Ahmet Günbay Yıldız-Bir Dünya Yıkıldı Romanının özeti

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
index.php
KİTABIN ÖZETİ: At üzerinde genç çocuk uzun yoldan sonra bir kulübeye rastlar.Kulübenin yanında tel eleğin başında toprak eleyen adamı seyre dalar.Delikanlı keşkekçi Hasanı aradığını söyler.Adam 'çömlekçi' lakaplı, köyün zenginlerindendir.Karısıyla kaldıkları klöyde sekiz yıldır yaşamaktadır.Çömlekçi, keşkekçi Hsanın köyün içerisinde oturduğubnu söyler.Genç çocuk köye gider ve keşkekçinin evini bulur.Kapıyı çalar ve dışarı çıkan adama 'Ben Mahmut Ağanın oğluyum.Keşkekçiyi arıyorum.Sünnet düğünü için keşkek yapılması gerek' der.Keşkekçinin üç oğlu vardır.Bunlardan Halim en büyük,Satılmış ortanca ve Haluk en küçükleridir.Keşkekçi yorgun ve sefaletin girdabında duygusal bir babadır.Yıllar önce ölen babasından kalan mirası kadınlarla ve içkiyle harcamıştır.Yani bir zamanlar köyün zenginlerinden olan keşkekçi şimdi köy halıkının yüzüne bile bakmaya yeltenmediği bir adamdır.Keşkekçinin karısı Mihrican ise yanlızca çocukları için yaşayan bir annedir adeta. Kış yaklaşmıştır.Canik dağlarının kışı çok sert ve amansız geçer.İşte bu aylarda keşkekçi ölür. Mihrican ve çocuklar bu uzun ve zorlu kışı yanlız geçirmek zorunda kalırlar.Ellerinde para yoktur.En büyük çocuk olan Halim çalışmak zorundadır.Ama bir yandan da okulu vardır.Bunun üzerine Mihrican çömlekçinin evine gider. Çömlekçinin karısı Şirin hanım dışarda gelen Mihricanı görünce 'Yine paraları bitmiş anlaşılan Mihrican geliyor.' der. Kapı çalınır.İçeriye Mihrican girer.Çömlekçiye 'Sana bi teklifim var. Oturduğumuz yeri satın alır mısınız? Zor durumdayım.Çocuklarım ağladığı zaman birisi kalkıp 'evlatlık ver' dese yemin olsun veririm 'der. Bu söz çömlekçinin yaralarını depreştirir. Göçtükleri yerde yanlarında bir çocuk olsa kimse onlara zürriyetsiz deyip dışlamazdı.Bunun üzerine çömlekçi 'Haluk' u bize evlatlık verirsen sana bir miktar para da veririm' der.Mihrican düşünür ve Haluk' u vermeye karar verir. Günler geçer.Çömlekçi ve karısı eşyaları toplamışlardır.Mihrican Haluk' u karşısına alır. Ve 'Seni burdan uzaklara alıp götürseler gider miydin?' der.Haluk 'Sizde gelcek misiniz?' der.Mihrican 'Yok biz burada kalacağız. Sen orada okuyup adam olacaksın.' der.Haluk kardeşleriyle de vedelaştıktan sonra Mihrican onu çömlekçiye götürür.Şirin çömlekçi ve Haluk uzun yolculuğa çıkmışlardır. Gittikleri yer Ankara'dır.Ve gideli 9 yıl olmuştur.Çömlekçi Ankara'da bir züccaciye dükkanı açmıştır.Bu dokuz yılın ilk yılında Şirin bi kız çocuğu dünyaya getirir.Kızın adını Kübra koyarlar Kübra doğduktan sonra Şirin Haluk' un kendisine anne demesini bile istemez Haluk ile Kübra öz kardeş gibi büyürler. Haluk Kübra' nın adeta dadısıdır.Kübra bebekken ağladığında hep onunla Haluk ilgilenirdi. Yine bir gün Haluk Kübra' yı gezdirmeye parka gider.Parkta bir arkadaşı Haluk' a 'Oynayalım' diye tutturur.Haluk istemez.Bunun üzerine ısrarcı arkadaşı Şakir topu alıp Haluk' un kafasına indirir.Haluk sinirlenir bunu anlayan Kübra salıncaktan kalkar.Abisinin önündeki Şakir'i iter.Şakir sırtüstü yere devrilir ve kafası taşlara gelir.Büyük bir kanama geçiren Şakir oracıkta ölür.Parkın bekçisi bunu görür ve karakola bildirir.Oradaki çocuklar bunu Kübra'nın yaptığını söylerler ama Haluk suçu üstlenir.O geceyi karakolda geçirir.Ve daha sonra cezaevine gönderilir. Mahkemeye çıkar ve beş yıl dört ay hapis cezası alır. Bulunduğu koğuşta tek ziyaretçisi gelmeyen Haluk'tur. Bir gün adının anonsunu duyar, ziyaretçi diye sevinir ama o gün ziyaret günü değildir. O gün Haluk kapalı cezaevinden Mecidiyeköy'de ki ıslah evine götürülür.Islah evinin müdürü onu ortaokula yazdırır.Okulda Haluk' u ve diğer tutuklu çocukları dışlarlar ama Haluk ilk zamanlardan diğer öğrencilerin dikkatini çeker.Fizik ve matematik sorularını yapamayanlar haluka başvururlar. Haluk iki kızın arasında oturmaktadır. Sağında oturan Medine Fidan adında sınıfın en gösterişli kızıdır .Sürekli babasının profösör olduğundan bahseder durur. Bir gün adının anonsunu duyar ve aşağıya iner.Karşısında çömlekçiyi görür.Çömlekçi hıçkırıklara boğularak Kübra'yı kaybettik der.Haluk bir kanepeye geçer ve ağlamaya başlar. Yanına ıslah evinin imamı Fuat hoca gelir. ve Haluk Fuat hocayla konuşmaya başlar. Sohbet dini koulardan açılır ve bayağı uzar. Artık Haluk herşeyin farkına varır ve dinine dayanmaya başlar. Seneler geçer. Haluk ıslah evinden ayrılır. Bir kaç öğrenciyle Ankara Cebeci'de ev tutarlar. Haluk Hukuk Üniversitesini kazanmıştır. Tabi ortaokul ve lise sıralarından dostu olan Medine de Hukuk Üniversitesindedir. Bir gün alır eline kalemi ve kağıdı annesine mektup yazmaya karar verir. Geldiği köyün adını daha önce yazmıştır. Mektup 'ana' diye başlar. Ve devam eder... Bir kaç gün sonra posta kutusunda bir mektup görür. Mektupun üzerinde adı vardır. Mektubu açar ve heyecanla okumaya başlar. Mektup 'oğul' diye başlamıştır. Yani mektup annesindendir. Üstelik kardesşi Satılmış Ankara'dadır. Ve onun adresi de vardır. Haluk hemen evden fırlar. Satılmış'ın oturduğu evi bulur; ama satılmış iştedir; iş yeri ise pavyondur... Haluk bu haberi duyunca hemen pavyona gider ve seneler sonra artık abisine kavuşmuştur. Bu hasret gidermeden sonra Satılmış ve Haluk köye giderler. Haluk çok heyecanlıdır. Önce abisiyle sonra da annesiyle hasret giderir.Annesinin ona söyleyecekleri vardır.Haluk' a kız bulmuştur.Ama Haluk Medineye aşıktır. Bunun üzerine Haluk Medine'ye mektup yazar. Mektupta evlenme teklif eder. Ama Medine kuzeniyle tebliğ amacıyla evleneceğini söyler.Ne yazık ki bu evlilik çok sürmez ve ayrılırlar. Günler geçer. Haluk köydeki Hatice adında genç bir kızla evlenir. Üstelik annesini ve Hatice'yi Medine'yle tanıştırmak için oturduğu eve getirir. Haluk'un bir arkadaşı vardır ve Medinenin ismini çok duymuştur. Haluk, annesi,Hatice ve Orhan Medine'yle tanışmak için kaldığı yurda giderler.Ama Medine Topkapı Sarayı'na gitmiştir.Onlarda topkapı sarayına giderler.Ve Medineyi gören Orhan 'Eğer bu Medine'yse ona talibim.' der. Medine Haluk 'un Hatice'yle Medine'yi tanıştırırken eşim demesine şaşırır. Tanışmadan sonra haluk orhanı bir köşeye çekip 'Annemi ve anneni çagır. Onlara herşeyi anlat.Medine'yi istesinler.Medine Yasin'e anne olsun der. KAHRAMANLARIN ÖZELLİKLERİ: Keşkekçi hasan: haytan bıkmış yoksul ve bir amacı olmadan yaşayan bir insandır. Mihrican:keşkekçi hasanın karısıdır. Kendini çocuklarına adamış bir kadındır. Çömlekçi:köyün zenginlerinden iyi bir adamdır. Şirin: çömlekçinin karısıdır. Halim,haluk,satılmış: keşkekçinin oğullarıdır.haluk dinini sonradan öğrenmesine rağmen ona çok bağlı bir insandır. Kübra: çömlekçi ve şirinin kızıdır. Orhan:halukun arkadaşıdır. Yasin: orhanın oğludur. Medine:halukun dostu ve aşık olduğu kızdır
 
Üst