Aşık Beyhani (İbrahim Engin)

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
asikbeyhani.gif











Kirpiklerini ok eyle
Vur sineme öldür beni
Bıktım dünyanın kahrından
Vur sineme öldür beni


Bülbülden öğrenmiş gülü
Garibim beklerim yolu
İncitme Beyhani kulu
Vur sineme öldür beni


Beyhani Erzincan'ın Çayırlı ilçesine bağlı Eski Esperek, yeni adıyla Verimli köyündendir. 1933 yılında bu köye çok yakın Gamga köyünde doğdu. Babası Hüseyin, anası İbrahim kızı Gülizar'dır. Beyhani'nin asıl adı İbrahim'dir. çocukların en büyüğüdür. Sırasıyla ana baba bir Ziynet, Hüseyin, Ahmet ve ana ayrı Ali Hıdır adlı dört kardeşi vardır. Ana Gülizar, ozan gönüllü doğuşlu deyişleri olan sesi güzel bir anadır. Denebilir ki, Beyhani özelliğini anasından almıştır. Beyhani okumayı, ilmi, Kur'an-ı köylerindeki alimlerden İsmail Efendi ve Cafer Ağa'dan öğrenmiştir.

Beyhanilerin köyüne o dönemlerde sık sık gezici ozanlar gelmekte imiş. Bu ozanlardan en çok ildeşi ve tanıdığı Davut Sulari'ye ısınmıştır. Bir de aynı köyden olan Nişani adlı ozana yakınlaşmıştır. Beyhani'nin ilk saz ustası çok güzel kabak kemençe ve bağlama çalan amcası Rıza Efendi'dir. Sazda ustalaşması Davut Sulari ile olur. Beyhani 14 yaşında iken babası, yanına iki ozan katar, birlikte Suriye, İran ve Irak'ı dolaşırlar. Aç-susuz kalarak 9 gün yalnız hurma ile geçinirler. 2 yıl sonra döndüklerinde, Beyhani gelişmiş, ağırlaşmış ve iyice ustalaşmıştır. Kendisine "nedir bu durum'' denildiğinde ise şu cevabı vermektedir: ''Aşıklık, bir dad-ı haktır, bakmayın gerisine''.

1954 yılında halasının kızı Aslı ile evlenmiştir. Bu evlilikten Kenan, Selvi, Nazlı ve Nazan adlı 4 çocuğu vardır. 1956 yılında askere gider. 1960'dan sonra da İstanbul'a yerleşir. Beyhani sağlığında sık sık Hacı Bektaş ve Pir Sultan Abdal gecelerine katılırdı. 1971 yılında mafsal romatizması teşhisi ile Şişli Etfal Hastahanesine yatırılır. Ağrılarının dinmemesi üzerine kaplıcalara girer, köyüne gider, geri döner, fakat ağrıları hala dinmemiştir. Bu kez Amerikan Hastahanesine yatırılır. Böbrek üremesi olduğu anlaşılmıştır.
17 Ağustos 1971' de 38 yaşında iken ölür. Mezarı Kağıthane'de dir.



Eserlerinden bazıları:


Benim Gibi

Beni dertlere bıraktın
Yüreğimi nara yaktın
Sende mi canından bıktın
Benim gibi benim gibi
Söyle var mı benim gibi

Yüreğinde yara var mı
Dertlilere çare var mı
Böyle bahtı kara var mı
Benim gibi benim gibi
Söyle var mı benim gibi

Beyhani'yim dertli mi oldun
Açmadan sarardın soldun
Kendine bir yar mı buldun
Benim gibi benim gibi
Söyle var mı benim gibi


Sürüne Sürüne

Sürüne sürüne kapına geldim
Halimden anlayan yarim olsaydı
Boynumda urganım durur gezerim
Hakkın divanında darım olsaydı

Sen ulu canansın ben de kulunum
Dilerim sevdiğim verme zulümün
Eğer sen Leyla'ysan ben de Mecnun'um
Bir sahra köşede yerim olsaydı

Beyhani bileydi derman olurdu
Cevheri olsaydı kervan olurdu
Belki de Mısır'a sultan olurdu
Yusuf-i Kenan'ın nurum olsaydı


Bir Daha

Eğer gider isen bizim ellerden
Sakın bu diyara varma bir daha
Beni bu derdimle yakıp kül ettin
Dermansız kalmışım sorma bir daha

Şu deli gönlümü azad eyledin
Ne sordumsa aksi cevap eyledin
Yıktın taht-ı payı harap eyledin
Sinemde mekanı kurma bir daha

Beyhani'yi böyle eden sen oldun
Gariban bırakıp giden sen oldun
Gönlümde sarılmaz yara sen oldun
İstemem elini sürme bir daha

Deldin Sinemi

Bu dert haktan mı gelmiştir
Vurdun da deldin sinemi
Kirpiklerin ok eyleyip
Vurdun da deldin sinemi

Bu dert ile çok yaşamam
Derya oldum da taşamam
Sevdiğime kavuşamam
Vurdun da deldin sinemi

El sözüne gülmez idim
Her dert ile ölmez idim
Cefadaydım bilmez idim
Vurdun da deldin sinemi

Beyhani'yem hüzün ile
Öldürürsün nazın ile
Aldatıcı sözün ile
Vurdun da deldin sinemi


Yolumuz Gurbete Düştü

Yolumuz gurbete düştü
Hazin hazin ağlar gönül
Araya hasretlik girdi
Hazin hazin ağlar gönül

Bu mudur senin eserin
Sinemi yaktı kederin
Ölürsem olmaz haberin
Hazin hazin ağlar gönül

Beyhani'yem budur halim
Senden ayrı düştü yolum
Bu hasretlik bana zulüm
Hazin hazin ağlar gönül


Öldür Beni

Kirpiklerini ok eyle
Vur sineme öldür beni
Bıktım dünyanın kahrından
Vur sineme öldür beni

Yoktur aleme mihnetim
İndinde var mı kıymetim
Eğer satmaksa niyetin
Vur sineme öldür beni

Bülbülden öğrenmiş gülü
Garibim beklerim yolu
İncitme Beyhani kulu
Vur sineme öldür beni
www.turkuler.com sayfasına teşekkürler
 
Üst