Allah'ın emirlerine uymadan, rahmetini ummak yanlış mı?

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
- Amel etmeden Allah’ın rahmetini ümit etmek, evlenmeden çocuk sahibi olacağını ümit etmeye benzer. Bir kimse evlenmeden veya evlendiği halde cinsel ilişkiye girmeden veya bu ilişkiye girdiği halde ifrazatta bulunmadan çocuk sahibi olmayı hayal etmesi ne kadar boş bir hayal olduğu açıktır. Bunun gibi, bir kimse iman etmeden veya iman ettiği halde salih amel işlemden veya salih amel işlemekle beraber günahları terk etmeden Allah’ın rahmetini ümit etmesi de aynı şekilde bir aldanmaktan ibarettir. (İhyau’l-Uluma, Beyrut, ts. 3/385)

- (Büyük mutasavvıflardan biri olan) Yahya b. Muaz bu konuda şunları söylemiştir: “Bana göre, aldanmanın en açık misallerinden biri de Bir kimsenin tövbe edip pişmanlık duymadan günah işlemeye devam ettiği halde affedileceğini ümit etmesi; ibadet-u taat etmeden Allah’a yakın olacağını düşünmesi; Cehennem tohumlarını ekip de cennet mahsulatını hasat etmeyi, yalnız itaat edenler için hazırlanmış mükâfat yurdunu isyan ederek kazanmayı hedeflemesi; salih/iyi güzel amel işlemeden karşılığını/ücretini beklemesi; hülasa hayatını günahlarla geçirdiği halde Allah’tan bir çok iyi karşılık beklemesi, bir aldanma, bir kurun ve kuru bir temenniden ibarettir.

Şairin dediği gibi: Kurtulmayı arzu ediyorsun fakat kurtuluş yolunda yürümüyorsun. Şüphesiz ki gemi karada yüzmez/hiç karada yüzen bir gemiyi gördün mü?” (İhya, 4/144)

- Konunun yorumuna gelince; bu gibi ifadeler, İslam dininin genel kurallarını hatırlatan şeylerdir. İslam’da her iyiliğin ve her kötülüğün bir karşılığı vardır (Zilzal Suresi, 8) Bir çok ayet Gazali’nin aktardığı bilgileri desteklemektedir. Sakın dünya hayatı siz aldatmasın ve şeytan da (affeder, bağışlar deyip de) sizi Allah ile aldatmasın” (Lokman, 31/33) mealindeki ayet ve benzerlerinde bu gerçeğe vurgu yapılmıştır.

- Her iyiliğin mükâfatı, her kötülüğün cezasının olması, Allah’ın mutlak adalet ölçüsünün birer tezahürüdür. Peygamberler ve onların varisleri olan alimler insanları irşat ederken bu gerçekleri esas alarak nasihatte bulunurlar.

Ancak, Allah’ın her zaman adaletle değil, lütuf ve ihsanla da kullarına muamele yapacağını Kur’an ve sünnetten öğreniyoruz.

Bu sebeple, günah işlemekte iken Allah’ın rahmetini ümit etmenin yanlışlığındikkat çeken alimler bu işin adalet ölçüsünü esas alarak beyanda bulunuyorlar. Yoksa, sırası geldiğinde Allah’ın sonsuz rahmetini de nazara vermekten çekinmezler. Nitekim, İmam Gazali, yukarıdaki bu açıklamaları yaparken, Tövbe konusu ve benzeri konuları işlerken Allah’ın sonsuz rahmetinden ümit kesmenin imanla bağdaşmadığını da söz konusu etmiştir. Bilindiği gibi, Her makamın -ona mahsus- bir sözü olur düsturu bilinmektedir.

- Özetlersek: Bir günahkârın Allah’ın rahmetini günah işleyerek kazanmaya çalışması ne kadar yanlış ise, günahları ne kadar büyük olursa olsun, onun rahmetinden ümidini kaybetmesi de o kadar yanlıştır.Havf-Reca/Korku-Ümit dengesi İslam inancının bir gereğidir.


Hz. Lokman oğluna şu nasihatte bulunmuştur: Yavrucuğum! Altın, ateşle test edildiği gibi, salih kullar da belalarla test edilirler. Bu sebepledir ki, Allah bir topluluğu sevdiğinde onların başına belalar verir. Kim bu belalara karşı rıza gösterirse Allah da ondan razı olur. Kim ki bu belalardan gücenirse Allah da onlardan gücenir.” (İhya, 4/133)

- İmam Gazali Şöyle bir hadis rivayetine de yer vermiştir: Allah bir kulunu sevdiğinde onu belalarla test eder. Belalarla kulunu test ettiği zaman ona (gereken) sabrı da verir. (İhya,4/131) Zeynu’l-Iraki, bu hadis rivayetinin kuvvetli olmadığını (zayıf olduğunu)belirtmiştir. (bk. Tahricu Ahadisi’l-İhya-İhya ile birlikte- a.g.y)

- İnsanlar sürekli imtihandadır. Bollukla, kıtlıkla, sağlıkla, hastalıkla, her türlü hayat renkleriyle imtihana tabi tutulmaktadır. İmtihan ateşi, insanların madeninde yer alan altın ile bakırı, elmas ile kömürü birbirinden ayırmaya yöneliktir.

- İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır” (Ankebut, 29/2-3) mealindeki ayette söylediğimiz bu hakikate vurgu yapılmaktadır.

http://www.sorularlaislamiyet.com/s...ymadan-onun-rahmetini-beklemek-yanlis-mi.html
 
Üst