Alîm

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Allah'ın doksandokuz Esmâ-i Hüsnâ'sından biri. Alîm, bilgi sahibi çok bilen anlamındadır. Allah'ın bilgisine sınır yoktur. O, her şeyi bilir. Olmuşları olduğu gibi, olacakları da, olmuşlar kadar açık-seçik bir şekilde bilir. Hiç bir şey ilminin dışında değildir. "Gaybın (görünmez bilginin) anahtarları onun yanındadır, onları ondan başkası bilemez. (O) karada ve denizde olan her şeyi bilir. Düşen bir yaprak, -ki mutlaka onu bilir, - yerin karanlıkları içine gömülen tane, yaŒ ve kuru hiç bir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta olmasın." (el-En'âm, 6/59).

Yaratıklar, onun müsaade ettiği kadar bilgiye sahip olabilirler. Ötesini bilemezler. İnsanların bilgisi tam ve mutlak değildir; istikbâli bilmekte tamamen acz içerisindedirler. Oysa Allah'ın bilgisi, mekânla kayıtlı olmadığı gibi zamanla da kayıtlı değildir.

İnanan kimsenin Allah'ın Âlîm olduğunu bilmesi gereğince amel etmesi içindir. Kul, yaptığı her şeyin Allah tarafından bilindiğinin şuûrunu her an için hissetmeli ve ona göre davranmalıdır. Allah değil yaptıklarımızı, içimizden geçirdiklerimizi dahi bilmektedir. "Bilin ki, Allah içinizden geçeni bilir. (O halde) Ondan sakının." (el-Bakara, 2/235)

M. Sait ŞİMŞEK
 
Üst