Allah'a Mekan Isnad Edenlere Cevaplar

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Allaha mekan isnad edenlerin bir delilide aşağıdaki hadistir.Fakat biz hadisin Ulema tarafından nasıl açıklandığını tesbit ettik.


عِنْدَهُ عَلَى الْعَرْشِ إِنَّ رَحْمَتِي تَغْلِبُ غَضَبِي

وَأَمَّا قَوْلُهُ " عِنْدَهُ " فَقَالَ ابْنُ بَطَّالٍ : عِنْدَ فِي اللُّغَةِ لِلْمَكَانِ ، وَاللَّهُ مُنَزَّهٌ عَنِ الْحُلُولِ فِي الْمَوَاضِعِ ؛

لِأَنَّ الْحُلُولَ عَرَضٌ يَفْنَى وَهُوَ حَادِثٌ وَالْحَادِثُ لَا يَلِيقُ بِاللَّهِ

فَعَلَى هَذَا

Resulullah(sav) buyurdular ki : Şüphesiz, Allah yaratma hükmünü verince Arş’ın üzerine indinde(katında)Şüphesiz Rahmetim gadabımı geçti’ yazdı.”




İbn Battal '' İnde'' Lügatta Mekan demektir.Allah ise Mekanlara hulul etmekten(girmekten) Münezzehtir.Çünkü Hulul, Hâdis(yaratılmışların) alametidir.Hadis(Yaratılmışlık) ise Allaha yakışmaz.O bundan yücedir.''diyor.

وَقَالَ ابْنُ التِّينِ مَعْنَى الْعِنْدِيَّةِ فِي هَذَا الْحَدِيثِ الْعِلْمُ بِأَنَّهُ مَوْضُوعٌ عَلَى الْعَرْشِ

İbn Tin de : Bu hadisteki İndiyyet , İlmdir.Çünkü o yazı Arşın üzerine konulmuştur.

[İbn Hacer,Fethul Bari,6969]
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Muâviye İbnu'l-Hakem es-Sülemî anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelip:

"Bir cariyem var, çoban olarak çalıştırıyor, koyunlarımı otlatıyordum. Yakınlarda bir koyunumu yitirdi. 'Ne oldu?' diye sorunca, kurt kaptı dedi. Koyunun kaybolmasına üzüldüm. İnsanlığım icabı câriyenin suratına bir tokat vurdum. Bu davranışımın kefareti olarak bir köle azad etmeyi adadım. Onu âzad edebilir miyim?"

diye sordum. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) cariyeye:

'Allah nerede?' diye sordu O:

'Göktedir.' deyince,

'Pekâlâ ben kimim?' dedi. Cariye:

'Sen Allah'ın Resûlüsün.' cevabını verince, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bana yönelerek:

'Bunu âzad et, zira mü'minedir.' buyurdu." [Müslim, Mesâcid 33, (537); Muvatta, Itk 8, (2, 776); Nesâî, Sehv 20 (3, 18); Ebu Dâvud, Eymân 19 (3282)]


AÇIKLAMA

Bu hadis ile ilgili olarak Nevevî de şu açıklamayı yapar:

"Bu, sıfat hadislerindendir. Bu hadisler hakkında iki görüş vardır:

1. Manâsına hiç girmeden -Allah'ın hiçbir benzeri olmadığına, O'nun mahlukâta ait özelliklerden münezzeh olduğuna itikad ile birlikte- îman etmek.

2. Hadîse, olduğu gibi değil, (iman esaslarına) uygun şekilde te'vil ederek iman etmek. Kim bu şekilde söylerse konumuzla ilgili hadis hakkında şunu demiş olur: "Bundan maksat câriyeyi imtihandır. Bu câriye tevhid akidesinde midir, yaratıcı, tedbir edici olan tek bir Allah'a olan inancı kabul ediyor mu? Bu ilah, duâ eden kimsenin, semâya yöneldiği zaman müracaat ettiği ilah mıdır? Bu yöneliş, O'nun için namaz kılan kimsenin de Ka'beye yönelmesi gibi midir? Aslında bu yöneliş, O'nun semâda olmasından ileri gelmez, aynen Ka'be cihetine yönelmesi de Allah'ın o yönde bulunmasından ileri gelmediği gibi. Böyle yapılması, göğün duâ edenlerin kıblesi olmasındandır, tıpkı Kabe'nin de namaz kılanların kıblesi olması gibi."


Sindî'nin kaydettiği te'vil şöyle: "Allah nerede?"nin ma'nâsı hakkında âlimler şöyle demiştir: "Allah'a yönelenler hangi yöne yönelirler?" Semâ'da sözü de şu ma'nâyı ifade eder: "(Allah'a yönelenler) semâ cihetine yönelirler." Bu sorudan maksad câriye'nin Allah'ın varlığını kabul etmesidir, Allah hakkında bir mekan veya yerin varlığını isbat etmek değildir." (İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, IX/11-12)

(Rabbin nerde?) Yani : Rabbinin Hükmünün,Emrinin,Mülkünün Zuhuru'nun ve Kudretinin Mekanı Nerde?

(Semada) : Kadı İyaz diyor ki : Semadan önce onun Emri ve Nehyi manasındadır.Bu soruyla Mekan kast edilmemiştir.Allah bundan münezzehtir.Tıpkı Zamandan münezzeh olduğu gibi.

Resulullah(sav)'in bu sorudan murâdı Cariye'nin Muvahhide mi Müşrike mi olduğunu anlamak içindi......(Mirkatul Mesabih Şerhu Mişkatul Mesabih)
 
Üst