Âlemlerin Sensin Nefesi (s.a.v)

kulmehmet

Deneyimli Üye
Kademeli


426463_355834121106270_100000390562964_1224377_1370243019_n.jpg

Âlemlere Rahmet Âlemlerin sensin nefesi
Yüce Rahmanın gönderdiği nurdan Nebisi
Senden öncesi zulümdü ölümdü senden öncesi
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Kullarına acıdı yüce Rahman gönderdi seni
Nede hoş tatlı kokuyordu bedeninle nur teni
İlk defa tadıyorlardı kullar merhameti yeni yeni
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Esti altı yaşında başladı yetimliğin yelleri
Nede çoktu âlemde insanların sana sevgileri
Zalimlerin yavaş yavaş çıkarken iniltileri
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Gökyüzünde bulutlar seninle yürürdü
Yanına geleni o anda huzur kaplar bürürdü
Sendeki güzelliği görenler hayranlıkla peşinde yürürdü
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Evine misafir olduğun ev nura berekete boğulur
Sana hizmet edenler kırk yıl çalışsa da sanma yorulur
Sende nurdan nur nübüvvet mührü bulunur
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sema sana getirilecek haberin sevincini beklerdi
Senin bir gülüşün bu kâinata bin yıl yeterdi
Sana yaklaşan güzelliğine hayran kalır kendinden geçerdi
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sen var iken akmazdı gözden bir damla yaş
Eğildi sen yanlarında iken baş
Eğilmedi kimseye karşı o nurdan kaş
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Ya nur Nebi seninle olan elemi duymaz
Nefis şeytanı bir an yanına almaz
Seninle olmayan hayattan ömürden tat almaz
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Mümin olanların olsa da çile ile cefası
Sen değil misin nur Nebi gönüllerin devası
Sensin cümle müminlerin gönüldeki duası
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Nurdan nebi müminler seninle cennete sürecek sefayı
Sensin bu âlemde müminlerin içinde yaşadığı gönül sarayı
Senin şefaatin yüce Rahmandan gönüllere deva mutluluk payı
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sen gönülde yoksan müminler neylesin dünyayı sensiz
Tüm dünyanın malı kulun olsa yetmez sensiz kalır yetersiz
Sen gelmeseydin biz dünya şimdi kalmazdık zulümle biterdik
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sen gelmeden zalimler yıkmıştı kalmamıştı yanan ocak
Sen geldin merhametle cümle kullara açtın kucak
Tütmeyen ocaklar gelişinle yandı güldü gönüller o an ancak
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Gelişinle geceler döndü nur nur gündüze
Âlemlere rahmettin hem kâinata hem de bize
Seninle zalimler soluksuz kaldı oldular canlı cenaze
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm



Seni gören sanki cennet bağında geziyordu
Seni görenler sendeki merhameti seziyordu
Eminliği kendi sözleri ile tescil ediyorlardı
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Gelişinle kâinata gönüllere doldu nur üstüne nur
Zalim mazlumu ezdikçe ezer önüne gelen vurur
Zalim seni görünce karşında titrer sanki kurur
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sendin gönüllerin kâinatın nurdan tek Serveri
Her kulu severdin gönülden hepsinin gönlünde vardı yeri
Sendin nurdan Kur’an ile insanlığın eşsiz rehberi
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Etrafında gezerdi korurdu seni binlerce melek
Her kul isterdi seni evinde misafir etmek
Girdiğin her ev bereketlenir gülmeyen gülerdi tek tek
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Peygamberliğin için semadan iniyor karar
Cebrail bu müjde ile sana geldi kâinat ismini anar
Peygamberliğini ilk duyan eşin kapattığın üstünü açar
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Ebu Cehilde vardı gurur bana layıktı der o makam
Dünya malı sevgisi içinde oldu zalim keserdi ahkâm
Öylesine kin doluydu isterdi her an yıkılsın o makam
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


İndi nurdan Kur’an semaya gönüllere ayet ayet
Anlaşılması uygulanmasıydı çok rahattı gayet
Dinleyenler o nur ahengine ediyorlardı hayret
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


O zalimler her seferinde ayağına takılır
Zamanı gelince geldiğinde o an yıkılır
Nur Kur’an ile sana uymayan hep yanılır
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Cümle inanları eyledin bir anda sen kardeş
İslam uğruna yıllarca harcadın emek dilindeydi hoş beş
Oluk oluk akın ettiler sana İslam’a doğdu nurdan güneş
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sana gelenleri hiç kovmadın kapından şefkatle sardın
Sen bu âlem de insanlığa âleme Rahmetsin cansın
Seni sevmeyen zalimler ahirette pişmanlığı ile yansın
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Doldu taştı âlem müminlerin sana koşması gelmesiyle
Yıkıldı tüm zalimler sana İslam’a karşı gelmesiyle
Mekke’den hicret etmiştin geri geldin zaferin gerçekleşmesiyle
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm



Seni tanıyan gören kalmazdı uzak yakın olurdu dizin dibine
Bu âlemde yoktur seni gibi seven senin güzel gülüşünde
Kâinat nura doldu doldukça doldu sen insanları sevdikçe
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sana koşmayan gelmeyeni sen kâinat Rahman neylesin
Seni sevmeyene seni hangi kelimeler hangi heceler ne söylesin
Bilmeyen bilmez bilenler bilir seni bilmeyenler gülümsemesin
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm



Ahirette inşallah seni eyleriz nur yüzünü seyran
Bu âlem de sana doğru kalkıyor gülüşüne kervan
Yüce Rahman ahirette şefaatinle verdi kuluna derman
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm



Ahirette şefaatini umarız yolundan gideriz
Seni sevmeyenleri bizlerde hiç sevmeyiz
Seni gönderen Yüce Rahmana her gün şükür ederiz
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Sen göçüp gittin ahirete gönlümüzde hala yaşarsın
Zalimler yine çoğaldı cenneti alada bize sen bakarsın
Yıkılmaya mahkûm zalim sanma sen zalimliğinle yaşarsın
Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm


Mehmet Aluç © Kul Mehmet
 
Üst