diye sorunca da nalbant bir süre düşünür, elindeki nalı havaya kaldırır ve “İşte işaret bu olacak” der, “bunu kapısının üstünde gördüğün hiçbir eve girmeyeceksin.”


At nalı kapıya gelişi güzel asılmaz. Kapının tam üzerinde ve uçları yukarı bakacak şekilde olmalıdır ki iyi şans uçlarından aşağı süzülüp gitmesin. At nalını geceleri uykularında kabus görmemek için yatak odalarına asanlar da vardır. Zamanımızda ise at nallarının nazar boncuğu gibi elde taşınması revaçta.

Bunun ne kadar saçma ve komik olduğunun göstergesi bir fıkra:

Camide vaaz vermekte olan Hoca'ya:
- Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi? demişler. Hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var, ama bütün gün kamçı yiyip duruyor.
tongue.png


 
Üst